Kalemi yalama olmuş biriyim ben, durmadan yazıyorum, kimse kusura bakmasın, biz gazetecilerin eline düşen kolay kolay iflah olmuyor.

Ne yapalım malzeme vermesinler biz de yazmayalım.

Sahipsiz Elazığ konusunda bu ikinci yazım, dün Zülfü beyi biraz hırpaladım, kendisi istedi.

Allah vere bu yazının başlığına bakıp da, benden de kan tahlili istemeye.

İstese de fark etmez, benim kanıma, ihanet dahil her türlü virüse karşı ALLAH tarafından antikor hediye edilmiş, bana virüs, mürüs bulaşmaz.

Bu sahipsiz Elazığ meselesi, hakikaten benim kanıma çok dokunuyor.

Sahip, kölelerin rüyası, tükenmişliğin itirafı, çaresizliğin feryadı.

İnsana yakışmayan bir talep.

İnsan niye sahip ister, insan niye kendine sahip olmaz, insan niye bir başkasının himayesine ihtiyaç duyar, anlamadığım, anlam veremediğin talepler ve istekler bunlar.

İnsan kendine sahip olmaz ise, insana hiç kimse sahip olamaz.

İşin felsefesini bırakalım burada, gerçek Elazığ'a dönelim.
Elazığ, tek, tek sıralamaya gerek yok, yaşadığı felaketlerin, acısını yaşayan, tükenmiş bir kent.

Şu sahip çıktı, bu çıkmadı tartışmaları artık kabak tadı vermeye başladı.

Elazığ kendi,kendine sahip olamıyor bu biiiir.

Elazığ Siyaset kurumu ve siyasetçiyi seçip, sonrada önünde secde eden bir kent kimliğinde bu ikiiiii.

Elazığ Spekülatörlüğü seven bir kent bu da üççççç.

Elazığ depremden dolayı ev sıkıntısı yaşayan bir kent, 800 lira kira bedeli olan bir evi depremi fırsat bilerek 1800 liraya kiraya verecek kadar insafını yitirmiş bir kent bu da dörtttt.

İğneyi kendimize çuvaldızı karşıya batıralım beyler.

Fırsatçılık zulümdür.

Fırsatçılığa göz yuman idareciler de zalimdir.

Zulüm yapan ve zulme rıza gösteren, musibet ve bela beklesin!

Zaten art, arda geliyor, yeter ki hikmet nazarı ile bakabilelim.
Nerede hikmet nazarı? gözleri para hırsı ve fırsatçılık kör etmiş bu kentte.

Tefeciler kral gibi karşılanır.
Malını pahalıya satan tüccar eşraf sayılır.
Siyasetçi tanrıdır, secde edilir.

Kime tokat atılır ise, diğer yanağını çevirir.
Dedi kodu, fazilet sayılır.

Onun bunun ayağına dolanmak erdem kabul edilir.
Çekememezlik, haset gelenektir.
Bir başkasının mutsuzluğu, diğerini mutlu eder.

Sonra da kalkıp sahip gönder ya Rab diye dua edilir.

Rab, kendine sahip olmayan hiç bir insana sahip olmaz beyler.

Sahipsizliği isteyen sizsiniz.
Rüya gören de sizsiniz.

Sahip gelmeyecek.
Mehdi gelmeyecek.
Boşuna beklemeyin.

Kendi haklarınıza, kendiniz sahip çıkın.
Köle psikolojisini kaldırıp atın.
İnsan olun, insanca direnin.

Sahip beklemek Elazığ'a yakışmıyor.
Elazığ bu değildi.
Elazığ'ı Elazığlılar bu hale getirdi.
Kendine gel Elazığ, Kendine sahip çık Elazığ.
Yanlış yoldasın Elazığ.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol