Muhammed Bzeek, 

Bu ismi hiçbir zaman unutmayın!

Kazıyın ruhunuzun en güzel ve derin yerine!

O, hemen her şeyini kaybeden bu insanlığın umut ışığı!

Gerçekten merhametini kaybetmeyen birinin nasıl olması gerektiğinin yansımasıdır.

İnsanlığın içine düştüğü hayatın anlamsızlığına karşı bir panzehirdir...

1978 yılında Libya’dan kopup Amerika’nın rüyalara giren, o renkli yaşamının içine dalar eğitim görmek için.

Vatanın bir adım ilerisi bile gurbettir insana.

Eğitimini tamamlayıp dönmektir memleketine asıl emeli ama kader buna izin vermez.

Oradan evlenip tamamen oranın bir vatandaşı olunca kendi öz yurdu onun için gurbet olmuştur.

Vatanı burnunda tütse de kendi gurbetinde bambaşka bir dünya yaratacaktır. 

Yirmi yıldan beri son derece kutsal bir görev üstlenir eşiyle birlikte.

Ölümcül hastalığı olan, yetim, öksüz veya ailesi tarafından terk edilen kimsesiz çocukları evlat edinip onların her türlü bakımını üstlenmeye başlamış.

Yaklaşık seksen civarındaki meleğe koruyuculuk yapmış bunca yıl içerisinde.

Üstelik bunu yıllarca kimseler bilmeden Allah rızası için yapmıştır ve yapmaya da devam ediyor.

Günümüzde yaptığı her iyiliği paylaşım aracı yapanlara inat, iyiliğin nasıl yapılması gerektiğini belki utanma duygusunu çoktan yitirmiş olan insanlığın suratına bir tokat misali vuruyor!!!

Kimsesizler kimsesinin bu topraklar üzerinden her zaman bir yansıması,bir gölgesi vardır.

Bizler O’nu unutsak da O, bizleri hiç unutmaz ve muhtaç olunduğunda göğe açılan mahçup avuçlara doldurulan duaları hiçbir zaman geri çevirmez.

Bu kadar günahkar kullarının dualarını geri çevirmeyen Rabbim, yetim ve öksüzlerin dualarını hiç geri çevirir mi?

Dile getirmeden yüreklerinden bile geçirmeleri O’na ulaşması için yeterlidir. 

Yer yüzüne çokça peygamber veya onların izinden gidenleri göndermiştir yaradan, işte bu defa da peygamberimizin adını taşıyan bir başka kulunu, ortada bırakılan kimsesizlere ,aslında kimsesiz zannedilenlere, yardım etmesi için gönderdi.

Muhammed Bzeek, bu kutsal görevi yıllardan beri devam ettiriyor.

Belki bu güzelliği kelimelere dökmek çok basit gelebilir ya da okuyunca sizlere de bir masaldan farksızmış gibi gelebilir ancak hepsi bu yalan dünyadaki gerçek!

Kendi kanından ve canından olanları sırf hasta veya engelli diye yetimhanelere bırakanların, kimine bir lokmayı dahi fazla görenlerin yapması gereken ebeveynliği Muhammed Bzeek, hiç tanımadığı bu çocuklara yapıyor yıllardan beri hem de hiç yüksünmeden.

İnsanlığın sadece adının kaldığı bu dönemlerde, vicdan denen bir iç muhakemenin kapısına kilit vuranlar için bilinmesi gereken bir hayat hikayesi...

Dünya dönüyorsa bu insanların hatrına dönüyordur.

Bizim bitmek bilmez hırslarımızla bürünen gönüllerimize inat.

Bu tür insanlar, yalnızlaşmanın bu kadar fazla olduğu dünyaya umut ışığı olmalılar. “İyiler bu dünyanın soylularıdır.”

Yüreğinizde taşıdığınız iyilik kadar var olursunuz.

Onu çoğalttıkça koyuya dönen renklerin gerçek güzelliğini göreceksiniz.

Gecenin karanlığına bürünmüş ruhlarımıza güneşin doğacağını göreceksiniz.

Doğan o güneşle birlikte gülüşlerde gökkuşaklarını göreceksiniz.

Kuraklaşan bu yüreklerin düşen her bir yağmur damlasıyla nasıl çiçeklendiği göreceksiniz.

Bir yetimin başını okşamanın, bir tebessümün yüreğe dokunabileceğini göreceksiniz. 

Bugün Muhammed Bzeek yapılması gerekeni yapıyor, bunu sadece yazılarla, videolarla sınırlı bırakmamak lazım.

Beyaz bir sayfaya karalanarak hatırlatılmaya çalışılan bu güzel davranışı kendi ruhlarımızda inşa etmeliyiz.

Sözlerimizin içinde kaybolup gitmeden, eyleme döküp yaşatmaya başlamalıyız.

Ben ne yapabilirim, diye düşünme!

İşe önce asık suratına soğuk bir su çalıp tebessümü kondurmayla başla. İyilik bulaşıcır unutma! 

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol