Ekonominin işleyişindeki bozuk şartlar altında ülke seçimlere doğru ilerlemekte..

İş te böyle bir ortamda Ali Özcan yine siyasi gündemi sarsacak açıklamalarda bulundu..

Aslında Sayın Ali Özcan dobra konuşmayı pek sever..

Hiç kıvırmadan böyle dümdüz konuşanlardan..

Zaman zaman partisinin bugünkü tutumunu, zaman zaman Gürsel Erol’un Elazığ adaylık sürecindeki durumunu, zaman zaman da genel başkanını eleştirmeyi ihmal etmez..

Ama tespitleri hep doğru ve isabetli olmuştur..

“CHP’de ikinci sıra aday olanların birinci sıra adayını belirleyemeyeceğini ancak birinci sıra adayın ikinci sıra adayını belirleyebileceğini daha önce dile getirmişti..

Birinci sıradan aday olur musunuz diye sorulduğu zaman, “Ben halka sorulmadan aday olmam” demiş, “soralım seçmenimize, hatta sandığı koyalım ortaya ona göre kararımızı verelim, görelim boylarının ölçüsünü..” diyerek meydan dahi okumuştu..

Burada sözlerinin muhatabı hiç şüphesiz ki Gürsel Erol’du..

Hatta Genel Başkanına Tunceli ikinci sıra milletvekilliği adaylığını dahi teklif etmişti ki çok doğru bir yaklaşımdı bu..

İş Aynı Ali Özcan iddialı söylemleriyle geri döndü..

Elazığ’dan milletvekili olmak istediğini yineledi..

“Ben her zaman söylüyorum, Elazığ’ın değil Elazığlıların vekili olmak istiyorum. Bu çok farklı bir terim. O bakımdan görüşüyoruz ve araştırıyoruz sürekli..

Parti geleneklerine bağlı olduğunu ve ön seçim isteğini tekrarladı..

Hiç kuşkusuz bu talep Genel Merkeze ve mevcut milletvekili Gürsel Erol’a karşı demokratik bir talep olarak aklımda yer etti..

Atamayla veya Genel Başkanın iradesiyle kimsenin gelmemesi gerektiğini üstüne basarak belitti..

Sonrasında en sert cümlesini sarfetti, hep birlikte okuyalım..

“Burada partiler değil kişiler kazanacak diye düşünüyorum. Kişilerin karakteri, kişiliği, öz ve öz Elazığlı olmanın ve Elazığ ruhunu taşıyabilen insanların sandıktan çıkacağına inanıyorum.”

Daha ne desin?..

Diğer tarafta Gürsel Erol’a gelince;

Genel Başkanıyla kavga ederek ona en ağırından ithamlar da bulunarak yıldızını parlatan Gürsel Erol yine partinin onayıyla Elazığ’dan aday yapılmış bir kişilik..

Zira Gürsel Erol adaylık sürecinde Elazığ’ı istememişti..

İlk yıllarında Kemal Bey’e asla ihanet etmem ve ona sormadan yorum bile yapmam diyecek kadar Sayın Kılıçdaroğlu’na sadık bir isim..

Ali Özcan hiç öyle olmadı…

O partisinin geleneklerine sıkı sıkıya hep bağlı kaldı..

Yine o zamanlar Sayın Erol, CHP genel merkezinde odası olan ama görevi olmayan partili olarak da bilindi..

Bu durumdan olsa gerek basın ve medyada bir dönem Kılıçdaroğlu’nun kara kutusu olarak lanse edildi..

Sonra mı? Sonrasın neler oldu neler.. Okumaya devam..

Türkiye 2015 yılında 7 Haziran ve 1 Kasım’da iki kez genel seçimler için sandığa gitti..

7 Haziran seçimlerinde Sayın Gürsel Erol Tunceli’den ikinci sıra milletvekili adayı yapıldı..

Kendisine danışılmadan verilmiş bir karardır..

Gürsel Erol’un CHP içindeki güçlü siyasi durumunu düşünerek Tunceli’den iki milletvekilini de alacaklarına olan inançlarından dolayı O’nu kinci sıra aday yaparlar..

Ancak Gürsel Erol öyle düşünmemiş olacak ki, ikinci sıra milletvekilliği adaylığından, hem de Yüksek Seçim Kurumu’na bildirilmesine rağmen, istifa ettiğini bildirir.

Dayatmalara karşı isyan bayrağını ilk açışı ve sonuç, Tunceli’de CHP için hüsran, sadece bir milletvekilinin çıkması..

İki Tunceli’nin fikir uyuşmazlıkları Tunceli’de CHP’yi bitirir.

7 Haziran seçimlerinden 5 ay sonra yapılan 1 Kasım’daki seçimlerde bu defa Tunceli’den 1. sıra aday olur ve seçim sonuçlarına göre CHP 1, HDP 1 milletvekili çıkarır ve Gürsel Erol Meclis’e girer.

Haziran 2018 seçimlerine geldiğimizde;

Millet ittifakı olarak gidilen seçimlerde Gürsel Erol’suz Tunceli CHP’den yine bir milletvekili çıkarır.

Aynı seçimlerde Tunceli yerine Elazığ’dan aday yapılan Sayın Erol, istemeyerek geldiği Elazığ siyasi sahnesinde Millet ittifakının oylarıyla kendisine milletvekili seçilir ve kendine verilen rolleri fazlasıyla yerine getirerek  her geçen gün yerini sağlamlaştırır..

Bu duruma sebep iktidar milletvekillerinin silik ve halktan kopuk siyasi duruşlarının rolü elbette ki Büyüktür..

Siyasi güç zehirlenmesi yaşayan Gürsel Erol; Elazığ halkından topladığı puanların vermiş olduğu güç ile ve Elazığ’dan 41 yıl sonra partisine milletvekili kazandırmanın (ittifakın oylarıyla) gururuyla CHP’nin 2018 seçimlerinde ülke genelinde istenilen başarıyı gösterememesinin faturasını Genel Merkez’e keser.

“..Genel Başkan, CHP’nin devletçi Atatürkçü çizgisinden çok uzak, yönünü bölücülerin desteklediği her türlü odağa çevirmekten imtina etmeyen, parti içi demokrasiyi rafa kaldıran, partisini bir diktatör edasıyla yönetmeyi tercih eden bir görüntü sergiliyor. Parti de ulusalcı devletçi kim varsa ikinci plana itilmiş durumda...” gibi söylemlerle parti yönetimini topa tutar.

Bu yenilir yutulur ithaflar sonucu kesin ihraç talebiyle YDK’ya sevkedilir.

Oy çokluğuyla CHP’de uyarı cezası almış olarak devam eder.

Sonra Sayın Genel Başkan’ın en sadık adamı görevine geri döner.

2015 yılındaki 7 Haziran seçimlerinde hem de memleketi olan ve CHP’nin çok güçlü olduğu yerden kendisine verilen 2. sıra adaylığı riskli bulup kabul etmeyen ve adaylıktan istifa ederek çekilen Sayın Erol, içinde bulunduğu çok müsait ortamın da gazıyla 2023 yılında yapılacak seçimlerde Elazığ’dan 2. sıra milletvekili adayı olacağını açıklar.

Sonrasında bu kararından da çark eder ve birinci sıradan aday olacağını açıklar..

Kendisi çalar kendisi oynar..

Çok demokratik bir tavırdır bu kendine göre..

İşte Ali Özcan gibi CHP’nin hatta ülkemizin en tecrübeli siyasetçilerinden birinin böyle bir profil çizen sayın Erol’ a karşı ön seçim talebini yinelemesinin Sayın Erol’un güven vermeyen bu tavırlarının rolünün olduğunu düşünüyorum..

Kısaca Sayın Gürsel Erol ve Genel Merkez’in dayatmacı tavrı, Sayın Ali Özcan’ın Elazığ’daki siyasi imtihanı olarak karşımızda durmaktadır.

Kısaca ya Genel Merkezi arkasına almış Gürsel Erol ya da halkına güvenen Elazığ’ın öz evladı Ali Özcan..

İkisi aynı karede birlikte olabilirler mi bilmem..

Kararı ya CHP seçmeni ya da CHP genel Merkezi verecek..

Düşünsenize Genel Merkez ve Sayın Erol’un antidemokratik tutumları devam edip de Sayın Ali Özcan’ın bağımsız olarak seçimlere gireceğini…

Seyredin siz o zaman siyasi arenadan kalkan toz bulutlarını..

Siyaset bu 24 saat bile çok uzundur.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol