Anne,
Öfkesinden kaçıp yine onun merhametine sığınılan kişidir.
Anne,
Gözyaşınızın en sadık şahididir.
Anne,
En müphem sırrınıza eren yegane sırdaşınızdır.
Anne,
Bir baba ile evladın arasındaki en sağlam köprüdür.
Anne,
Kendinden vazgeçip evladının gözlerinde var olan kişidir.
Anne,
Tüm çiçeklerin yanında sönük kaldığı cennet kokulu yarinizdir.
Anne,
Ayaklarının altına cennetin serili olduğu en kutsal varlıktır.
Anne,
Karşılıksız sevginin ifadesidir.
Annelik öyle bir duygudur ki taklidi dahi mümkün değildir. Merhametin kök saldığı o yürekte fedakarlığın en yücesine yer verir. Kaç yaşında olursanız olun, başınızı annenizin dizine koyduğunuz an saflığın en güzeli olan çocuk kalbiniz yeniden filizlenir. Yaşam karşısında defalarca kırılsa da onarıldığı yerdir annenizin sığındığınız o limanı.
Annelik, bir kadının omuzlarına örtülen en güzel kıyafettir. Bu topraklar üzerinde anneliğine karşılık neyi teklif ederseniz edin hiçbir kadın anneliğinden vazgeçmez. Onun değerini karşılayacak herhangi bir şey yoktur bu dünyada.
Annenin, duası kabul olur ama bedduası kabul olmaz derler çünkü evladına söylediği kötü söz onun merhametle örülmüş olan yüreğinden çıkarken havada yok olur gider.
Duası ise en içten ve saf duygularına bürünerek rabbine ulaşır dilinden dökülmeden.
Anne duası bir insanın yaşamı boyunca üzerinde taşıdığı en güvenilir yoldaştır.
Ona çok da pahalı hediyeler almanıza gerek yok aslında. Onu mutlu edecek daha basit şeyler vardır.
Sadece bir gün değil her gün onun annelik denilen kutsal duyguyu taşıdığını hatırlamak...
Kırlardan topladığınız ve kendinizce bir demet haline getirdiğiniz onun yanında zaten sönük kalacak olacak çiçekler...
Hayata karşı verdiği zorlu mücadelelerin emaresini taşıyan ellerini öpüp alnınıza koymak...
O nur yüzünde bir tebessüme vesile olabilmek...
Bunlar gibi nice basit şeyler onların gönlüne dokunmanız için yeterli olacaktır ki sizin mutluluğunuzla mutlu olan kaç kişi vardır ki bu hayatta?
Şunu da unutmayın!
Hangi çiçeği toplayıp getirirseniz getirin, hiçbiri cennet kokan anneniz kadar güzel kokmaz.
Alacağınız herhangi bir hediye ise gözlerindeki mutluluğun yanında değersiz ve kifayetsiz kalır.
Hangi dilde anlatılırsa anlatılsın, hangi dilde yazılırsa yazılsın hiçbir zaman kelimelerin gücü yetmeyecektir annelik duygusunu anlatmaya.
Zaten kimin gücü yeter ki ilahi bir duyguyu beşeri bir aczle ifade etmeye?
Fazla geç kalmadan bayramı seyranı bekleyip zamanı boşa harcamayın.
Elinizden geldiğince onun ne kadar kıymetli bir varlık olduğunu hatırlatın ve bol bol duasını alın.
O, sizi sevmekten yorulmadığı müddetçe sizler de onun sevgisine layık olmaya çalışın.
Sıkça sorulur ya “Mutluluğun resmini çizebilir misiniz?” diye.
Farklı farklı cevaplar verilebilir ancak gerçek manada yanıtını arayacak olursanız eğer annenizin o nur cemaline bakmanız yetecektir.
Ayaklarının altına serilen cenneti önce onun gözlerinde göreceksiniz!!!
