Bu sözü; yorulduğunuzda, pes etmeye yaklaştığınızda, üzüntü ve kederin en ağır yükünü omuzlarınızda hissetiğinizde, vazgeçmenin kıyısına geldiğinizde, uçurumun kenarından aşağıyı öylece izlediğinizde, yalnızlığın en koyu rengine bulandığınızda, gecenin en tenha anında hatırlayın.

“Üzülme!
Ayağına batan dikenler, aradığın gülün habercisidir.”

Mevlana’ya ait bu söz her zorluğun ardından kolaylığın geleceğini anlatır ancak bunun da öyle kolay olmayacağını söyler.

İnsanların hayatla bağını kuvvetlendiren en önemli güç, hayalleridir. Hayallerini de hep diri tutan en değerli şey umutlarıdır. İkisinden birinin eksikliği veya olmayışı diğerine yaşama şansı bırakmaz. Bunlar bir insanın, yaşamına anlam katmasını sağlar. İkisini de yitiren birinin kuruyan bir ağaçtan farkı yoktur, sadece toprağa karışmayı bekler. Ne meyve verir ne de bir kuş gelip konar dallarına…

Hayat, sonu çok uzakta olan ama bir o kadar da aslında yakın olan uzun bir yolculuktur. Başlangıcı her ne kadar bilinse de bitişi en büyük muammadır insanoğlunun ömrünce. O yol boyunca mevsimlerim hepsiyle karşılaşılır.
Kışın en sert ayazı gelip yüzünü keskin bir bıçak misali keser umudunu kırmak için, güneş en tepede yakıcılığıyla durur sabrını tüketmek için, yağmur yürüdüğün yolu çamurlaştırıp atacağın adımları zorlaştırır tükenip pes etmen için… Hayal ve umut ise bu zorluklarla baş edebilmen için en sadık dostlarındır.

Çekilen bunca zahmetin ardından yollarında çiçekler açacaktır elbet. Sabır zor bir imtihan olsa da meyvesi baldan tatlıdır.

Hayat her zaman renklerin en güzeliyle çıkmaz karşınıza. Bazen en koyu renkli bulutlar sarar göğün mavisini. Bir kasvet doluverir içine ve bütün güzel düşünceleri, duyguları kendi karanlığına hapseder. Gözlerini kapatıp açtığında her şeyin tekrar eskisi gibi olmasını istersin ancak öyle kolay olmayacaktır.
Gelip gök kubbeyi saran o kara bulutlar ne kadar kötü görünse de sonunda rahmetlerin en güzeli yağmur gelir ve kuraklaşan yüreğine düşer damla damla. Düşen her bir damlanın ardında bir gül açar dallarında, açan her bir gülün bülbül konar dallarına. Sonra mavinin en güzelini giyinip yerini almaya başlar gökyüzü ve ona eşlik eden göçmen kuşlar…
Bir zamanlar hüznün durağı olan bu topraklardan göç edip gitmişlerdi kanatlarında umutlarıyla ancak şimdi dallarına baharın geldiği ve binbir çiçeğin açtığı bu topraklara geri dönüyorlar.
O zaman anlarsınız ki çekilen acıların elbet bir gün biteceğini ve güneşin bu defa da sizin için doğacağını.

Yürüdüğünüz yolda avuçlarınızda, dizlerinizde yara izlerinin sancısı geçse de anlamı; yüzünüzdeyse gözyaşlarınızın ıslaklığı gitse de tadı kalacaktır. Onlara baktıkça ulaştığınız hayallerinizin kıymetini anlayacaksınız. Onlar aslında umudun izleridir, vazgeçmemenin izleridir, inancın, sabrın ve mücadelenin izleridir…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol