Siyasi muhalif, dilbilimci ve akademisyen Noam Chomsky, İsrail’in Filistin’e karşı takındığı savaşçı tavır için uluslararası medya kuruluşlarına değerlendirdiği açıklamasında: “Saldırılar, İsrail’deki Yahudi-Nazi eğilimleri işgali’nin ürünü” olduğuna vurgu yapmıştı. Gelecekte İsrail’in genişleme politikalarının alt metnini o dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ı (2018) hedefe koyarak   çizmişti.

Chomsky, ABD'de bu trajik eğilimi vurgulama cesaretini gösteren birkaç entelektüel dev arasındaydı.

Uluslararası alanda tanınan Yahudi-Amerikalı akademisyen ayrıca İsrail’in Filistinlilere yönelik politikalarını uzun süredir eleştiren ve yine kendisi gibi bu düşüncede olan, İsrailli Merhum Yahudi entelektüel ikonu Yeshayahu Leibowitz’in ileri sürdüğü bir argümanı vurgulamakta: “Filistin örgütlerinin terörünü kınayan herkes aynı zamanda İsrail’in Batı Şeria ve Gazze’yi işgal etmesini de kınamalıdır.”

Leibowitz, işgal devam ederse İsrailli Yahudilerin kendi deyimiyle Yahudi-Nazilere dönüşeceği konusunda uyardı. Bu, İsrail’de oldukça güçlü bir terimdir. Çoğu insan bundan kurtulamadı.  Eğer çizmenizi birinin boynuna dayarsanız, bunu haklı çıkarmanın bir yolunu bulmalısınız. İşte bu yüzden şiddet kurbanlarını suçlamanın kolay olduğuna vurgu yapmakta…İki milyon insanı toplama kampına yerleştirecekseniz, onları şiddetli bir kuşatma altına alacaksanız, ancak kendinize şunu sormalısınız; bunu yapmakta haklı mıyım? Bunu yapmaya çalışan insanlar; Avrupa tarihinde bu olayı gördüler, örnek vermeye gerek var mı?

Ne yazık ki, Gazze’deki Filistinlilere yönelik savaş ve soykırım konusunda bugünkü korkunç gelişme, bu çok tehlikeli eğilimle uyum içindedir. Filistin’de, kadın, çocuk ve erkek ayırmadan gerçekleşen katliam neden bizi ruhumuzda, kalbimizde, aklımızda üzüyor? Binlerce çocuğun ve savunmasız insanların ölümünün acısıyla neden eziliyoruz ve rahatsız ediliyoruz. Barışı sembolize eden Birleşmiş Milletler olan güvenimiz neden bu krizde: Çünkü Uluslararası Kamuoyunun çoğunun sesini dinlemeyen  bir güç grubu bu kararları veriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi krizlerde her defasında vurguladığı gibi “Dünya Beş’ten Büyüktür!” sloganın tam da anlamını bulduğu ve İsrail’in insanlığa verdiği zararı önlemeyen uluslararası kuruluşlara bakış açımız için önemli olduğunu göstermedi mi? Neden milyonlarca yoksula karşı serbest bırakılmış ceketli kravatlı zenginlerin Gazze’de kafese kilitlenmiş ve pis canavar gibi davranıldığını görüyoruz insanlığa…

Artık kötülüğün durdurulması imkansız gibi görünüyor. Biliyoruz ki, bugün zalimler ve zalimlik kazanıyor gibi görünsede, çocuklarına er geç masum insanlara ödetecek korkunç bir kan borcu bırakacaklar. Dünyada çark hep dönüyor. Bir Nazi’den kurtulan Avrupa, Ortadoğu’da Nazi yarattı. Ortadoğu’da savaşa maruz kalan Filistinli çocuklarında gelecekte yeni Nazi adayı olarak bilenmiyor mudur? Daha iyi olma yanılsaması canavarlar yetiştirmedi mi? Batı kültürü, dünyadaki güvenlik kurumları, kitaplarda, okullarda, üniversitelerde anlattıklarını gerçeklerle inkar ederek kendi kendini kınıyor gibi görünüyor. Yine de çarkı durdurmayı bilen bir insanlık için umut etmeye devam etmeliyiz.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol