İklimlerin insan yaşamındaki önemi tartışmasız bir gerçekliktir.

Şaban ayından sonra idrak edeceğimiz ramazan ayı da ilahi bir hediye olarak insanlara verilen manevi iklimin dolu dolu yaşanacağı bir aydır.

 Müslümanın anayasası olan Kur’an da bu ayda indirildi.

Her iki dünyaya ait ilahi emirleri ihtiva edip Müslümanlara doğruyu ve yanlışı öğreten Kur’an ayı olması açısından 80 yıl manevi ömrü ihtiva eden kadir gecesi de bu aydadır.

Şuurlu Müslüman bu ayı rabbin rızasını kazanabilme adına kur ’anla muhatap olmaya çalışır.

Bir daha elde edileceği kesin olmayan bu aya yetişirse fırsatı ganimet bilip manevi olarak değerlendirmeye çalışır.

Sair aylarda okunan her bir kuran ayında on sevap bu ayda okunan her bir Kur’an harfine bin sevap kadir gecesinde ise otuz bin sevap verileceği düşünüldüğünde kıymetini idrak edememenin akılsızlık olduğunda şüphe yoktur.

Bütün dünyanın tek bir yerden emir alarak adeta bir ordu gibi dizayn edilmesi oruç tutmaya başlaması ve iftarda da onlarca nimet önünde olmasına rağmen iftarınızı açabilirsiniz emri gelmediği için nimetlere el uzatamaması manevi disiplinin önemini ortaya koymaktadır.

Disiplinde ön plana çıkan en önemli unsur da nefis terbiyesidir.

Rivayet edilir ki nefse cenabı hak demiş: Ben kimim sen kimsin?

Nefis cevap vermiş ben benim sen sensin.

Ne zaman aç bırakmış nefse tekrar sorulmuş: Ben kimim Sen kimsin? Nefis cevap vermiş: Sen rabbi rahimimsin ben de senin aciz bir kulunum şeklinde cevap vermiş.

Açlıkla dize getirilen nefis örneğinden sonra bu ayın nimetlerin değerini idrak edebilmemiz için nefis terbiyesinin de devrede olduğunu unutmamak gerekir.

Manevi hikmetleri bağrında barındıran ramazan ayında efendimiz (sav)  diğer aylara göre daha cömert davranırdı.

Rehberimiz sav i örnek almaya çalışan biz ümmeti de bu ayda daha cömert olup efendimiz sav e benzemeye çalışmalıyız.

Bu manevi iklimde sadece aç kalmakla oruç tutmamalı. Diğer organlarına da adeta oruç tutturmalıdır.

Dilini yalandan gıybetten gözünü haramdan elini kendisine ait olmayan bir maldan çekip her yönüyle manen temizlenmelidir. Zengin çoğu zaman nimetlerin değerini idrak edemiyor.

Fakat ramazan ayında birkaç saatliğine de olsa çektiği açlık vesilesi ile nimetlere istediği zaman ulaşamayan fakirin durumunu daha duyarlı bir şekilde anlamaya çalışır.

Son zamanlarda bazı akılsız sözüm ona bazı akademisyenler oruç tutmamanın herhangi bir cezası yoktur, şeklinde açıklamalarda bulunarak ortalığı bulandırmaya çalışıyorlar.

Ayette ‘’ Sizden öncekilere oruç farz olunduğu gibi size de farz kılındı’’ Hükmü kur ’ani ortada iken Efendimiz sav ‘in oruç tutunuz.

Sıhhat bulunuz’ ’emri varken, Sinek vızıltısı şeklindeki bu açıklamalardan bahsetmeyerek orucun hikmetlerinden bahseden Bediüzzamana kulak verelim: Bediüzzamana göre oruç: Rabbin terbiye edici sıfatını hatırlattığını ifade ediyor.

Nefis ve hevasını adeta rab edinmiş bir ruh orucun hikmetlerinden ne anlar.

Kullarının kurtuluşu için özel zaman dilimleri yaratan rabbime nasıl iyi bir kul olurum muhasebesini yapmamız gerekirken nefsin şımartılmasına yol açabilecek pespaye düşüncelerle uğraşmak zaman kaybından başka bir şey değildir.

Hadiste’’ Sizin en hayırlınız kur’ anı öğrenip öğretendir’’ hükmüne uygun davranıp kur ‘anla meşgul olmak binlerle sevap hazinesine kavuşmak bu rahmet ayının kaçınılmaz fırsatıdır.

Bu rahmet ayının İslam kardeşliğinin tesisine vesile olmak için de oruçlu bir dille birbirinin manevi yardımına koşmakta en güzel manevi bir yatırımdır.

  Rahmet ayının vesilesi ile gerek deprem ve sel afetinde vefat edenlere rahmet yaralılara da acil şifalar diliyorum.

Ramazan ayımız mübarek olsun.

Kalın sağlıkla 

   

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol