Eğitimde meşru öğrenme yani bireysel öğrenme arzusu, eğitim düzeyiyle doğru orantılı olarak artış gösterebilir. %5’lik dilime giren çocuklar açık liseye geçmek zorunda bırakan eğitim sistemi kendini neden hiç sorgulamaz.

Eğitimde daha ne kadar “dibin dibini” görmeyi bekliyor yetkililer.

Büyük, zorlu emeklerle Fen Lisesine, Anadolu Lisesi ve Orta Öğretim Başarı puanıyla yerleşilen Anadolu Liselerine girmeyi hak eden gençlik 12. Sınıfa geldiklerinde hayal ettikleri üniversiteyi kazabilmek için daha fazla zamana ihtiyaç duymalarına karşın MEB devamsızlık için “körler sağırlar birbirini ağırlar” tutumuyla okula gelmeyen öğrenciyi devamsızlıktan bırakması, sınıf tekrarına mecbur bırakmakta.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Orta Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin devamsızlıkla ilgili maddeleri incelendiğinde 28/10/2016-29871 Resmi Gazete yayımlanması sonrası yürürlüğe giren 36. Maddenin 5. fıkrasında devamsızlık durumunda nasıl bir yol izlenebileceği üzerine yapılandırılmıştır.

5. Fıkrada devamsızlık halinde öğrenciye ve velilere tam teşkilatlı bir hastaneden heyet raporu esnekliği hakkı tanımaktadır.

Bu hak çerçevesinde öğrenci ve veli bir sağlık problemi olmasa da öğrenciye rapor almak için hem hastanelerin ilgili birimlerini işgal etmek zorunda kalabiliyor.

Eğitim sisteminde buraya kadar her şey doğal bir süreç gibi işletilebilmekte…

Gençlik açısından sorun olan konu ise 12. Sınıfın ikinci döneminde okula devamlılık zorunluluğu nedeniyle açık liseye yönelmelerine neden olmasından kaynaklanmaktadır.

Üniversite sınavına hazırlık yapmak için daha etkin program uygulamayı tercih eden öğrenciler açık liseye geçiş yapabiliyor.

Okula gidip-gelme sürelerini, müfredatın devam ettiği 12. Sınıfta ders işlemeyi zaman kaybı olarak kabul edebilmekte gençlik.

MEB, lise eğitiminde 12. Sınıfında bulunan ve üniversiteye hazırlanan öğrenciler için devamsızlığı sağlık raporlarına bağıl kılmadan esnetebilmesi gerekmiyor mu?

Psikolojik açıdan 18 yaşındaki her genç ergenlik dönemindedir.

Ergenlik dönemi, ergen bir genç için oldukça sıkıntılı bir dönemdir.

Ergenliğin yüklediği kaygı, sınavın yüklediği, ekonomik koşulların gelecekle ilgili yüklediği bilişsel kaygının yanında devamsızlığa bağlı kaygıyı da yüklememek gerekmez mi genç insanlara…

Bu gençleri gelecekleriyle ilgili belirsizlik içine girdirmek yerine 12. Sınıfın ikinci döneminde devamsızlıktan kalma problemini yaz tatili döneminde bütünleme sınavı yapılarak af hakkı tanınabileceğine yönelik açıklamalarını gençlik büyük bir umut içinde beklendiklerini duyurmak istedim.

Elçiye zeval olmaz! Bu bir temennidir: MEB ve Sayın Milli Eğitim Bakanımız Mahmut Özer Hocamız üniversiteye hazırlanan gençlik için açıklama yaparak gençliğin kaygısını ortadan kaldıracak adımı atacaktır.

Gençlik bu ülkenin beşeri sermayesidir ve bu sermaye elimizden sabun köpüğü gibi kayıp gitmesine izin verilmemelidir.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol