Dünyada 2020 yılında hız kazanan felaketler ve sorasındaki Covid 19 virüsünden, Corona hastalığından en fazla etkilenen ülkelerin başında Türkiye sayılabilir. 2021 yılına girerken de birçok kişinin dua ve temennisi de yaşanan felaketlerin, hastalıkların sona ermesi idi.

Terör, mülteci göçü, iç ve dış saldırılar da dikkate alındığında sorunları yoğun bir şekilde yaşayan ve adeta birçok sorunla savaşan ülke gibi!

2021 yılında ise Türkiye yaşadığı sorunlara yaz mevsimi ile ara verecek beklentisinin ötesinde artan pandemi sorunun yanında yangınlar, sel felaketleri, heyelan, uluslararası saldırılar gibi sorunlarla karşı karşıya!

Elbette ki bunlar insanı üzen ve can sıkıntısına sebep olan durumlar…

Türkiye'de geçen hafta içerisinde başlayan, 26 Temmuz tarihinden itibaren orman yangınları bazı bölgelerde tüm şiddetiyle devam ederken, yangın nedeniyle yedisi Manavgat'ta, ikisi Marmaris'te olmak üzere dokuz kişi hayatını kaybetti.  

Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın ilk açıklamalarına göre, yangınlar nedeniyle yüzlerce kişinin yaralandı. Muğla'da 36, Antalya'da da 11 kişinin hastanedeki tedavilerinin sürdüğü belirtildi.

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın son verilerine göre de altı şehirde 13 yangını kontrol altına alma çalışmaları devam ediyor. Son altı günde 32 ilde çıkan 137 yangın ise kontrol altına alındı. Özellikle Manavgat, Bodrum ve Marmaris'teki yangın nedeniyle bazı köy ve beldeler tamamen tahrip olurken, bazı yerleşim yerleri de boşaltıldı.

Manavgat, Bodrum ve Marmaris'te çok geniş bir alana yayılan ve yerleşim yerlerine yönelik tehdidi devam eden yangının söndürülmesi için 16 uçak, 51 helikopterle, çok sayıda yangın söndürme aracı, arazöz ve binlerce personelle müdahale edildiği belirtildi.

Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri helikopter, insansız hava aracı, çıkarma gemisi ve itfaiye araçlarıyla çalışmalara destek verdiğini açıkladı. Bazı yerlerde, Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı TOMA'lar da söndürme çalışmalarında yer alıyor. Aralarında başta Azerbaycan olmak üzere bazı Avrupa Birliği üyeleri, İran, Ukrayna ve Rusya gibi ülkeler de yangın söndürme çalışmalarına destek veriyor.

Bunlar genel ve teknik bilgiler ama bu kadar mı?

Yangınların planlanmış çok yönlü sinsilikler ile terör gruplarının ve içerisinde de hainlerin desteklerinin verildiğini kör olmayan gözler ve gönüller görür elbette. Yani yangınlar masumane ve ormanda piknik yaparken ortaya çıkan yangınlar değil!

Zamanlama kadar, orman bölgelerinin seçildiği yerlerde bir o kadar önemli!

Tatil zamanı, iç ve dış turizmin rağbet ettiği yerler, üretimin ağırlıklı olduğu yerler…

Türkiye’de görünen o ki sadece PKK Terörü ile bu işi yapmıyor, başka terör örgütleri; hatta Fetö de bunun başka odağı. Bu işin yurt dışı destekli olduğu da görünüyor gibi.

Türkiye, insanlar, insanlık, ağaçlar, tabiat yanıyor; ama bir ağaç için ortalığı yakan gezi ve ağaç eylemleri yapanlar da demokrasi ve canlı havarisi kesilen ülkeler ortada yok; sahi neredeler acaba? Yoksa gizli ellerin senaristleri onlar mı?

Türkiye ile bir noktada hesaplaşmaya mı gidiliyor, Türkiye’ye bir şeyler mi dayatılıyor, Türkiye tehdit mi ediliyor…zamanla ortaya çıkacak.

Hani ciğerimiz içerimiz yanıyor ama; hesap çok yönlü ve büyük…

Zulme rıza göstermek zulümdür; hele sevinmek ise sadece bedbahtlık da değildir. Yangını söndürmek için canını hiçe sayanlar, ölenler ile bu acıyı izleyenler; hem de kıs kıs gülenler bir mi?

Evet hesap büyük ve çok yönlü bunu iyi bilmek lazım.

Sadece soğuğun mu izi kalır; bu yangının, göklere kadar yükselen alevlerin acısı hiç unutulmaz.

Yanan sadece ağaçlar, ormanlar değil; ya hayvanlar, bozulan tabiatın dengesi…

Zulme rıza zulümdür, bir hayra vesile olan da şerre vesile olan da o işi yapmış gibidir malum.

İnsan bazen sessiz çığlıkla aslında avazı çıktığınca bağırıyor gibi ve dünyanın mekkarlığında ve insanların sinsi bukalemun gaddarlığında iyi ki Allah ve ahiret var demekten kendini alamıyor.

Madem Allah var…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol