Yazının başlığına bakıp bu adam yine esip gürleyecek, temiz toplum falan, filan diye ahkam kesecek diye düşünmeyin.

Hayır bu sefer öyle yapmayacağım.

Temiz toplum, helal para diye diye, kirli bir Dünyayı üzerime yıkıp, ezilip, horlanıp Dünyayı kendime düşman etmeyeceğim.

Şimdi, temiz diye bize yutturulan O kirli Dünyayı yazıp, O tapınılan, O kutsanan Dünya devletlerinin parayı nasıl kazandığını anlatacağım.

Ülkemizde son günlerin değişmez gündemi kara para, yok efendim bu hazinedeki net hata noksan kalemi nedir, yok efendim Ülkemize yatak seren bu baronlar, mafya patronları niye geldi, bunların kara parası ile niye mücadele edilmiyor, göz yumuluyor, niye mülk satılıp paraları aklanıyor türünden bir sürü zırva her gün, her saat beynimizin içine kazınıyor.

Sanki Dünyada temiz para varmış gibi, sanki Dünya temizmiş gibi.

Kapitalist Dünya düzeninde temiz para yoktur, tek temiz denilebilecek para alın teri ile kazanılan paradır, O da paradan sayılmıyor, para etmiyor bu namussuz Dünya düzeninde.

Hep birlikte bakalım O temiz paraya.

ABD başta olmak üzere, birçok devletin çatışma bölgelerine silah sevki ile elde edilen paralar mı temiz para?

Devletler eli ile yapılan uyuşturucu sevkiyatı ve imalatından elde edilen para mı temiz para?

Devletler eli ile uygulanan yeni sömürgecilik metotları ile elde edilen para mı temiz para?

Her devletin vazgeçilmez bulduğu Neo Liberal politikalar ile yürütülen emek sömürüsü ile elde edilen para mı temiz para?

Finans sektörü diye yutturulan Bankacılık sektörünün tefeci faaliyetinden elde edilen para mı temiz para?

Yine Dünya Finans siteminin kalbi olan Wall Street deki Yahudi bankerlerin ülkelere verdiği krediler mi temiz para?

Körfez ülkelerinin kendi halkından kaçırıp Swap olarak verdiği dolarlar mı temiz para?

Dünya uluslararası para transferi ve dolaşım sistemi Western Uniona giren, kayıt altına alınan ve vergilendirilen, komisyon uygulanan bu kirli paraları temiz kılan tek şey, kayıtlı ve lanet olası Dünya düzeninin kontrolünde olmasıdır, yani o kirli Dünya düzeninin kurallarına uydurulmasıdır.

Devletleri ve uluslararası finans kurumlarını burada bırakıp şahıslara ve şirketlere bakalım.

Asgari ücret ve daha düşük ücretle çocuk işçi istihdamı yapıp o nazik bedenlerden kazanılan para mı temiz para.

Her yıl onlarca, yüzlerce emekçinin hayatına mal olan iş güvenliği alınmamış işletmelerde kazanılan para mı temiz para.

Kamu hazinesinden verilen ve geri dönmeyen krediler ile yapılan ticaretten elde edilen servetler mi temiz para.

Bu temiz para listesi uzayıp gidiyor.

Bakın beyler, beyefendiler, hanımlar, hanımefendiler, aynı sistem içinde değişik rolleri oynuyorsunuz, kayıtlı kayıtsız ayrımı yaparak aklınızca temiz para, kara para rollerine soyunuyorsunuz.

Uluslararası dolaşım sistemine kayıtlı da olsa, On Line ile de dolaşım yapsa, gemiler ve uçaklar ile kayıtsız dolaşım da yapsa Dünyadaki belirli güçlerin elindeki para kara paradır, Kapitalist ve Neo Liberal sistem içinde temiz para yoktur, sadece kayıtlı ve kayıtsız kirli kara para vardır.

Dünya düzenini kısaca ana başlıklar ve örnekler ile anlatmaya çalıştık, gelelim Ülkemize.

Bu tartışma ve kayıkçı kavgasının öznesini oluşturan, Ülkemiz hazinesindeki net hata noksan kalemine, baronların ve mafya babalarının ülkemizde satın aldığı mülklere, edindiği vatandaşlık haklarına, serbest dolaşımına.

Muhalefet günün yirmi dört saati bunları tekrarlayarak iktidarı yıpratıp onun yerine geçme hesapları yapıyor.

Bunları sürekli gündemde tutarak aslında şunu söylüyor, biz iktidara gelirsek Dünyaya egemen olan neoliberal düzeni, kapitalist kuralları kayıtlı bir şekilde uygulayacağız, kayıtsız işlere son vereceğiz, daha açıkçası kirli Dünya düzenini meşru hale getirip, halkımıza güzel güzel yedireceğiz, kurallı ve kayıtlı kirli parayı millete temiz para diye yutturacağız.

Beyler, beyefendiler, hanımlar hanımefendiler bizler Dünya Düzenini çok iyi biliyor ve analiz edebiliyoruz, bu çabaların, bu siyaset anlayışının ne demek olduğunun farkındayız, bu çabalar sistemi ben daha iyi yürütürüm, ben sisteme daha bağlı kalırım çabalarıdır, açıkçası Dünya düzenine daha sadık bir köle olurum gayretidir.

Dünyada Uluslararası kurallar rafa kalkmıştır, herkes, her devlet kendi kurallarına göre oynamaktadır, artık her devletin kurallı, kayıtlı, kuralsız, kayıtsız stratejileri ve politikaları var, herkesin her devletin kendine göre bir yoğurt yiyişi var, bu namussuz Dünya düzeninde ayakta kalma çabası var, bu çökmeye yüz tutan neoliberal sistemin enkazının altında kalıp gömülmeme çabası var.

Artık hiç kimse, hiçbir devlet temiz para, kara para hesabı yapmıyor, yapamıyor bu namussuz Dünya düzeninde, tamamen kirlenen Dünyada zaten bu ayrımın yapılması da imkânsız haldedir.

Kimse kendini kandırmasın, temiz para, temiz siyaset, temiz toplum vaatleri ile insanların hayallerini çalmasın, Dünya bu, Dünyayı bu hali ile görmek istemeyen, göremeyen hiçbir siyasetin, hiçbir ideolojinin insanlığa vereceği bir vaadi ve sözü olamaz, sadece sistem içinde kendine görev bulabilir, daha açıkçası gönüllü köle rolünü oynayabilir.

Yazının başında farklı yazıp Dünyayı karşıma alıp kendime düşman etmeyeceğim demiştim, olmadı yine Dünyayı karşıma aldım, düşman ettim kendime, doğruymuş demek can çıkmayınca huy çıkmıyormuş.

Mesele değil demek ki düşmansız yaşayamıyorum bu lanet olası Dünyada, uyum sağlayamıyorum bu kirli Dünya düzenine.

Bu satırlar umutsuzluk cümleleri değil, umutsuz ve yılgın biri değilim, hiçbir zaman da olmadım, kendime yakıştırmadım umutsuzluk ve yılgınlığı, sadece mevcut kabulleri ve gerçek Dünyayı yazmaya çalıştım.

Umut var, Umut ALLAH ve Onun koyduğu insanca ve topluca yaşama kuralları, adaletin hakim olduğu bir Dünya düzeni, anayasası adalet olan devlet düzenleri, inşallah insanlık bunu başarır.

Son sözüm, mevcut Dünya düzeni içinde temizlik arayanlar, fosseptik çukurunda yiyecek arayan lağım fareleri gibidir.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol