Malumunuz, bilmeyen, duymayan kalmadı diye düşünüyorum, bir Türkiye vatandaşı uzay yolculuğu yaptı.
Türk Astronot ve Bilim Misyonu Projesi kapsamında ilk Türk astronotu Alper Gezeravcı'nın içinde bulunduğu Falcon 9 roketi Florida'daki Kennedy Uzay Merkezinden başarıyla fırlatıldı.
Tüm Türkiye'nin izlediği fırlatma anı meydanlarda coşkuyla kutlandı, sosyal medyada en çok konuşulan konu buydu.
Uzaya çıkan ilk Türk astronot Alper Gezeravcı ve AX-3 mürettebatını taşıyan Dragon kapsülü atmosfere girdikten kısa süre sonra paraşütlerle okyanusta belirlenen noktaya indi.
Kapsülün inişinin ardından başarıyla kapsülden çıkarıldı.
Bildiğiniz üzere halk olarak bu çalışmayı, ilk olması hasebiyle uzay yolculuğunu yazılı ve görsel basından takip ettik, gururlandık! Gururlanmamız iyi de sanki biraz buruk gibiydi, öncelikleri mi karıştırdık?
Halkımız ekseriyetle içeriğini ve ayrıntısını bilmese de bilimsel ve teknoloji çalışmalarını destekler.
Halkımız yine ayrıntıyı bilmese de bilir ki tüm iyileşme ve gelişmeler bilimsel ve teknoloji çalışmalarını devam ettirip, çalışarak ve üreterek kazanmamız mümkün olacaktır.
Biliyoruz, farkındayız da, kötü olan, endişeli olduğumuz, bir yurttaş uzay seyahatine katılırken, milyonlar harcanırken, sıradan, düz vatandaşımız, rutinin de olması gereken, kasaba, markete gidemiyor.
Yurttaşlarımızın hayati önem taşıyan kasap ve markete gidip ihtiyaçlarını temin etmesi de yeterli değil, peşinden sağlıklı hayatına devam için kontrollerini yaptırıp gerekli görülen ilaç ve takviyeleri de alması elzemdir.
Yurttaşlarımız makul ölçülerde aşırıya ve israfa girmeden markete, kasaba gidiyor ise doktoruna periyodik muayenesini yaptırıyor ise günlük gazetesini, dergisini alıp konsere, tiyatroya, sinemaya gidebiliyor ise elbette bir ya da birden fazla yurttaşımızın uzaya gitmesi, uzay çalışmalarına müdahil olması sevindirici bir gelişmedir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de hedef gösterdiği gibi “istikbal göklerdedir”.
Türk milleti olarak bilimsel, teknoloji çalışmalarından geri kalırsak, sanat ve kültür faaliyetlerinden eksik kalırsak, uzay yolculuğuna dair gururumuz biraz sönük gerçekleşir ki diğer yanda ekseriyetimiz günlük makul beslenmesini dahi gereğince yapamazken…
