Şehrimizin basın tarihiyle haklı olarak övünürüz çünkü kadim bir geçmişe sahiptir.

Türkiye Cumhuriyetinin ilk dört gazetelerinden biri olan (TURAN GAZETESİ)’nin Elazığ’da neşredilmesinin haricinde Cumhuriyet öncesi de El-aziz’de neşredilmiş mevkuteler vardır.

Bu konuda şehrimizin değerli ama değeri bilinmeyen akademisyenlerinden Sayın Prof.Dr. Asaf Varol hocamızın ciddi bir çalışması mevcut olmakla beraber biz gazetecilere de ilham kaynağı olma niteliğindedir.

Dolayısıyla şehrimizin kadim basın geçmişiyle ne kadar övünsek azdır.

Keşke kadim basın geçmişimizin günün şartlarına göre göstermiş olduğu etkisel özelliği günümüze de tevarüs etmiş olsa idi.

O zaman çok daha övünür ve övünç kaynağımız olan geçmişimizi özlemle yad etme yerine o geçmişi bizzat yaşayarak şehrimizde ciddi bir etki alanına sahip olurduk.

Zira o dönemler neşredilen gazete sayısı zaman zaman 1 zaman zaman da 2 idi ama gündeme taşıdıkları konular, olaylara ışık tutar, bihakkın ciddiye alınırdı.

Şimdi ne yazık ki öyle değil…

Bazen şehirde çıkan gazete sayısını biz bile bilmezken şehrin yönetici ve siyasetçilerini bu kentte çıkan gazeteleri tanımadıkları için eleştirebiliyoruz.

Gazetecilerimiz(!) de bunun farkında olacaklar ki bir kısmı kendilerini yılların gazetecisi olarak yutturup, çeyrek asırdan fazla bir gazeteye sahiplik yaptıklarıyla övünmekteler.

Geçtiğimiz hafta haber bültenlerinde kutlamalarına denk geldiğimiz ve şehirde istisnasız bütün meslektaşlarımızın hayretle izlediği bir gazetenin yaş polemiğinden bahsedeceğim.

Haberlerde Haberkent Gazetesi 28’nci yaşını kutluyor denildiğinde şok olmuştum çünkü Haberkent Gazetesinin yayın hayatına başladığı günü dün gibi hatırlıyorum.

Birkaç yıl öncesinde Elazığ’da sayısı 12 olan gazeteler birleşecek diye bir çalışma başlatıldığında Haberkent Gazetesi henüz vasıflı bir gazete hüviyetini almamıştı.

Resmi İlanlardan faydalanmak için daha birkaç aya ihtiyacı vardı.

2018 yılında henüz çiçeği burnunda bir refiğimizdi.

Arayan birçok dostumuzun müstehzi imalarından sonra gazetenin künyesine bakma gereği duydum.

İlk çıktığı tarih 10.04.1995 olarak yazıyordu.

Elazığ’da gazetelerin yaşlarını araştırdığınızda şu anda yayında olan en eski gazetenin 1 Mayıs 1930 tarihiyle TURAN GAZETESİ, 4 Ağustos 1986 tarihiyle FIRAT GAZETESİ, 27 Ekim 1997 tarihiyle de GÜNIŞIĞI GAZETESİ olduğunu görürsünüz.

Yaş sıralamasına baktığınızda da karşınıza çıkan tablo şu olur:

01.07.1998 El-Aziz Gazetesi (yayınını internetten devam ettirmekte)

07.12.2003 Yeni Ufuk Gazetesi (yayınını internetten devam ettirmekte)

30.06.2009 Haber Ayrıntı Gazetesi

15.12.2010 Hakimiyet Gazetesi

28.02.2018 Harput Gazetesi

21.07.2020 Elazığ Sonsöz Gazetesi 

Bu gerçeklere rağmen Haberkent Gazetesinin 28 yaş kompleksini görünce şok olmamak elde değil, çünkü büyük bir cesaret, büyük bir yanıltma.

Basın İlan kurumunun da gözünden kaçmış olmalı ki ilgili gazetenin ilk sayısının künyesindeki çıkış tarihi ile şimdiki sayısındaki künyesinde yazılı olan çıkış tarihini fark ederek 4 yıldan bu yana düzeltmeye gidilmemiş.

Bir iki değerli meslektaşımızla; “Bu nasıl bir yanıltmadır?” diye tartıştığımızda; “Gazeteler birleştiğinde Haberkent Gazetesi Yeni Çağ Gazetesiyle birleştiği için Yeni Çağ’ın çıkış tarihini kendilerine doğum tarihi olarak benimsemişler” dediler.

Aslında şaşırmadık. Zira yeni doğan çocuğa yıllar önce vefat eden abisinin veya ablasının nüfus cüzdanını kabullendiren bir gelenekten geliyoruz.

Ama bu böyle basit değil, büyük bir yanılgıdır ve büyük sıkıntılara sebep olabilir.

Örneklendirecek olursak…

Düşünün Fırat Üniversitesinin İletişim Fakültesinde okuyan bir öğrencinin tez konusu Elazığ basın tarihi olsa ve bu öğrenci belgeleriyle Elazığ’da çıkmış veya çıkmakta olan gazeteleri araştırıp ilk sayılarını tezine koymaya çalışsa ne olur.

Bütün gazetelerin ilk sayıları var, 1930 doğumlu Turan Gazetesinin bile ilk nüshası duruyor ama Haberkent Gazetesinin 10.04.1995 tarihli ilk sayısı yok.

İlk akla gelen ne olur peki: ya gazete kendi arşivini yok etmiştir, ya ilgili devlet kurumları Haberkent Gazetesinin arşivini tutmamış ya da ortada tarihi bir yanılgı ve yanıltma vardır.

Aynı şekilde üniversitenin akademisyenleri bu şehrin basın tarihini yeniden kaleme alsa bu yanılgıyı nasıl izah edebilir?

Edemez çünkü yanılgı da büyük yanıltma da. Bu, tarihe de haksızlıktır şehire de.

En büyük haksızlık da kervana sonradan katılan biri olarak gerçek kervan sakinlerine yapılan saygısızlıktır.

Bir gazeteyle birleştikten sonra en eski tarihli gazetenin yaşını baz almakta sıkıntı yoksa Hakimiyet Gazetesi de şehrin en eski gazetelerinden Uluova ve Nurhak Gazeteleriyle birleşmişti. Onların sayılarını baz alsındı kendisine.

Buradaki amaç nedir, niyet nedir bilmiyoruz tabiki.

Kimilerine göre; “28 yıllık bir gazeteyiz ha!” demek için kimilerine göre çeyrek asırlık bir gazetemiz var demek için kimilerine göre de …..

Bana göre bunların hiç biri de değil, sadece konunun ciddiyetinin farkında olmamak.

Telafisi mümkün mü, mümkün… Nasıl telafi edeceklerini Basın İlan Kurumunun değerli yöneticileri kendilerine mutlaka bildireceklerdir.

Aslında böyle bilinçli bir hatanın onarılamaz sıkıntılarını sayfa sayfa yazabiliriz.

Lakin amaç hasıl olmuştur diye düşündüğümüz için gereken düzeltmelerin gerekli kurumlar tarafından yapılıp kamuoyunu bu düzeltmelerden haberdar edeceklerine inanıyoruz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol