Gelişmeler erken seçimin ayak sesleri mi bilinmiyor ama yereldeki hareketlenmelere bakarsanız sanki birileri seçimlerin kokusunu almış gibi bir hava içerisindeler.

Sosyal medyada arz-ı endam etmeler, gezmeler, kurum ziyaretleri, yapılan sıradan toplantılarda bile yoklamalara katılmalar bunu gösteriyor.

Olası bir seçim için yeni isimlerin gündeme pompalanmasının haricinde bir de eski siyasetçilerde gözle görülür bir hareketlilik var son günlerde.

Özellikle de iktidar cenahının eski sakinleri bilvesile isimlerini ve cisimlerini gün yüzüne çıkarmanın çabası içerisindeler.

Eski il ve ilçe başkanları mı dersiniz, eski milletvekilleri mi dersiniz, eski belediye başkanlarımı dersiniz; neredeyse hepsinde bir kıpırtı var.

Bu hareketlilik sadece bunlarda da değil, son 20 yıl içerisinde iktidar partisinden aday adaylığı listelerinde yer alan bazı isimlerde de var bir kıpırdanma.

Yeni isimler, yeni yüzler de yok değil tabi ki.

Kendileri olmasa da farklı yollardan isimlerini gündeme bir şekilde düşürüp nabız yoklaması yapıyorlar.

Haklarıdır, istedikleri partilerden aday adayı olabilirler.

İktidar partisinden de olabilirler tabi ki.

Bu yeni isimleri ve yeni simaları anlamak mümkün…

20 yıllık Ak Parti döneminde aday adayı olup da adaylığa bir türlü geçiş yapamayanları da anlamak mümkün.

Lakin şu eskileri anlamakta nedense zorluk çekiyor insan.

Kimi Ak Partide Milletvekilliği yapmış, kimi Belediye Başkanlığı kimileri de İl ve Merkez İlçe Başkanlıkları.

Eski İl Başkanları ile eski Merkez İlçe Başkanlarını da anlamak mümkün ama geçmişte Belediye Başkanlığı ve Milletvekilliği yapmış olanlardaki bu heyecanı bir türlü anlayamıyorum.

Bu değerli siyasetçilerimiz gerçekten yeniden Milletvekili adayı olabileceklerini olsalar bile tekrardan seçilebileceklerini mi düşünüyor?

Ya hu insan bir düşünür yaklaşık 600 Bin nüfuslu bir şehirde denenmişleri neden tekrar denesinler ki?

Ya da Ak Parti Genel Merkez yöneticileri daha önceden Milletvekili olan bu değerli insanları tekrar neden getirip bu şehirde görücüye çıkartsın?

Aklın yolu bir, aklını kullanıp mantığını çalıştıran herkes şunu söylüyor, Ak Parti Genel Merkez yöneticileri zaten sizden memnun kalsa idi sizinle devam ederdi.

Bir önceki seçimde sizleri tekrar aday göstermeyen parti yöneticilerinin bu dönem sizleri aday göstermeleri karşısında milletin nasıl homurdanıp bu nasıl bir iştir diye soracaklarını düşünmezler mi sanıyorsunuz?

Ya da bu değerli eski siyasetçilere şöyle soralım; 600 Bin nüfuslu bu şehirde bu işi sizden başka yapabilecek kimsenin olmadığını mı düşünüyorsunuz?

Yok, “Böyle bir düşüncemiz tabi ki yok” diyorsanız size bir dost tavsiyesinde bulunalım; lütfen oturun oturduğunuz yerde.

Eskiye rağbet olsaydı bit meydanına nur yağardı dememiş miydi büyüklerimiz…

Bir dönem bilemedin iki dönem zaten seçilmişsiniz ve sadece seçilmekle kalmışsınız.

Tarihe not düşecek hiçbir katma değeriniz olmamış bu şehir için.

Yeri gelmiş şu an aday olmayı düşündüğünüz iktidar partisini bizden çok eleştirdiğiniz de olmuştur.

Durum böyle iken yeniden ortaya çıkıp arz-ı endam etmenin pek de anlamı yok.

Kaldı ki bir önceki dönem bütün çırpınışlarınıza rağmen partiniz aday göstermedi, kuvvetle muhtemeldir ki yine göstermeyecek.

Ha bir başka partiden aday olmaya çalışsanız anlarız, vallahi destek de veririz.

Niye çünkü amacınızın gerçekten Elazığ’a bir şeyler yapmak olduğunu düşünürüz.

Aksi takdirde sadece kendinizi düşündüğünüz için bu yola girdiğiniz kanısı toplumda kuvvetlilik kazanır.

Çünkü tecrübelerle sabittir; iktidar partisinden Milletvekili seçildikten sonra mal varlıklarında ve iş hacimlerinde artış gösterenlerin sayısı bu memlekette az değil.

Oysa milletvekili seçilen insanlar yasalara göre şirketlerini bile devrederler.

Buna rağmen sermayede ve malvarlıklarında ters orantılı bir ilerleme varsa ne demek istediğimiz açıktır.

Anlayana sivrisinek saz…

.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol