Yaklaşık bir yıldır salgın süreciyle zor günler yaşayan halk, her şeye rağmen hayata tutunmaya çalışıyor.

Salgın sürecinde birikimlerini tüketen halk, bazı eşyalarını da satılığa çıkarmaya başladı.

Başta beyaz eşya olmak üzere, televizyonlar, elektronik eşyalar, cep telefonları, diz üstü bilgisayarları ve hatta mutfak gereçlerinin de içinde yer aldığı eşyalar...

Yükte hafif pahada ağır eșyalar, ikinci el alım satımının yapıldığı mağazalarda satışa sunulmaya başlandı.

Șu sıralar bu tür mağazalarda ciddi bir hareketlilik yaşanıyor.

"Her talebi de degerlendiremiyoruz.

Çünkü bizim de bir bütçemiz var ve alabileceklerimiz de sınırlı.

Bu sebeple her gelenin eşyalarını alamıyoruz. Yine de ciddi bir yoğunluk olduğunu söylemeliyim." diyordu, bu mağazalardan birinin sahibi...

Beyaz eşyaların yanısıra tencere takımları, tavalar, porselen takımları, dolaplar, süs eşyaları... gibi çeşitli mutfak gereçleri de bu mağazalarda satılığa  getirilenlerden...

Ülkenin içinde bulunduğu mali durum ortada. Devlet, salgın sürecinin uzaması nedeniyle kaynak bulmakta zorlanıyor.

Başta esnaflar olmak üzere, halkına kaynak aktarmaya çalışan devlet, her şeye rağmen salgın sürecini en az hasarla atlatmak için çalışıyor.

Ancak şuan için bu anlamda atılmış olumlu somut bir adım yok.

Bu sorun sadece bize özgü bir sorun da değil. Bütün dünya salgınla mücadele ediyor.

Ekonomileri güçlü olan büyük devletler bu anlamda büyük bir sıkıntı yașamazken, bizim gibi ekonomileri kırılgan olan onlarca devlet, kaynak sorununu aşmaya çalışıyor...

Ülkede 600 vekil, 16 bakan, onlarca müsteşar, müsteşar yardımcıları, genel müdürler, daire başkanları var.

Ve bu meslek gurubundakilerin hemen hepsi birden fazla yerden maaş alıyorlar. Üç, dört yerden maaş alanlar bile  var, bunu biliyoruz.

Kaynaksa, alın size kaynak:
Bu meslek gurubundakilerin hepsinin maaşlarına devlet en az 6 aylığına el koysun. Başlangıcı da Cumhurbașkanı Erdoğan yapsın, tıpkı geçen yıl olduğu gibi...
Toplanacak para, bir kurul tarafından takip edilip kamuoyuna şeffaflık çizgisiyle duyurulsun ve pandemi sürecinde halka kaynak olarak aktarılsın. Bunu dünyada yapan ülkeler var, Arjantin, Yeni Zelanda gibi...

Geçen yıl başlatılan bu uygulama, halkına iban veren devlet tartışmalarının gölgesinde kalmış, halk nezdinde çok inandırıcı bulunmamıştı.
Bu kez daha somut verilerle ve genișletilen meslek gruplarıyla hiçbir șaibeye ve soru işaretine mahal vermeden gerçekleştirilmeli...

Șovenist bir yaklaşım değil bu, gerçekçi, ciddi bir kaynaktan bahsediyorum...

Bu meslek gurubundakilerin hiçbiri bu süreçten olumsuz etkilenmez.
Ve bahsedilen kaynak öyle az buz bir rakam da değil. Altı ayda 200 - 250 milyonun üzerinde bir meblağ demek bu... Ve birçok sıkıntıyı çözmeye de yeter.

Bu tür bir girişim, devlet halk bütünleşmesini pekiștireceği gibi, birçok kesimin devlete olan güvenini ve bağlılığını arttıracak, halk, fedakarlık mefhumunun kendilerine özgü bir realite olmadığına da inanacaktır...

Fedakarlığı hep halktan beklemek anlamsız, dahası haksızlık...

Kaldı ki, halkın dayanacak gücü kalmadı artık ve bu uğurda tüm kredilerini de tamamen tüketti...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol