Günler geçip giderken düşüverir ömür denilen takvimden zaman yaprak yaprak.

Zamana hükmümüz geçmez, onun akıntısına kapılarak gideriz kıyıdan kıyıya savrularak.

Ömürü tüketirken kimse günleri saymaz, ayları hatta yılları da pek saymaz, sadece mevsimler üzerinden geçen ömür dile getirilir.

Hayat, mevsimlere göre dizayn edilir.

Baharın tadı farklıdır, kışın farklı, yazın farklı ama bunlardan en önemlisi de sonbahardır bence.

Nedenini bilmem ama sonbahara dönüşünce mevsim, doğa apayrı bir güzelliğe bürünüyor.

ir sanat eserine dönüşüyor taklit edilemeyecek kadar güzel.

Öyle ki düşen yapraklar bir renk cümbüşünü andırıyorcasına hareket ediyor.

Toprak yıldızlardan bir örtüyü çeker üstüne, yazdan kalma yorgunluğundan kurtulmak için.

Rüzgâra aldanıp düşen yaprakların renkleri birbirinden farklıdır.

Hepsi de benzersiz bir tablonun en önemli parçası haline geliyor.

Bir pencereden oturup izlemek, usta bir ressamın fırça darbelerinden yapılmış bir tabloyu andırır.

Dilden dökülen her söz şiire dönüşmeye başlar bu mevsimde.

Hepsi binbir türlü anlam barındırmaya başlar.

Baharla beraber başlayan canlılık ve sesler yerini huzura ve sükuta bırakır.

Vakti gelince düşen her yaprak hızla geçen zamana demir attırır bir limanda.

Vakit ağırdan almaya başlıyor bu mevsimde tadını çıkarmamız için.

Anılar daha çok can acıtmaya başlıyor. İçilen kahvenin hatrı asırları aşıyor.

Dinlenilen her şarkı mutlaka bir yerden insanı yakalıyor.

Güneş yakıcı olmuyor, tam aksine kucaklıyor insanı sevecen bir tavırla. İnsanın içine işliyor adeta.

ağmur, getiriyor insana toprak kokusunun huzurunu, camlardan süzülüyor da her damlası bir melodiye dönüşüyor.

Ne kadar kiri pası varsa ruhumuzun hepsini alıp götürüyor…

Göçmen kuşlar bu mevsimde göç etmeye başlar ancak bir gün unuturlarsa eğer ya da vaktini kaçırıp geç kalırlarsa  onlar da göç etmekten vazgeçecektir.

Böyle bir güzelliğin bırakılıp gidilemeyeceğini anlarlar.

Günlerce göğün mavisinde kanat çırpmaktansa düşen her yaprağın tadına varırlar.

Belki onlar da sonbaharı giyerler üzerlerine.

Onca yolu katetmekten kurtulurlar.

Herkes görebilir bir yaprağın dalından kopuşunu, bir yağmur damlasının toprağa düşüşünü ancak kimse idarak edemez onlardaki manayı, huzuru, güzelliği…

Alın elinize sararmış ve kurumaya yüz tutmuş, yağmurla yıkanmış bir yaprağı; çekin içinize kokusunu ve hüznün de huzurunu fark edin.

Gönül bahçeniz binbir türlü manayla hoşbeş olsun. Yaralarınıza iyi gelecektir!…a

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol