İsmini dahi bilmediğimiz bir çok parti 9 Nisan'da milletvekili aday listelerini YSK'ya sundu..

Bütün seçimlerde olduğu gibi bu defa da aday listeleri üzerinden kıyametler koparıldı ve devam ediyor..

Elazığ’da MHP’nin listesini beğenmeyen aday adayı Bilal Çoban, Ak Parti’nin gedikli aday adayı  Yasemin Açık ve CHP’nin ağır toplarından Ali Özcan gibi isimler isyan bayrağını açıp bağımsızlıklarını ilan ettiler..

Bu üç isim de meclise girmek için seçmenler üzerinde partilerininkinden daha fazla etkiye sahip oldukları düşüncesiyle bağımsız aday olarak karşımıza yeniden çıktılar..

Macera denizinde gemilerini yüzdürmek için yola çıkanlar bu seçim rüzgarının girdabında kaybolmayı göze almış demektir..

Arkalarında düzenli bir teşkilatla yola çıkan partilerin adayları karşısında tutunabilmeleri çok zor..

Biraz daha gündemde olacaklar o kadar..

Yapacakları en büyük etki partilerinden tırtıklayacakları belli miktar oylardır. Bu oylar da sonuca etki edecek derecede olmayacaktır..

Bilinmektedir ki parti genel merkezleri listelerini belirlerken her şeyi ince eleyip sık dokumaktadırlar.. Bu anlamda pek tabiidir ki yerel beklentilerin tam karşılanamaması ve bazı kırgınlıkların olması kaçınılmazdır..

Şahsi kırgınlıkların doğal sonucu olarak isyan bayrağını çekme dürtüsünün hakim olduğu aday adayları biraz da toplumun gazıyla bağımsızlıklarını ilan edebilmektedirler..

Farz edin ki bu isimler seçildi meclise gitti, bunlardan hangi icraatları yapmasını bekleyeceksiniz..

Arkalarında bir parti yok, grup yok, devletin olanaklarından bunlarla nasıl faydalanabileceksin.. Sadece sahiplerine ceylan derisinden bir koltuk..

Ülke genelinde çok mühim işler yapmış, çok önemli mevkilerde ülkesine hizmet etmiş, ülkesinin her bir ferdi tarafından tanınmış şahsiyetler bile böyle bir adım atarken kılı kırk yarıp sonra karar verirler..

Bizimkiler hiç düşünmeden aday listeleri açıklandıktan sonra birkaç saat düşünüp dümdüz bağımsızlıklarını ilan ettiler..

Şahsi hırlarla hareket edenler, hem davasına hem de kendi şehrine zarar vermekten başka bir fonksiyona sahip olamamışlardır..

Maddi olanaklarının gücüne güvenip böyle bir maceraya atılıyorlarsa bu da seçmene haksızlığın en büyük göstergesi olur..

Bizlerin oyu satılık değildir..

Bağımlı bağımsızlarımızı irdeledikten sonra kısaca partilerin durumuna da göz atalım;

AK Parti çok büyük bir değişime imza atmış mevcut vekillerinin yüzde 65’ini aday yapmamıştır.. Biliyorsunuz hepimizin zaman zaman eleştirdiği dört vekil de aday yapılmamıştır.. Yani seçmenin beklentilerine cevap vermiştir.

MHP listesini diğer partilerden önce yayınladı.. Bilal Çoban’nın medyayı kullanmadaki mahareti seçmende bir beklenti oluşturunca Bilal Hoca’da doğal olarak listede en ön sırada kendine yer verileceğini düşündü.. Kendisini listede göremeyince de bağımsızlığını ilan etti.

Buna rağmen MHP listelerinde pek bir sürpriz olduğu söylenemez. Aday olan arkadaşlarımız bu davaya gönülden hizmet etmiş tartışılacak isimlerin olmadığı tertemiz bir listedir. MHP’nin bu seçimlerde şansı fazla..

CHP listesi ise tam bir şenlik.. birinci sıra belli, ikinci sıra saadetli, üçün sıra devalı diğerleri sevdalı..

Şovmen vekilimiz kimseye kaptırmadı birinci sırayı. İkinci sıraya Saadet Partiliyi koyarak onların oylarıyla kendini garantiye almaya çalıştı. Burada bile kendi menfaatini öne çıkardı.. Saadetlilerde tıpış tıpış oy verecekler hem de CHP’ye.. Ne günlere kaldık.. Tabi Ali Özcan’nın bağımsız olması mevcut vekilimizin uykularını bayağı kaçıracaktır..

İyi Parti’yi fazla uzatmaya gerek yok.. Parti politikaları kadroları ve adayları ile karışık karmakarışık, CHP’ye teşne olmuş, ülkenin gerçeklerinden bi haber bir yerlere mesaj vermenin handikabı içinde bağımlı bir parti durumuna düşmüştür..

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol