İnsan Hayatı Doğum İle Başlar, Nüfus Bilgileri Bir Noktada Kayda Alınır, Ölüm İle Hayatı Sona Erer, Geride Bıraktığı Ölümsüz Eser, Hoş Bir Sada İle Ölümsüzleşir.

Tarih 31 Aralık 1954 Cennet Vatanın Güzel Ve Yiğit Şehrinde Bir Yiğit Doğuyordu. Ve Tarih 25 Mart 2009 Ak, Temiz, Vakur Bir Hayatın Kendisi; Ölümsüz Eserleri İle Yaşayan Ve Hep Yaşayacak Olan Merhum Muhsin Yazıcıoğlu Alçakça, Kahpelikle Menfur, Kirli, Kanlı Ellerle Helikopter Kazası Süsü Verilerek Şehit Ediliyordu.

Doğumu Ve Ölümü Soğuk, Karlı Üşüten Bir Havada Olan Başkan Yazıcıoğlu “Ey Sonsuzluğun Sahibi, Sana Ulaşmak İstiyorum. Durun Kapanmayın Pencerelerim
Güneşimi Kapatmayın. Beton Çok Soğuk, Üşüyorum...” Diyerek Yaşadıkları Haksızlıklar Karşısında Üşüdüğünü Söyleyerek Allah’a Varmak İstediğini Söylemişti. Kim Bilir Belki De Duası Kabul Oldu.

Hayatının İçerisinde Doğum, Çocukluk, Okul Yılları, Hapis Hayatı, Politika, Siyaset, Liderlik, Başkanlık Gibi Hususlar Var Ama Asıl Önemli Olan Bu Muayyen Dönemde Geride Kalan Ölümsüz Bir Eser, Hoş Bir Sada Var.

Fazla Söze Ne Hacet! Muhsin Başkan, Muhsin Abi Bugün Konuşsun…

İşte Geride Bırakılan Hoş Bir Sada İle Her İle İnsana Hitap Eden Ve Birçok İnsanın Kendini Gördüğü, Okuduğu, Başta İdareci, Siyasetçi Ve Politikacıların Örnek Alması Gerek Ölümsüz Hayattan Alıntılarla Güzel Sözler…

Zulüm Azrail Olsa Da Hep Hakk'ı Tutacağım. Mukaddes Davalarda Ölüm Bile Güzeldir.

Bir Saniyesine Bile Hükmedemediğimiz Bir Dünya İçin; Bu Kadar Fırıldak Olmaya Gerek Yok.

Namlusunu Millete Çeviren Tanka Selam Durmam.

Ben Türk'üm, Türk Esir Olmaz. Ben Türk'üm, Türk Devletsiz Olmaz. Ben Türk'üm, Türk Bayraksız Olmaz. Ben Türk'üm, Türk Ezansız Olmaz. Ben Türk'üm, Türk Hürriyetsiz Olmaz.

Hayat Böyledir Dostum Geçer Beklemekle, Ümitlerin Bittiği Yerde Abdest Al Ve Sabahı Bekle.

Önümüzde İki Seçenek Var: Ya İbret Almayanlar Gibi Tarihin Tekerrürüne Seyirci Kalacağız Ya Da Bu Ezberi Bozacağız. Biz, İkinci Yolu Seçiyoruz.

Kim Allah'ın Rızasına Uygun Hareket Ediyorsa, O Bizdendir. Kim Allah Rızasından Uzaksa Bizim Dışımızdadır.

Er Meydanı Kancıklık Kabul Etmez!

Ölüm İnançsız İnsanlar İçin Korkunç Bir Sondur Ama İnananlar İçin Ne Kadar Zevkli Bir Başlangıçtır!

Eğer Anadolu'da Rahat Oturmak İstiyorsak; O Zaman Türkiye, Bosna'da Olmak Mecburiyetindedir, Kafkaslarda Olmak, Ortadoğu'da Olmak Mecburiyetindedir.

Biz, Herkesin İnandığını Açıkça İfade Edebileceği, İfade Ettiğini Serbestçe Hiçbir Baskıya Uğramadan Yaşayabileceği Ve Bütün Mezheplerin, Bütün İnançların, Bütün Fikirlerin Tartışılmaz Bir Şekilde Yaşayabileceği Bir Türkiye İstiyoruz.

Biz, "Alt Kimlik-Üst Kimlik" Gibi Kavramları Kabul Etmiyoruz. Dinimizde Bölücülüğe Yer Yoktur.

Çerkez'iz, Laz'ız, Boşnak'ız, Azeri'yiz, Terekeme'yiz, Türkmen'iz, Kürt'üz, Alevi'yiz, Sünni'yiz; Ama Hepimiz Hep Beraber Büyük Türk Milletiyiz. Asla Ve Asla Etnik Köken Değiliz.

Kim Allah'ın Rızasına Uygun Hareket Ediyorsa, O Bizdendir. Kim Allah Rızasından Uzaksa Bizim Dışımızdadır.

Haksız Bir Dava Uğruna Sultanlık Yapacağıma, Gerekirse Haklı Davada Tek Başıma Yürüyeceğimi Söylüyorum.

Bizim Siyasi Projelerimizin Esasını, Milli, Manevi, İnsani Ve Demokratik Değerler Üzerinde Yükselecek, Her Halükarda Kudretli Ve Büyük Bir Türkiye İdeali Oluşturmaktadır.

Biz, Kürt'üyle, Türkmen'iyle, Doğulusuyla Batılısıyla, Alevi'si Sünni'siyle Biriz Ve Beraberiz. Ortak Sorunlarımız Var Ve Onları Demokrasi İçinde Çözeriz.

Bu Vatana, Millete, Bayrağa, Mukaddesata İbadet Aşkıyla Yanan Herkese Gönlümüzde, Kalbimizde, Duamızda Yer Vardır. Biz Mukaddesata, Millete Hizmetkarlık Yapmış Merhum; Adnan Menderes'i, Turgut Özal'ı, Muhsin Yazıcıoğlu’nu, Erbakan'ı Unutmadık, Unutmayacağız...Dua Ederek Rahmetle Yad Edip Kendilerini Rehber Kabul Ediyoruz. İnanıyoruz Ki Şehitlerdir.

Vatan, Mukaddesat İçin Şükürler Oluşun Ki Desinler İçin, Rant, Makam Ve Makam İçin Bir Şeyler Yapmadık, Mış Gibi Görünmedik, Hiçbir Zaman Reklam Yapmadık, Şöhret Peşinde Koşmadık, Karşılık Beklemedik, Bir Şeyleri Pazarlık Konusu Yapmadık.

.. . Ve O Gün Hacettepe Üniversitesini De Unutmamıştı Duruşu Olan Ve Biz, Birlik Diyen Şekilden Öte Adam! Kuranı Kerimi Okumak Bana Nasip Olmuştu. Hacettepe Tarihinde Herhalde Geniş Katılımlı İlk İftardı.

28 Şubat Dönemleriydi. Algı Operasyonları Vardı, Tek Taraflılık Dikkat Çekiyordu, Ayak Oyunları-Komplolar Ayakta Uçuşuyordu. İslam Ve Müslümanlık Sanık Sandalyesinde Haksız İdamlara Mahkum Ediliyordu; Türkiye Karıştırılmaya Çalışılıyordu. İşte O Zaman Birçok Şeye Şahit Oldum. O Zamanki Hükümetin Yıkılmaması İçin Olanların Birçoğuna Da Şahittim.

Ve Ebediyete İrtihallerinde Namaz Kılmak, Kendilerini Omuzlarda Taşımak, Kabrine Koymak Ve En Yakınında Durmak Nasip Olmuştu. Hele 28 Şubat Darbesinde Kendilerinin Bir Okuldaki Baş Örtülü Öğretmenlere Öğretmenlere Yapılan Zulmü Ve Kendilerine İlettiğim Emanete Karşı Yiğitliği, Duruşu Unutulur Gibi Değildi. Kendileri İçin Köşe Yazımda Yazdıklarımı Da Ne Maddi Bir Menfaatle Ne De Bir Tehditle Yazmam Şimdi Mümkün Değildir. O Zamanki İfadeler Samimi Ve Hasbi İfadelerdi.

Belki De Diğer Tarafa Götüreceğimiz Hususlar…

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu İle İslam, Vatan Bayrağı Altında Mutabık Kaldığımız En Önemli Husus Geride Ölümsüz Eser Bırakmak Ve Birliktelik Konusunda, Biz Olma Konusunda Da Mutabık Kalmaktı.

 Muayyen Bir Hayatta Geride Ölümsüz Eserler Bırakarak Hoş Bir Sada İle Gönüllerde Yaşayabilmek... İşte Asıl Mesele De Bu! Rahmet, Dua İle Yad Ediyoruz. Menfur Ve Elim Hadiseyi Yapan Hain, Kirli Elleri Nefretle Anıyoruz. Bana, Bize De Geride Hoş Bir Sada Bırakmayı, Asrı Saadet Dönemini Yaşadıktan Sonra Şehadeti Ve Bu İşi Yapanlardan Da Hesap Sormayı Nasip Et Ya Rabbi...

“Eski Hatıralarımız Yeni Umutlarımız Olmalıdır.”

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol