Ekonominin bozuk işleyişi, stokçuluk olayları, dolar ve altındaki köpük ve/veya yükseliş muhalefet partilerinin iştahını kabartmaktadır.

Hal böyle olunca erken seçim söylemleri de ayyuka çıkmış durumda.

Fırsat bu fırsat.

İş te böyle bir ortamda Ali Özcan Arif Çakmak’ın programına bir çıktı pir çıktı.

Aslında böyle dobra dobra konuşan siyasetçileri özlemiştik.

Zaman zaman partisinin bugünkü tutumunu, zaman zaman Gürsel Erol’un Elazığ adaylık sürecindeki durumunu, zaman zaman da genel başkanını eleştirmeyi ihmal etmedi.

Ama tespitleri çok doğru ve isabetliydi.

“CHP’de ikinci sıra aday olanların birinci sıra adayını belirleyemeyeceğini ancak birinci sıra adayın ikinci sıra adayını belirleyebileceğini dile getirdi.

Birinci sıradan aday olur musunuz diye soruldu.

Ben halka sorulmadan aday olmam dedi ve ekledi; soralım seçmenimize, hatta sandığı koyalım ortaya ona göre kararımızı verelim dedi.

Hatta herkesin ortaya konulan ön seçim sandığından boylarının ölçüsünü alma tespitine gidelim dahi dedi.

Genel Merkez’e kalsa aday yapılmayacağını bildiğinden dolayı bağımsız olurum onbeşbin oy alırım, gerisini onlar düşünsün demeye getirdi.

Duayen siyasetçi Ali Özcan’ın her kelimesi ders verir niteliğindeydi.

Genel başkanına Tunceli ikinci sıra milletvekilliği adaylığını dahi teklif etti ki çok doğru bir yaklaşım.

Diğer tarafta Gürsel Erol’a gelince;

Genel Başkanıyla kavga ederek ona en ağırından ithamlar da bulunarak yıldızını parlatan Gürsel Erol yine partinin onayıyla Elazığ’dan aday yapıldı.

Zira Gürsel Erol adaylık sürecinde Elazığ’ı istememişti.

İlk yıllarda Kemal Bey’e asla ihanet etmem ve ona sormadan yorum bile yapmam diyecek kadar Sayın Kılıçdaroğlu’na sadık bir isimdi.

Ali Özcan hiç öyle olmadı.

Yine o zamanlar Sayın Erol, CHP genel merkezinde odası olan ama görevi olmayan partili olarak da bilindi.

Bu durumdan olsa gerek basın ve medyada bir dönem Kılıçdaroğlu’nun kara kutusu olarak lanse edildi.

Bundan sonra ne mi oldu?

Malumunuz olduğu üzere Türkiye 2015 yılında 7 Haziran ve 1 Kasım’da iki kez genel seçimler için sandığa gitmiştir.

7 Haziran seçimlerinde Sayın Gürsel Erol Tunceli’den ikinci sıra milletvekili adayı yapılır.

Kendisine danışılmadan verilmiş bir karardır.

Bu kararı verenler Gürsel Erol’un CHP içindeki güçlü siyasi durumunu düşünerek Tunceli’den iki milletvekilini de alacaklarına olan kesin inançlarıdır.

Ancak Gürsel Erol öyle düşünmemiş olacak  ikinci sıra milletvekilliği adaylığından, hem de Yüksek Seçim Kurumu’na bildirilmesine rağmen, istifa ettiğini bildirir.

Dayatmalara karşı isyan bayrağını ilk açışı ve sonuç Tunceli’de CHP için hüsran, sadece bir milletvekili çıkardı.

İki Tuncelili’nin fikir uyuşmazlıkları Tunceli’de CHP’yi bitirir.

7 Haziran seçimlerinden 5 ay sonra yapılan 1 Kasım’daki seçimlerde bu defa Tunceli’den 1. sıra aday olur ve seçim sonuçlarına göre CHP 1, HDP 1 milletvekili çıkarır ve Gürsel Erol Meclis’e girer.

Haziran 2018 seçimlerine geldiğimizde;

Millet ittifakı olarak gidilen seçimlerde Gürsel Erol’suz Tunceli CHP’den yine bir milletvekili çıkarır.

Millet ittifakının oylarıyla ve de istemeyerek geldiği Elazığ siyasi sahnesinde kendisine verilen rolleri fazlasıyla yerine getirmiş ve her geçen gün yerini sağlamlaştırmıştır.

Bu duruma sebep iktidar milletvekillerinin silik ve halktan kopuk siyasi duruşları olmuştur.

Siyasi güç zehirlenmesi yaşayan Gürsel Erol; Elazığ halkından topladığı puanların vermiş olduğu güç ile ve Elazığ’dan 41 yıl sonra partisine milletvekili kazandırmanın (ittifakın oylarıyla) gururuyla CHP’nin 2018 seçimlerinde ülke genelinde istenilen başarıyı gösterememesinin faturasını Genel Merkez’e keser.

“..Genel Başkan, CHP’nin devletçi Atatürkçü çizgisinden çok uzak, yönünü bölücülerin desteklediği her türlü odağa çevirmekten imtina etmeyen, parti içi demokrasiyi rafa kaldıran, partisini bir diktatör edasıyla yönetmeyi tercih eden bir görüntü sergiliyor. Parti de ulusalcı devletçi kim varsa ikinci plana itilmiş durumda...” gibi söylemlerle parti yönetimini topa tutar.

Bu yenilir yutulur ithaflar sonucu kesin ihraç talebiyle YDK’ya sevkedilir.

Oy çokluğuyla CHP’de uyarı cezası almış olarak devam eder.

Sonra Sayın Genel Başkan’ın en sadık adamı görevine geri döner.

2015 yılındaki 7 Haziran seçimlerinde hem de memleketi olan ve CHP’nin çok güçlü olduğu yerden kendisine verilen 2. sıra adaylığı riskli bulup kabul etmeyen ve adaylıktan istifa ederek çekilen Sayın Erol, içinde bulunduğu çok müsait ortamın da gazıyla 2023 yılında yapılacak seçimlerde Elazığ’dan 2. sıra milletvekili adayı olacağını açıklar.

İşte Ali Özcan gibi CHP’nin hatta ülkemizin en tecrübeli siyasetçilerinden birinin böyle bir profil çizen sayın Erol’un önünde CHP’den birinci sıra adaylık teklifi gelse bile kabul etmeyeceğini düşünenlerdenim.

Ayrıca söz konusu programda verdiği ipuçları da bu durumu göstermektedir.

Sayın Gürsel Erol Sayın Ali Özcan’ın Elazığ’daki siyasi imtihanı olarak karşımızda durmaktadır.

Peki gerçekten Ali Özcan bağımsız aday olur mu?

Bunu ilerleyen günlerde göreceğiz.

Kısaca ya Gürsel Erol ya da Ali Özcan.

İkisi aynı karede birlikte olmaz.

Kararı ya CHP seçmeni ya da CHP genel Merkezi verecek.

Siyaset bu 24 saat bile çok uzundur.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol