Memleketimizi karşılıksız seviyoruz; çıkar gözetmeksizin, menfaat beklemeksizin.

Kimseye de  yok eyvallahımız, birdir Allah’ımız.

Hatay’daki gözyaşına mendiliz, Adıyaman’ daki baş ağrısına ilacız, Maraş’ taki ateşe suyuz, Diyarbakır’daki yaraya merhemiz, Antep’teki kanamaya tamponuz.

Var mı farkımız birbirimizden? Etle kemik, kaşla gözüz.

Kim nifak sokmaya çalışırsa oraya duvar oluruz.

Kim bozmaya kalkarsa kardeşliğimizi onu düşman biliriz.

Öyle ağırbaşlı değiliz, aldanmayın sakinliğimize.

Tuttu mu damarımız, kararır gözlerimiz ölümün dahi üstüne üstüne gideriz.

Memleketimizi karşılıksız seviyoruz.

Bir parça ekmeğimizi ihtiyaç hâlinde paylaşırız.

Bir tas suyumuzu bölüşürüz.

Gerekirse aynı kaşıkla yer, aynı türküyü mırıldanır, aynı taziyeye dururuz.

Kalbimizde herkese yer vardır. Herkes ağamdır, paşamdır.

Tek; ülkesini sevmeyene, insanına hain olana kalbimizde yer yoktur.

Nasıl da bir oluyoruz felaketlerde, nasıl da koşuyoruz ateşe çıplak ayak, nasıl da uçuyoruz kıyamete gözü kapalı?

İzahı ne bunun?  Var mı bunun dünyada eşi benzeri?

Üşüyorken bir can, diğeri utanıyor ısınmaya.

Açken biri, diğerinin boğazı kilitleniyor.

Enkazdayken yüz bini, yüz milyonu nefesini tutuyor.

Memleketimizi karşılıksız, insanımızı hudutsuz seviyoruz.

Dünyada hiçbir insan böylesi afete uğramasın diyoruz.

Ayrım yapan bizden değildir, insanlıktan hiç değildir.

Bu sevginin maddi boyutu yok, dünyevi makamı hiç yok.

Kalple ilgili, bakışla…

Kalbi olana dert zaten hazırdır.

O derdi çekmeye de mecalimiz illaki vardır, hele ki söz konusu cansa.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol