Basının görevi; yazmak, olayları gündeme taşımak ve kamuoyunu bilgilendirmektir.

Yazı ve haberlere konu olan durumların da muhatapları tarafından doğruluğu teyit edildikten sonra gereğini yapmaktır.

Biz kaç günden beridir bu Elazığ İş Geliştirme Merkezi ile ilgili bazı olumsuzlukları gündeme taşıyarak ilgililerin ve yetkililerin dikkatini çekmeye çalıştık.

Biz yazmaktan usandık ama ne yazık ki muhatapları bu yazılanları okumaktan ve bu olumsuzlukların farkında olmaktan bıkmadılar.

Bizim görevimiz yazmaksa yazarız, ilgili ve yetkililerin dikkatine arz etmekse onu da yaparız.

Ancak yerel ölçekteki ilgili ve yetkililer duymadım, görmedim, bilmiyorum ayaklarına yatarlarsa kusura bakmasınlar bizler asla ve asla susmayacak sorun çözülünceye kadar da konunun takipçisi olacağız.

Yerel ölçekte çözülmemesi, genel ölçekte dikkate alınmaması anlamına gelmiyor sanırım.

Yerel aktörler işkembeye dönmüş bir İŞGEM’i gündemlerine alıp da ahbap çavuş ilişkilerinden kaynaklanan bu kokuşmuşluğa bir son veremiyorlarsa o kendilerinin bileceği bir iştir.

Bakın geçtiğimiz gün gazetemizin manşetinden dikkat çektik ve bu İŞGEM kimin başını yiyecek diye sorduk.

Taştan ses çıktı bunlardan ses çıkmadı. Sadece öğrendiğimiz kadarıyla bir İl Özel İdaresinde toplanılmış, bir de Valilikte bir araya gelinmiş konuyla alakalı. Ama sonuçlara dair ortada hiçbir şey yok.

Oysa bizler olumsuzlukları tüm çıplaklığı ile gündeme taşımış ve somutlaştırmıştık.

Bu olumsuzluklardan bir tanesi kurulduğu günden bu yana suların bulanık aktığı İŞGEM’e bir danışman firmadan kesilen 25 Milyar liralık faturaydı.

Güya bir danışman firmadan destek istemişler ve firmanın elemanlarını getirerek biz bu İŞGEM’den nasıl randıman alabiliriz bize yön verin demişler.

İŞGEM’in bir diğer ortağı olan ETSO Başkanı Sayın Şekerdağ’dan duyduğumda adeta şok olmuştum. Çünkü zaten buranın işletilmesi için bir müdür tutulmuş, altına bir makam aracı tahsis edilmiş ve aylık maaş olarak da 2 Bin 500 lira takdir edilmişti.

2 buçuk milyar liralık maaşla çalışan biri burayı yönetirken neden bir başka danışman firma Ankara’dan getirildi de neyin karşılığında 25 Milyar lira ödendi bunu birilerinin açıklaması gerekmektedir. 

Birileri açıklamıyorsa Sayın Valinin bunun hesabını birilerinden sorması gerekmektedir.

Bu firma niçin geldi, ne zaman geldi, gelip gittikten sonra İŞGEM’de ne gibi projeler geliştirilip de uygulandı.

Araştırdık…

Bu Ankara firmasını kim tavsiye etmişse bu firma yetkililerinden biri bayan olmak üzere iki kişi 4 Haziran 2014 tarihinde Elazığ’a geliyor. Havalimanından bu firma yetkililerini İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Cemil Yatkın bizzat kendisi karşılayıp İŞGEM’e getiriyor, bir çay içiyorlar, ardından yemeğe çıkıyoruz diye İŞGEM’den ayrılıyorlar. Gidiş o gidiş…

Aradan bir ay geçiyor, 14 Temmuz 2014 Pazartesi günü bu firma elamanları tekrar Elazığ’a geliyor. Yine biri bayan olmak üzere iki kişiler ama bu sefer erkek olanı farklı.

Bu sefer ziyareti biraz daha kapsamlı tutuyorlar, işletmelerden YILTAT, JETLET ve işletmecilerden de sadece Abdullah Evliyaoğlu ile sadece ayaküstü görüşüp öğlen yemeğine gitmek üzere çıkıyorlar. 

Gidiş yine o gidiş…

Kesilen fatura miktarı ise tam tamına 25 Milyar lira… Koskoca ETSO Başkanının yalan söyleyecek hali yok.

Peki bu danışmanların geliş gidişinden sonra İŞGEM’de neler oldu, neler değişti.

Sayın Vali bu satırlardan sonrasını çok iyi okumalı.

Resimlerle de destekleyeceğim bu yazıda Sayın Valiyi ilgilendiren o kadar çok şey var ki…

Sayın Valinin iyi niyetinden zerre miktar kuşkum yok, inceliğinden ve nezaketinden dolayı yapmış olduğu inceleme ve tetkikleri de kimseyi kırmadan yaptığına eminim. Ancak Valinin zafiyeti de burada çünkü insanlar uyanık, şark kurnazlığını yapmayı çok iyi beceriyorlar.

Her Vali döneminde olduğu gibi Sayın Vali’nin etrafı da belirli mihraklar tarafından ihata edilmiş ve olaylar Sayın Valiye çarpıtılarak aktarılıyor.

Bakın Sayın Valinin de dikkatini çekmek istediğim bir ayrıntı, biz buna iddia gözü ile bakıyoruz. Sayın Vali bizzat ilgilenirse bu ayrıntının iddiadan öte bir şey olduğunu çözecektir.

İŞGEM yetkilileri birkaç işletmeciye noter kanalıyla tahliye kararı çıkartmışlar. Tahliye yazısını alan işletmeciler İŞGEM yetkililerine bu nedir diye soruyor, aldığı cevap aynen şöyle; bu yazı formalite icabı size gönderildi. Valiye tahliye yazısı çıkarttık demek için yani.

Ama aynı yetkililer Sayın Valiye de; “biz tahliye kararlarını çıkarttık ama işletmeciler yerlerini tahliye etmiyorlar” diye serzenişte bulunmuşlar iddiası var ortalıkta.

Durum böyle iken İŞGEM’in mevcut durumu ne…

Çok net ifadeyle; içler acısı…

Cumhuriyet Savcılığında 2014/ 20 veya 22 nolu bir dosyası, kiralanmak istendiği halde verilmek istenmeyen bir sürü İşlik’i bir de Belediye tarafından yapılan çardakları kendisine mekan edinmiş bir köpeği var.

Bu kadar dedikodulara ve iddialara rağmen de henüz sahip çıkmayanları var.

Belki de ilgili ve yetkilileri gündemlerine alıp ilgileniyorlardır bilmiyoruz ama bize gelen duyumlara göre bu kadar olumsuz iddialar, dar bölge milliyetçiliği yapan kişiler tarafından ahbap çavuş ilişkileri gereği örtbas ediliyormuş.

Dar Bölge Milliyetçiliği derken birçok okurumuz Palu Milliyetçiliği anlamış olabilirler belki ama Palu değil…

İŞGEM’de Pertek hegemonyası hakim. İş Geliştirme Merkezinden sorumlu İl Genel Sekreter Yardımcısı Pertekli, 2 buçuk milyar lira karşılığında müdürlük yapan ve bu yazılardan sonra ahkam kesip bizim kendisinden özür dilediğimizi ortalıkta iddia eden Müdür Pertekli, iddiaları gündemine alıp değerlendirip Sayın Valiye rapor etmesi, varsa bir olumsuzluk gereğini yapması gereken sorumlu müdür de Pertekli…

Daha fazla detaya gerek var mı bilmiyorum. 

Bu kadar bilgi, bu kadar resimli ayrıntı ve bu kadar iddiadan sonra yerel aktörler gereğini yaparlar mı diye sorarsanız; hiç de umurumda değil…

Biz basın olarak görevimizi yerine getirdik, bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz, bıkmadan usanmadan. Çünkü İŞGEM bizlerden kesilen vergilerle insanlar işlerini kursunlar, geliştirsinler ve şehrin istihdamına katkı sunsunlar diye kuruldu.

Yerel tabirle benim anam dinim ağlaya ağlaya devletime verdiğim vergilerle kurulan bir İŞGEM’de ayda 2 buçuk milyar lira maaş alan bir müdür varken Ankara’dan gelen danışmanlara ayaküstü 25 Milyar lira vermek kimsenin haddine değildir.

Onun içindir ki günlerden beridir yazıyoruz, yazmaya da devam edeceğiz. 

Düzelecek mi derseniz o da umurumda değil derim. Çünkü biz sadece görevimizi yapıp dilsiz şeytan olmamanın çabasındayız. Yerel aktörlerimizden umudumuzu kestik gazete haberlerimiz ve yazılarımız resimlerle desteklediğimiz belgelerle birlikte Allah nasip ederse Ankara’daki muhataplarına bu hafta içerisinde ulaştırılacak.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkililerinin de konuyu gündemlerine alarak gerek KOSGEB bazlı gerekse EİŞGEM bazlı bir inceleme başlatıp bu kokuşmuşluğa bir nihayet vereceğini umut ediyoruz. 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol