Hayat, zıtlıkların biraraya gelmesinden ibarettir. 

Gece ile gündüz mesela.

Birbiri ardı sıra gelip giderler kovalarcasına ama en önemlisi de biri olmadan diğerinin bir anlamının olmamasıdır.

Birinin bitimi, bir diğerinin başlangıcıdır.

Gündüzler her ne kadar acılardan azad olunan vakitleri barındırsa da acıların daha ağır bastığı vakitlerin olduğu geceler ruhta daha derin izler bırakır.

Gece ev gündüz birbirinin vuslatıdır.

Aşık Veysel’in dediği gibi bu yolda yürüyüp gideriz “gündüz gece”

İyi ile kötü mesela, kötülüğün olmadığı bir yerde iyiliğin, iyinin kıymeti bilinmez. Sadece iyi veya sadece kötü de olmaz. Bunlardan biraz serpilmelidir hayatın her alanına. Acının ağırlığını sevgi hafifletir.

 Hayat tek renkten ibaret değildir.

Renklerin farklılığıdır bir diğerine kıymet katan.

Bir filmde ya da romanda iyi karakteri tamamlayan kötü bir karakter vardır mutlaka.

İkisi de birbirini tamamlamakta aslında.

İkisinin mücadelesinde anlam kazanır iyinin temsil ettiği değerler. 

Ağlamak ve gülmek mesela;

“Birlikte güldüğünüz kişiyi unutabilirsiniz ama birlikte ağladığınız kişiyi asla unutamazsınız.” demişti Halil Cibran. Kaleminden dökülen sözcükler hep bir uyum içerinde yan yana gelmiştir beyaz sayfalar üzerinde.

Bu sözüyle de yine binlerce mana sunuyor bizlere.

Herkesle gülebilir insanlar genelde ki gülmek bulaşıcıdır.

Ama herkes ile ağlanılmaz.

Gözyaşı en mahremidir bir insanın.

Onun en hassas duygularını ifşa edebilir.

Dile getirilemeyen kimi duyguları kendince ifade eder gözyaşı.

Birinin gözyaşına şahit olduysanız eğer bu hayatta onun en mahremine ulaşmışsınız demektir. 

Kahkahalar yankılanabilir göğün en mavisinden sonsuzluğa.

Oradan da başka diyarlara ulaşabilir bir kuşun kanadında ama gözyaşı hep sessizce süzülür göz pınarlarından.

Gürültü yapmaz ve öylece akıp gider.

Yankılanmaz belki semada ama bıraktığı iz daha derindir kahkahalardan. 

Gözyaşına önce anneler şahitlik ettiği içindir belki de onun yanında daha rahat dökülüvermeleri ve arada koparılamaz bağların oluşuvermesi.

Bizim kültürümüzde erkekler ve özellikle babaların gözyaşlarına hep bir kuytu köşe şahitlik etmiştir.

Ondandır bize çok güçlü ve yıkılmaz gibi gelmeleri. 

Hayatınız boyunca kimlerle güldüğünüz ve kimlerle ağladığınız önemlidir.

Her ikisi de kişiye iyi gelir, onu rahatlatır.

Hepsi zamanla anılara karışsa da onları hatırlarken bizlere eşlil eden yine gözyaşlarımızdır.

Bazen mutluluktan, bazen hasretin verdiği özlem duygusundan kaynaklanır.

Ağladığınız bir omuza da ihanet etmeyin.

O, dağlardan daha heybetli, limanların en güvenlisidir.

Yani gözyaşlarınızı kime emanet ettiyseniz onu unutmanız o kadar da kolay olmuyor.

Kim için ağladığınız değil, kiminle ağladığınızdır gözyaşlarınıza değer kazandıran.

Ne olursa olsun gülmektir bize en çok yakışan!!!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol