Nihayet masanın altında sakladıklarını masanın üstüne çıkarabildiler..

Sekiz beyinli! kırık dökük meşhur masalarına dokuzuncuyu da oturtunca vuslata erdiler..

Böylece CHP’liler pek sevgili dostları HDPKK’sına kavuşmuş oldu..

Bu çirkin vuslat CHP, masa ve HDPKK’lılara ve de fetöseverlere hayırlı olsun..

MHP Genel Başkan Yardımcı Sayın Semih Yalçın, Kılıçdaroğlu’nun HDP’yi ziyaretiyle ilgili ne güzel cümleler kurmuş, aynen aktarıyorum;

“Bugün siyasi tarihimizdeki pazarlıkların en çirkini, en kirlisi, en utanmazcası gerçekleşti.  

Zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu; PKK'nın siyasi kanadının ayağına gitti, eşiğine yüz sürüp cephane ve militan desteği istedi.

Kılıçdaroğlu tarafından PKK'nın mazbatalı temsilcilerine verilen demokratik özerklik sözleri tekrarlandı.

Bununla da yetinilmedi, bölücübaşına özgürlük ve Kandil piyonlarına da bakanlık teklifinde bulunuldu.

Milletimiz; iktidar uğruna ayı ile yatağa girmeyi, katiller ve hainler güruhuyla sofraya oturmayı, ülkenin güvenlik ve esenliğini terör örgütünün siyasi acentesine teslim etmeyi göze alan bir "sorumsuz" cumhurbaşkanı adayının girişimlerini ibretle takip ediyor…”

Yukarıdaki cümleleri her şeyi özetliyor..

Bizler de bu sorumsuz cumhurbaşkanı adayını ve onun yereldeki temsilci ve temsilcilerini ibretle takip ediyoruz..

CHP ve onun bugünkü yandaş ve ortakları, kirli ellerin hapsinde kendi köklü geçmişi ve kimliğinden uzaklaştırılmış, adeta mankurtlaştırılmıştır.

Kendi öz benliğini bile inkar noktasına gelmişlerdir..

Türkiye düşmanı küresel güçlerin etkisinden kurtulmayı başaramamış bugünkü CHP, masası ve ortaklarıyla adeta ülkenin milli menfaatlerini yok sayarak, geçmişiyle çatışan, milli gerçeklerle çelişen bir duruma savrulmuşlardır..

CHP’nin milli olmayan düşünce ve hareketleri artık bölücüleri bile destekleyecek safhaya ulaşmıştır.

Bu kadar kendi ülke ve toplumuna yabancılaşmış bir partinin, masanın, bu seçimlerde Türk halkına söyleyebilecekleri pek bir şeyleri olmasa gerek..

Biliyoruz ki ülkenin ekonomik sorunlarını dillerine dolamaktan, yalan yanlış bilgileri kamuoyuna sunmaktan başka söyleyebilecekleri pek argümanları da kalmamıştır..

Çünkü dünün sütre gerisindeki bugünün masanın üstündeki PKK’nın siyasi uzantısından medet umar hale gelmiş olmaları bunun göstergesidir..

Böyle çok tehlikeli bir anlayışa sahip genel merkezlerin yereldeki temsilcileri, aday adayları velhasılı adaylarının Elazığ gibi milli değerleri çok yüksek bir yerde siyasetçilik yapmak istemeleri de ayrı bir hezeyandır..

Benim nazarımda artık onların bu safhadan sonra söyleyecekleri her cümle beyhudedir, geçerli değildir..

At sahibine göre kişner sözü bu mana da üzerinde düşünülmesi gereken bir sözdür..

Bunlar neyi savunacaklardır, HDP’nin özerklik düşüncesini mi, ülkeyi fetöcülerin ele geçirmesine seyirci kalmamız gerektiğini mi yoksa PKK’nın Kandil’deki teröristlernin isteklerini mi bizlere dayatacaklardır?

HDPKK, ve fetöye boyun eğmiş, onların Cumhurbaşkanı adayı olmuş bir kişiliğin masasının da, aday adaylarının da, nihayetinde adaylarının da bir hükmü yoktur, olmamalıdır..

Artık bilinmelidir ki bu iş Elazığ yerelinde fırsatçılık yapıp şov sergilemeye benzemez..

Domates, hıyar, et, sucuk fiyatlarının yüksekliğinden dem vurup sütre gerisindeki kirli emellerinizle mi siyaset yapacaksınız?..

Evet bunlar cebimizi yakıyor lakin, sizin yaptığınız ucuz siyaset de yüreğimizi yakıyor..

Hatta midemizi bulandırıyor..

Mustafa Kemal’in askerleriyiz deyip, HDPKK’ya öpücük gönderme ikiyüzlülüğünüze karnımız tok artık..

Sahte Atatürkçülüğünüzü de yemiyoruz...

Böyle bir düşünce yapısıyla güzel ülkemizi yönetebileceğini  zannedenler, gaflet, delalet hatta hıyanet içindedirler..

Gerisi laf-ı güzaftır..

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol