İnsanız, dünyada yaşıyoruz, dünya dışında yaşamların olduğuna dair çokça öngörümüz olsa da tespitimiz yok.

Dünya gezegeninde yaşama dair akıl ve irade sahibi insanlar ve milyona yakın canlı türüyle birlik yaşamaktayız.

İnsanların doğayla, çokça canlı türleriyle alakalı neler yapacağı nasıl kontrol edeceği ve nasıl faydalar edineceği apaçık belirgin ve yaşadığımız her gün yenilerini öğreniyoruz.

İnsan tarihi incelendiğinde insanın yine en büyük ihaneti de en büyük darbeyi de insandan gördüğünü öğrenmemiz mümkündür.

İnsan sahip olduğu akıl gibi sevgi, merhamet duygularına da sahiptir. İnsan iyi kötü diye ayırt ettiğimiz şefkat, acıma, hırs, zulüm düşüncelerinin ve uzantısı olan yaptırımlarında sahibidir.

Yaratılan akıl sahibi insan hangi duygu ve düşüncelerini öne çıkarır ve hayata geçirirse yaşamı da o şekilde bir akışa dönüşür.

Asırlar öncesi insan toplulukları sahip oldukları toprakların daha iyi daha verimlisine sahip olmak maksatlı savaşmayı bulmuşlar, savaşlar insanların varoluşu kadar eskilerde de vardır.

Savaşların galibi olmak, zafer elde etmek için, yenilmemek mağlup olup toprak kaybetmemek içinde yöntemler geliştirmişler ve hayata geçirmişlerdir.

Dünya tarihinde en belirgin savunma sistemi, koruma, korunması en yüksek olan Çin seddinin yapılışıdır.

Çinliler barış içinde yaşamaya karar verdiklerinde büyük Çin Seddi’ni inşa ettiler.

Yüksekliğinden dolayı hiç kimselerin tırmanamayacaklarını düşündüler...

Fakat inşasından sonraki 100 yılda Çinliler 3 misli daha fazla işgale uğradılar.

Düşman piyade askerlerinin, hiçbir zaman duvara tırmanma ya da duvara dahletmeye ihtiyaçları olmadı.

Çünkü her zaman muhafızlara rüşvet verdiler ve kapılardan girdiler.

Çinliler yüksek ve kalın duvar inşa etmişlerdi; fakat duvar muhafızlarının karakterlerini inşa edememişlerdi.

Netice olarak, insan karakterini inşa etmek farklı ve önemli...

Her şeyin inşasından önce gelir.

Yeni neslin bugünkü ihtiyacı işte budur.

Bir oryantalistin dediği gibi; “Eğer bir milletin medeniyetini tahrip etmek istiyorsanız 3 yol var;  Aile yapısını tahrip edin.

 Eğitim sistemini tahrip edin.

 Rol modellerini ve referanslarını küçümseyin, alçaltın.” Aileyi tahrip etmek için; anneliği küçümseyin ve alçaltın.

Eğitim sistemini tahrip etmek için; eğitimcilere, öğretmenlere önem vermeyin ve toplumdaki itibarlarını düşürün ki, öğrencileri onları hakir görsün, küçümsesin.

Rol modellerin itibarını küçültün.

Âlimlerin ve bilim adamlarının sinsice mahvına çalışın, ta ki onlardan şüphe duyulsun, kimse onları dinlemesin ya da takip etmesin...

Bilinçli anne kaybolduğunda, adanmış öğretmenler kaybolduğunda ve rol modeller itibarsızlaştırıldığında kim gençlere İNSANİ DEĞERLERİ öğretecek...

Literatürden yazıma ek yaptığım metin çok şey düşünmemize sebep olacaktır.

Çin seddi o dönemin silahları ile patlayıcıları ile yıkılıp geçilmesi imkânsız halde iken, düşman yöntemi yine insan zaafı insanın kontrolünü ele geçirerek başarmıştır.

İnsan kendi milleti kendi vatanı ve tarihi değerlerini şahsi çıkar ve menfaatleri için feda edebilir halde ise cahil ve iradesiz, yüksek değerlerini satışa sunabilecek seviyesizlikte ise birilerinin büyük, kocaman setler oluşturması, engeller var etmesi de bir aşamadan sonra beyhudedir.

İnsan dünyada hayatında barış ve mutluluk içerisinde yaşamak hedefi edinirse yine tüm planlarını insan üzerinden kurmak zorunda, insanla kol kola ikna edilmiş, inanmış, vatan ve millet birliğinin önemini ve değerini özümsemiş insanlarla sağlamak mecburiyetinde, zorunluluğundadır.

Milenyum sonrası daha belirgin hale gelen, bilim ve teknoloji gelişmeleri sonrası hiçbir vatan koruması set oluşturarak, setler inşa edilerek yapılmaz, yapılamaz.

Teknoloji ürünleri, hava, kara, deniz silahları ve ekipmanları çok gelişkin ve binlerce kilometre öteye etkili olabilecek kadar etkilidirler.

Kendi durumumuzu samimiyetle belirleyip karşı tehditleri de göz önüne alarak bir denge oluşturmak, akabinde aktif, güçlü, donanımlı bir ordu sahibi olmak da fevkalade barış taraftarlığıdır.

Neresinden nasıl bir denklem oluşturulursa oluşturulsun, en yeni, en gelişkin, en güçlü silah ve ekipmanlara sahip olunursa olunsun, insanımızın eğitimi ve sadakati, şahsi çıkar ve menfaatlerden tamamıyla soyutlanmış iradeye sahip olması muazzamdır, fevkaladedir, yenilmezlik bayrağıdır.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol