İnsanlar, yaşamları boyunca çeşitli sorumlulukların, yüklerin altına girerler maddi veya manevi. Bunların somut olanların ağırlığı fiziksel bir yorgunluk verse de yapılacak olan kısa bir dinlenme sonucunda o ağırlığın vermiş olduğu yorgunluk geçip gider ve başka bir ağırlığın altında yeniden çalışmaya başlayabilir. Bedensel ihtiyaçların giderilmesi kişiyi fiziksel olarak daha güçlü kılabilir.

Peki, yürekteki yorgunluk?

Asıl yorucu olan bedensel değil ruhsal yorgunluklardır. Onun yüreğe verdiği ağırlığı hiçbir dinlenme şekli hafifletemez ve onu taşımanıza yardım edecek kimse de yoktur bu hayatta. Herkes nasıl ki kendi günahının yüklenicisiyse kendi kırgınlıklarının da onarıcısı olabilir. Çünkü bir acı duyanı değil onu  içinde taşıyanı kanatır.

Bu yorgunlukların en önemlisi ve en ağırı ise affedememektir. Affetmemek, affedilmeyene değil affetmeyene daha ağır gelir çünkü atılan her adımı ağırlaştırır, kişinin karşısına çıkan gökyüzünün mavisini görmesine, çiçeklerin güzelliğini fark etmesine, gül bahçelerinin güzel kokularını almasına engel olur. O ağırlık, güzel düşüncelere bir perde çeker, zihni daha kuytu ve karanlık köşelerde dolandırır. Böyle olunca da geçmişin ağırlığı gelecek için alınan yolda omuzlara çöker ve atılması gereken adımlar geciktikçe gecikir.

Affetmek, daima kişinin daha özgür olmasını sağlar. Düşüncelerine vurulmuş olan prangaları koparıp atar. Maviliklere doğru uçar gider. Yürümesi gereken yollarda kanatlanıp uçmaya başlar. Hem omuzlarındaki hem de yüreğindeki ağırlıklardan kurtulduğu için attığı adımların çekingenliği, ürkekliği yok olur ve yürek büyük bir ferahlığa kavuşur.

Kişi bu konudaki en büyük sınavı ise kendisini affedip edememesiyle verir. Kendini affedemeyen biri kendini bir hapishaneye kilitlemiş gibidir anahtarı cebinde olan ve o kapı sadece içerden açılabilir.
Önce içindeki parmaklıkları kaldıracak, etrafını saran aşılmaz duvarları yıkacak, ayaklarına vurulan prangaları söküp atacak ve başını kaldırıp gökyüzüne bakıp ruhuna taktığı kanatlarıyla uçmaya başlayacak. O zaman anlayacaktır ne kadar hafiflediğini ve içinde taşıdığı bu yükün ağırlığını. O zaman ruhunda oluşan yaraların iyileşmeye başladığını fark edecektir.

Kişinin kendini affetmesi geçmişte yaptığı hataları düzeltmez ama geleceğe dair her ne varsa umuda ait işte onlara daha kolay ulaşabilmesini sağlayacaktır.

Başkasını affeden merhametli insandır ancak kendini affedebilen ise güçlü insandır.

Affetmek, affedilmekten daha zor!

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol