Yeryüzünün en güzel, en çeşitli iklimlerinin olduğu parçasında yaşıyoruz evet ancak aynı zamanda da en hareketli deprem faylarıyla beraber..
Ne yazık ki ülke tarihinin en büyük en yıkıcı depremlerinden biriyle belki de en ağırıyla karşı karşıya kaldık..
Onlarca ilimizi vurdu, yaktı, yıktı..
Sabaha karşı saat 04.17'de, uykunun en kuytu olduğu saatlerde geldi..
Dışarıda dondurucu bir ayazın eşliğinde..
Binlerce ölüm var..
Ve ne yazık ki ölümler her geçen saat artıyor..
İçimiz yanıyor..
Durum böyle iken, ilk andan itibaren depremi ideolojik rekabetin, siyasetin konusu yapanların insanlığından, adamlığından, şeref ve haysiyetinden şüphe ediyorum..
Bu işin siyaseti olmaz..
Bunun üzerinde siyasi rant devşirmeye kalkışmak en hafif ifadeyle vatansızlıktır, satılmışlıktır..
Bütün belediyeler, bütün parti başkanları, bütün vatandaşlar, devletin bütün birimleri hep birlikte depremin yaralarının sarılması için çabalarken bu kanı bozukların hâlâ var olması bizleri derin iç sızıntılarına mahkum ediyor..
Gün birlik olma günü ve bu şiarla hep birlikteyiz..
Hepimizin acısı da hüznü de aynı, ne bir eksik ne bir fazla..
Göçük altında kalan vatandaşlarımız için dua ediyoruz.
Fazla uzatacak bir yazıyı kalemim kabul görmüyor..
Kader konuşunca bizler susmak durumunda kalıyoruz, yazabildiklerimiz de ancak bu kadar..
Allah, devletimizi, milletimizi korusun, onlara zeval vermesin.
Ölenleri Allah cennetine alsın..
Hepimizin başı sağ olsun
Geçmiş olsun güzel ülkem..
