Elazığ enteresan bir kent.
Hep çok basit konular ile kafa patlatan, işsizliğin, yoksulluğun, depremin, salgının, tutarsızlıkların, siyasi saçmalıkların yaşandığı bu kentte yaşamak artık bize ağır gelmeye başladı.
Geçen hafta Ordu evi köprülü kavşağının yıkılacağı haberini okumuş, umutlanmış, hatadan dönüleceğine sevinmiş, mizahi bir yazı ile düşüncelerimizi gazetede yazmıştık.
Aradan fazla bir şey geçmedi, yıkılma müjdesini veren Bakan KURUM, bu sefer de Kavşak yıkılmayacak müjdesini verdi.
Elazığ da her şey müjdedir, yeter ki bir bakanın ağzından çıksın.
Bunu bilen siyasiler Elazığ ifadesi ile söyleyelim, Şehre parmak takmış oynatıyor.
Dün öyle demiştim, kıvırdım, bu gün de böyle diyorum, yerseniz de bu, yemezseniz de bu.
Vallahi bakan haklı, önümüze ne kondu ise yedik, sindirim sistemimiz çok geniş Elhamdülillah.
Bakanı çark ettiren artık Reis mi oldu, Köprünün mimarı Yanılamaz mı oldu, bunlar bizi aşar.
Devletin sırları bunlar, ağır abilerin bileceği işler, biz garibanlar bilemeyiz.
Köprülü kavşak paçayı yırttı, geçmiş olsun.
Eserin sahibini de tebrik ederiz bu arada, kızağa çekilmesine rağmen, yanılmaz bir şekilde siyasete devam ediyor demek ki.
Sözümüz Yanılmaz'a değil bu sefer, bakan Kuruma olacak sözümüz.
Yahu Bakan bey, yerine getiremeyeceğin lafları niye söylüyor, niye altında kalıyorsun.
Pas geç, görme, duyma, konuşma.
Bize de malzeme verme.
Bakan Köprülü kavşağa takıldı, aynen Kamyon şoförü gibi.
Şehirlerden birinde bizim köprülü kavşak gibi, işlevi olmayan alçak bir kavşak varmış.
Kamyoncunun biri, Dikkat Alçak köprüdür ikazına dikkat etmeyip, kavşağa dalış yapıp, köprüye takılıvermiş.
Trafik tıkanmış, homurdanmalar, klaksonlar, küfürler, bini bin para.
Ekipler gelmiş kamyoncunun yanına, demek köprüye takıldı ha, demişler.
Kamyoncu gayet sakin, yok köprüye takılmadım, köprüyü taşıyordum mazotum bitti.
Bakan kurumun da galiba mazotu bitti,
Köprülü kavşak kurtuldu.Çok Şükür.
