Başta söylemek isterim ki, kimseye tarih dersi vermek gibi bir niyetimiz yok. Lakin günümüze ve yaşananlara dair daha realist bir bakış açısı oluşturabilmemiz için bu süreçlerin üstesinden mutlaka gelmemiz gerekmektedir. Yazıyı sabredip sonuna kadar okursanız, ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız!
Tarihte Türk Devletleri; Batı ve Doğu Türk Devletleri diye ikiye ayrılır.
Doğu Türk Devletleri Hun, Göktürkler, Kırgızlar, Sibirler, Avarlar vs olarak Orta Asya’da konuşlanmışlardır. Doğu Türk Devletleri parçalanmış, küçülmüş ve yok olmuşlardır.
Batı Türk Devletlerinin varoluşu Selçuklu İmparatoru Sultan Alparslan’ın 1071 Malazgirt zaferiyle başlamıştır. Anadolu’da var olan ilk Türk Devleti Selçuklu imparatorluğu olmuştur. Bu zafer aynı zamanda İslamiyet’in Anadolu topraklarına giriş tarihi olarak da tarih sayfalarında yer almıştır.
Selçuklu imparatorluğunun Anadolu’daki hükümranlığı çok fazla sürmemiş ve yerini Osmanlı imparatorluğuna bırakmıştır. Osmanlı imparatorluğu, Selçuklu İmparatorluğunun devamı niteliğindedir.
Osmanlı Padişahları tahta geçeceği zaman Selçuklu usullerine göre tahta geçerlerdi. Yani Türk devletinin varlığı son bulmamış, DEVLET anlayışı Selçuklu’dan sonra Osmanlı ile varlığını devam ettirmiştir.
Her ne kadar Selçuklu İmparatorluğundan sonra Anadolu’da irili ufaklı Türk Devletleri kurulmuş olsa da, bu devletlerin ömrü çok da uzun olmamıştır.
Osmanlı İmparatorluğu 600 yıl, 3 kıta 7 denize hükmetmiş ve yıkıldığı zaman DEVLET anlayışı yine yok olmamış, sadece rejim değişikliğine gidilerek Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş ve DEVLET daim kalmıştır.
Şu kısa notu da yazdıktan sonra tarih kısmımızı geçerek asıl konumuza odaklanacağız.
Tarihte hiçbir resmi evrakta Osmanlı imparatorluğu ibaresi yoktur. Yabancı kaynaklarda hep La Turki, Turkiya, Turkay vs olarak geçer.
Osmanlı’da zaten devletin ismi DEVLETİ ALİ diye geçer. Yani DEVLET Selçuklu imparatorluğundan bu tarihe kadar aynı şekilde var olmuş ve var olmaya devam ediyor. Sadece bayrak değişimi yaşanmıştır.
Şimdi nereye gelmek istediğimizi anlamak için asıl konumuza girerek doğru sonuca ulaşalım.
14 Mayıs 2023 genel seçimlerine sayılı günler kaldı. Siyasi arena neredeyse 2’ye ayrıldı. Cumhur İttifakı ve Millet ittifakı diye. Bu iki ittifakın söylemleri vatandaşı kutuplaştırmış, bir taraf Yunan diğer taraf Türk’müş gibi halkın arasına nifak tohumları ekilmiştir. Aynı ülkenin fertleri değilmişiz gibi, ırk ve mezhep ayrımı olmadan kardeş değilmişiz gibi, hasım olmuşuz.
Bu Yüce DEVLET’in fertleri olarak İktidar olmak isteyen siyasilerin daha fazla oy almak için bizleri kutuplaştırmasına lütfen müsaade etmeyelim.
Nice basiretsiz hükümetler gördük, ülkeyi uçuruma sürükleyen. Siz sanıyor musunuz ki bu hükümetler, bu ülkenin varlığını devam ettirmesini asla istemeyen Amerika, Almanya, İngiltere, İsrail, Fransa gibi ülkelere karşı DEVLET’in varlığını koruyabildiler.
PKK'nın Avrupa'yı silah tedariki ve üye toplamak için lojistik üs olarak kullandığı herkesçe malum. Europol (Avrupa Polis Teşkilatı) 2015'te Belçika’da, 2017'de İsviçre’nin Alp Dağı eteklerinde PKK kampları olduğunu tespit etti.
Dünya ülkeleri üzerinde Cumhuriyetimizin kurulduğu günden bugüne ekonomik siyasi askeri işbirliğimiz olan ülkelerde bile Türkiye Cumhuriyetini yıkmaya çalışan, kurmuş oldukları terör örgütlerinin büroları bulunmakta bu terör örgütleri her alanda desteklenmektedir.
Bütün bunlara rağmen asırlardır genlerimizden gelen DEVLET geleneğimiz ve bu büyük milletin basireti ile başarılı olamamışlardır.
Türkiye’nin Arap Baharı gibi bir cehennemi yaşamamasına bizleri idare eden bu hükümetler mi engel oldu?
PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerine her türlü silah ve para yardımı yapan bu kadar süper güç sahibi ülkelere rağmen Türkiye’nin varlığının devamını bu hükümetler mi sağladı?
Hükümetler geçici, DEVLET kalıcıdır.
14 Mayısta yapılacak olan seçimi ister Cumhur İttifakı, ister Millet İttifakı kazansın.
Kim Cumhurbaşkanı olursa olsun, benim de Cumhurbaşkanım olacaktır.
Önemli olan DEVLET’in her daim var olmasıdır.
Bu Ülkenin vatandaşı olan herkesin bu bilinçte olması gerektiğini düşünüyorum.
Yani diyorum ki; Selçuklu imparatorluğundan günümüze kadar var olan ve var olması gereken yani; ASLOLAN DEVLETTİR.
