İstanbul’da ikamet edip, Yalova’da saz çalan Milli Eğitim Müdürü görevden alınıyor, evi İzmir’de kendisi otelde kalan milli Eğitim Müdürü asaleti tasdiklenerek ödüllendiriliyor.

Yalova’da işler yolunda, sistem oturmuş ama Milli Eğitim Müdürü Yalova’da oturmuyor diye görevden alınıyor.

Elazığ’da işler kesat, sistem teyakkuzda, okulların durumu vahim, eğitim öğretim yerlerde Milli Eğitim Müdürü atanmasının ilk ayında ödüllendiriliyor.

Yalova’da okullar nitelikli, öğretmenler öğrencileri için seferber, Milli Eğitim Müdürü Yalova’da ikamet etmediği için görevden alınıyor.

Elazığ’da okullar eğitime start verileceği şu günlerde güçlendirmeye alınıyor, bir okulda bir başka okul öğrencileri misafir olarak eğitim alıyor, hayalet öğrenci sayısı her geçen gün biraz daha artıyor, Milli Eğitim Müdürü Elazığ’da ikamet etmiyor ama görevinin başında.

Milli Eğitim Müdürü Sayın Mehmet Yiğit mi şanslı yoksa bu şehir mi bu kadar şanssız.

Ya da Aziz Yeniyol mu şanssız yoksa Yalova kenti mi oldukça şanslı.

Bence Elazığ şanssız, Yalova şanslı bir kent…

Zira Aziz Yeniyol bir zamanlar bu şehirde Milli Eğitim müdürlüğü yaptı.

Elazığ’a da evini getirmemişti.

Eşi ve çocukları Elazığ’da da yoklardı ama Aziz bey burada en şanslı günlerini yaşıyordu.

İşe istediği saatte geliyordu, geldiğinde odasına özel yaptırdığı bölme mekanında kahvaltısı hazırdı.

İstediği zaman bütün okul müdürlerini toplayıp ahkam kesiyordu, gönlünce bağırıp çağırıp stres atabiliyordu.

Elazığ o kadar talihsizdi ki Aziz Yeniyol’a; “Sen kimsin be adam!” diyebilecek bir yiğit çıkmıyordu, bizden başka.

Bir biz diyorduk; “Bu işler böyle gitmez be azizim.”

İşler öyle gitmedi ama Azizin işleri yaver gitti, tayini Yalova gibi cennet bir kente çıktı.

Aziz’e sen kimsin be adam diyecek bir yiğit beklerken soyismi Yiğit olan bir Milli Eğitim müdürü geldi.

O da en az Aziz Yeniyol kadar şanslı.

O da evini barkını, çoluk çocuğunu getirmedi bu şehre ama ziyaretine giden milletvekilleri bile; “Ya sen neden evini getirmiyorsun?” diye soramadılar kendisine.

Sorgulamayan bir şehirde bürokrat olmanın keyfini yaşıyor Yiğit kardeşimiz.

Türkiye’nin öğretmenevi olmayan tek şehri miyiz?

Kimin umurunda…

Yıkılan okulların yerine hala yapılamayanları mı var?

Kimin umurunda…

Eğitim yerlerde mi?

Kimin umurunda…

Eğitimde başarı sıralaması Türkiye’de sondan 7’lerde mi?

Kimin umurunda…

Hayalet öğrenciler mi var?

Kimin umurunda…

Devlet Okullarının son sınıflarında öğrenci yok öğretmenleri özel okullarda mı?

Kimin umurunda…

Kimin umurunda ki; Milli Eğitim Müdürü Sayın Mehmet Yiğit’in de umurunda olsun.

Adam evini barkını mı düşünsün çoluk çocuğunun hasretini mi çeksin senin şehrindeki eğitim sorunlarını mı düşünsün.

Bırakalım bu işleri…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol