Özel gün ve haftalar vardır; özel insanların özel davranışlarıyla daha bir anlam kazanır.

Şehitler ve Gaziler haftası, Engelliler haftasında yaşanan ve yaşatılan özel davranışlar gibi…

Bu gün ve haftalarda özellikle toplumun önde gelenleri tarafından özel açıklamalar, özel toplantılar yapılır.

Yapılan toplantılarda riyakarlığın dik âlâsına şahitlik eder, açıklamalarda skatolojinin en bariz örneklerini okur veya duyarız.

Onlar günü kotarma veya kendilerini gündeme getirme adına yaptıkları bu açıklamalarla zannederler ki; bu özel günün muhataplarına karşı görevlerini bihakkın ifa etmişlerdir.

Bilmezler toplantının veya açıklamanın sonrasında ne kadar alay konusu olduklarını.

Onun için bu tür özel gün ve haftaların ne denli önemli olduğu ortadadır.

Aslında bu gün ve haftalara anlam kazandıran özel insanların özel davranışlarıdır.

Bundan dolayıdır ki; ilimiz Valisi Sayın Dr. Ömer Toraman’ın bu tür özel durumlardaki hassasiyetlerini ve nitelikli özelliklerini gıpta ve takdirle takip ederek umutlarımızı yitirmemeye çalışıyoruz.

Riyadan ve gösterişten uzak, samimi ve şahsına münhasır gayet insancıl tavırlarından bahsediyorum.

Arıcaklı değerli bir dostumuzdan dün dinledim.

1996 yılında gönüllü koruculuk yaparken şehadet şerbetini içen bir şehidimizin ailesiyle sanırım iftar programında tanıştıktan sonra aile Sayın Valiye İlçemiz uzak ama bizler de sizi köyümüzde ağırlamak isteriz mealinde bir davette bulunmuş.

Bu tür davetleri biliriz, davet eden nezaketen davet eder davet edilen de aynı nezaketle mukabelede bulunur.

Sayın Vali de aynı nezaketle merhum şehidimizin ailesine; “tabi ki” der.

Aradan bir süre geçer Arıcak İlçesinde sanırım aileye yakın birilerine Valinin gideceği duyurulur ama kimse inanmaz.

Çünkü İlçede herhangi bir hareket yok.

Sayın Kaymakama bilgi gitmemiş.

Polis teyakkuzda değil, Jandarma Elazığ’ın en uzak İlçesinin en ücra dağ köylerinden birine gelen şehrin tepe yöneticisi için emniyet tedbirleri kapsamında hiçbir yere konuşlanmamış.

Öyle ya, eskiden böyle bir İlçeye bir Vali gitse kıyametler kopar, yediden yetmişe herkesin haberi olurdu.

Bir gün sonra gazetelerde boy boy resimler gün yüzü görmemiş cümlelerle haberleştirilirdi.

Ama Sayın Toraman, insani vasfıyla şehit ailelerden sorumlu kurum olan Sosyal Politikalar ve Aileden sorumlu İl Müdürüyle birlikte yanına sadece şoförü ve sivil korumasını alarak gider aileyi ziyaret eder ve döner.

Bu ziyaretten ne bir gazetecinin haberi var, ne de sosyal medyada bir paylaşım.

Onun için Arıcak ve Sayın Valinin ziyaret ettiği köy sakinleri önce inanmazlar sonra da şaşkınlıklarını gizleyemezler.

İşte yazımın başında özel gün ve haftalar, özel insanların özel davranışlarıyla daha bir anlam kazanır derken anlatmak istediğim tam da buydu, Arıcaklı dostumuzun sohbeti tevafuk oldu.

Bu vesileyle Valimiz Sayın Dr. Ömer Toraman beye bu hassasiyet ve inceliğinden dolayı şükranlarımı saygıyla arz ettikten sonra asıl konuya gelmek istiyorum.

Bugün o özel gün ve haftalardan birini idrak ediyoruz; Engelliler Haftası.

Daha doğrusu özel bireylerimizin yılda bir hatırlandığı hafta.

Valilik koordinesinde bu bireylerimiz için bir dizi etkinlik düzenlendi, düzenlenen bu etkinlikler kapsamında engelli kardeşlerimizle beraber memleketin ekabiri Valilik Meydanından Belediyenin Ahmet Tevfik Ozan Kongre Merkezine kadar yürüdü.

Bu yürüyüşe de FARKINDALIK YÜRÜYÜŞÜ adı verildi.

Sayın Vali etkinlikte çok anlamlı ve içten bir konuşma yaparak engelli bireylerin toplumun her alanında olmaları gerektiğine vurgu yaparak devletimizin bunlara her türlü desteği verdiğinin altını çizdi.

Sayın Valinin söylediklerine katılmamak elde değil çünkü, devletin ve mevcut hükümetin bu konudaki yaptıklarını biliyoruz.

Bu özel bireylerimizin bakımından tutun da eğitimine kadar hemen her konuda Devletimiz bu ailelerin yanında olmaya devam ediyor.

Eğitimse eğitim, iş ise iş, sosyal uğraşı ise yetersiz de olsa sosyal alanların bu özel bireylerimize istifadesi için her türlü imkanlar sunuluyor.

Hele bu özel insanlarımızın bakım ve eğitimleri için özel bir çaba gösterildi devlet tarafından.

Bunlar için özel sertifikalı elemanlar yetiştirildi ve bu elemanlara özel bireylerin bakımı için istihdamlar açıldı iş verildi.

Ama ne yazık ki bu iş için gidip eğitim alan, sertifika sahibi olduktan sonra da el etek öpüp bu özel bireylerle ilgilenmek için işe girenlerin bir kısmı sebeplendikleri bu özel insanları istismar ederek torpillerle kendilerini devletin başka kurumlarına geçici görevlerle görevlendirdiler de kimse gıkını çıkarmadı.

Bu özel bakım sertifikalı elemanlar buldukları torpille özel bireyleri eğitimsiz insanların insafına bırakarak Valilikte görevlendirilirken bu şehirde siyasetçisinden medya mensubuna, bürokratından şehrin yöneticilerine kadar Allah’ın hiçbir kulu kalkıp da; “Ya hu haddinizi bilin, düne kadar el etek öpüp bu işi elde etmek için aşındırmadığınız kapı kalmadı şimdi kalkıp masa başı iş isteme aymazlığında bulunuyorsunuz” diyemedi.

Diyemeyince de ipin ucu bir kişiyle kaçtı, ardından bir başka biri farklı bir torpil buldu sonrasında bir başkası farklı tavassut aracıyla Valilikte geçici görevle görevlendirilip gününü gün etti.

Bunlar bir de mesai arkadaşlarına kötü örnek oldular. Her bir bakım elemanı aynı görevlendirmeleri elde etmek için kapı kapı dolaştılar.

Yeri geldi kurum müdürlerini tehdit ettiler, yeri geldi siyasilere aba altından sopa gösterdiler.

Olan sadece özel bireylere yani engelli bireylerimize oldu.

Kendileri sayesinde işe girenler ilk onları terk etti.

Şu an da Elazığ valiliğinde sanırım bunlardan 2 veya 3 kişi var.

Bu kişiler adını Adalet ve Kalkınmadan alan iktidar partisinde siyaset yapanlar tarafından pozitif ayrımcılığa tutulmuşlar.

Sayın Valimizin bunlardan haberi var mı bilmiyorum ama bu yazıdan sonra artık haberleri oldu.

Engelliler Haftasının kutlandığı bu günlerde söylemlerle eylemler arasında bir çelişki olsun istemiyorsa Sayın Valimiz; Arıcak’ın dağ köylerindeki bir şehit ailemizin gönlünü kazanmak için gösterdiği o anlamlı refleksi engelli bireylerimizin gönlünü kazanmak için de göstermeli.

Esas görevi bakım elemanı olan bu geçici görevlileri bir an önce asıl görevlerine iade etmeli kabul etmiyorlarsa bir an önce yasal işlemleri başlatmalı.

Valilik binasında bakıma muhtaç kimse yoksa Sayın Valim bu konuda kesinlikle inisiyatif almalı.

Bu konuda Sayın Valimizin hassasiyet göstereceğine olan inancımız sonsuzdur.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol