İnsanlar tüm alışkanlıklarını kendi akıllarıyla edinir, devamını sağlar ya da vazgeçerler. Alışkanlıkların edinilmesinde ki aklın önemi elbette bireyin yetişkinliği sonrası önem kazanır. Halk arasında ergenlikten sonra ya da reşitlik gibi sınır çizgileri olsa da her insanda farkı seyreder. Bazı insanlarımız onbir, oniki yaşlarında olgun, erdemli tavır ve davranışlar sergilemeye başlar, bazı insanlarımız ise olgunluk ve erdemli davranışlara anca yirmibeşli, otuzlu yaşlarında kaim olabilir. Nihayetinde tüm tavır ve davranışların, alışkanlık ve uygulamaların mimarı akıldır. Akıl, insanın hayatını paylaştığı en çok zaman geçirdiği çekirdek kadro da diyebileceğimiz 3-5-7 gibi en yakın olduğu insanlardan etkileşimle karar almaya başlar. Akıl bireyin okudukları, gözlemledikleri, sohbet ve müdahili olduğu meselelerle şekillenir, kendine has yol ve yöntemler edinir. Yol ve yöntem diye tanımladığım kişiliktir, karakteri üzerine giydirilen doğrular ve yanlışlar silsilesi tanımı, meziyetler dizisi, ferdin öz benliğidir.
..
Köyün İmamı vaazlarında sık sık içki, kumar ve sigaranın kötülüklerinden söz eder.
     Cemaat cami çıkışı kapıda İmam'ın yolunu keserler.
     - Hocam! Siz sık sık içki, sigara, kumarın kötülüklerinden söz ediyorsunuz da!
İçki sizin oğlanda! Kumar sizin oğlanda! Sigara sizin oğlanda! Bizim oğlanları da sizin oğlan ayartıyor. Sizin oğlanı vazgeçirebilseydiniz..
      Hoca eve gider, oğlunu karşısına alır, olanları bir bir anlatır.
      - Oğlum; Gel vazgeç. Yoksa! ya başka yere tayin isteyeceğim ya da görevi bırakacağım..
      Oğlu dikkatle dinler.
      - Haklısın Babacığım, yalnız bir koşulum var: Bu akşam birlikte içelim sonra dudağıma bile değdirmeyeceğim, sigarayı bırakacağım, kumara tövbe edeceğim..
      İmam düşünür, ne yapsın kabul eder.
      Akşam oğlan mangalı yakar, üç beş pirzola, üç beş köfte, kavun keser, iyisinden beyaz peynir, yetmişlik boğma rakı masayı donatır.
      İmam bir tövbe estağfurullah çeker ve oğluna eşlik eder.
      Gece yarısına doğru içkiler, mezeler biter oğlan masayı toplarken,
      - Teşekkür ederim Babacığım, beni kırmadın! ben de sözümde duracağım, seni mahcup  etmeyeceğim..
      İmamın keyfi yerinde oğluna döner,
     - Bak oğlum! kumarı bırak! sigarayı bırak! ama rakı için acele etme, şu kavun mevsimi geçiversin...
..
Siz değerli okurlarıma toplumsal olarak kötü diye tanımladığımız birçok alışkanlığı övmek, önermek gibi bir duruşta değilim, vazgeçmeniz, bırakmanızda benim müdahil olacağım, söz sahipliği yapacağım bir konu değil. İsterim ki; tüm kararlarınızı çok iyi bir gözlemci ve düşünen olarak kendiniz, kendi aklınızla alın. Keşke demeden bir hayat sürmesi için insanın tüm kararlarının sahibi yine kendisi olması diretkenliği, tutarlılığıdır.

 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol