Başından yazayım, masalları pek sevmem, insanın hayal kurması da hayal dünyasını geniş tutması da iyidir.

Masallarda ki gerçeklerden çok uzak haller olmasa, mucizeler silsilesi diyemeyeceğimiz kadar yaşanabilirlikten uzak olması hali olmasa hayal dünyamıza pozitif katkısı dahi olur ki, severim de desteklerim de.

Nihayetinde size literatürden alıntı yaptığım bir masalı yazacağım, çıktısı, verdiği ders çok değerli ve önemli bir kıstastır, masal dahi olsa.. ..

Derviş ırmak kenarında Abdest alırken suyun içinde çok değerli bir taş görür.‼

Taşı alıp çantasına koyar ve yoluna devam eder.

Akşamüstü bir yerde dinlenmek için oturur.

Bu arada bohçasını açar ve ALLAH ın rızkından yemeye başlar.

O sırada yakından geçen bir dilenciyi de sofraya davet eder ve ikramda bulunur.

Bir ara dilencinin gözü çantadaki taşa takılır.

Dervişe, “Allah rızası için bu taşı bana verir misin?” der.

Derviş taşı çıkarır ve dilenciye verir.

Dilenci gider ama ertesi sabah tekrar geri gelir ve dervişe sorar; “Bu taşın ne kadar değerli olduğunu biliyor muydun?”

Derviş, “Evet” der. Dilenci tekrar sorar; “Yani bunu satınca ömrün boyunca zengin bir hayat süreceğini biliyor muydun?”

Derviş aynı cevabı verir; “Evet” Bunun üzerine dilenci, “Peki bu taşı nasıl kolay bir şekilde bana verdin?”

Derviş, “Allah rızası için demiştin.”

Dilenci sonunda der ki, “Bu taşı sana bugün geri getirdim.

Bunun yerine daha değerli bir şey ver.”

Derviş hayretle sorar, “Bunun yerine ne istiyorsun?”

Dilenci şunu söyler, “Bu hale nasıl geldin?

Bana bunu öğret!”.. ..

Hayatın, hayatlarımızın sırrı, pek çoğumuzun halen farkında olmayıp farkına varamadığı zenginliğin sorunların çözüldüğü bir kazanım olmadığı halidir.

Zenginlikle ilgili bir başka tespitim de zenginlikle mutlu olmanın eşdeğer görülmesidir ki, yanılgıdır, hatadır.

İnsan olarak önemli değerlerimizin farkında olarak, onur ve şerefimizden tavizsiz, yaşadığımız hayatın en önemli hedefinin mutlu olmak, olduğunu kavramak ne muazzam.

Mutlu olmak böylesi değerli ise insanın, insanların mutluluğuna sebep olmak, kaynak yaratmak, en muazzamı en değerlisi değil mi?

Dervişin tutum ve davranışı, dilencinin sorusu en önemli soru “bu hale nasıl geldin?”, cevabını hep birlikte bulup, bulmak için düşünce dünyamızda mücadele verelim.

İnsanın ego, kibir, hırstan uzak, naif, zarif, bilgi peşinde olarak yaşaması güzeldir. Yeteneklerini geliştirerek, becerilerini artırarak, üreterek, üretimin, üretkenliğin bir parçası olarak, sevgisini artırarak yaşaması, doğayı, canlıyı, insanı severek yaşaması daha da güzel.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol