Aylardır asgari ücret ne kadar olacak, emekli maaşlarına ne kadar zam gelecek, EYT çıkacak mı, fakir fukaranın aldığı sosyal yardımlar artacak mı gibi soru ve beklentiler Ülkenin temel meselesi olarak gündemi meşgul ediyor.

Gündemin bunlar olması aslında sevindirici bir durum, an azından halk temel sorunların farkında diyebiliriz.

Beklenti meselesi ise tam bir hayal kırıklığıdır.

Vatandaşa ne bekliyorsunuz diye sorulduğunda, muktedirler bize ne kadar lütuf ve himmet edecek Onu umut ve heyecanla bekliyoruz cevabı alınıyor.

Kimse kızmasın bu beklenti köle beklentisidir.

Kim kime lütuf ve ihsanda bulunuyor?

Kim Kime himmet ediyor?

Bu ne biçim algı, bu nasıl bir psikoloji?

Bu nasıl bir çaresizlik?

Sen sabahtan akşama kadar şehrin çöpünü, pisliğini toplayacaksın, bana ne himmet edecekler diye ağzını açıp bekleyeceksin.

Sen hayatını bir fabrikada üretim yaparak tüketeceksin, karşılığında sadaka bekler gibi ihsan bekleyeceksin.

Sen okuyup mühendis, mimar, iletişimci, yazılımcı olacaksın, asgari ücretle çalışmak zorunda kalacaksın, lütfedip bana 8.500 lira verdiler diye şükredeceksin.

Sen ömrünü çalışıp üreterek geçireceksin, ciğerlerin kömür tozu, zehir soluyarak tükenecek, emekli maaşıma ne verirlerse Allah razı olsun, ya bunu da vermeselerdi diyerek dua edeceksin.

Sen kimsin?

Sen nesin?

Sen niye bu zavallılığı tercih ettin?

Sen niye gönüllü köle oldun?

Sen kime, neye, ne için şükredip dua ediyorsun?

Sen niye dilenci gibi davranıyorsun?

Sana sorulacak çok soru var emekçi, zaten sürünüyorsun beli bükük, bir emekçi olarak bir de ben seni üzmeyeyim.

Emekçi diye yazıma başladım, kimse kendi kendine havalara girip kenara çekilmesin.

Bu Ülkede ve Dünyada çalışan, emek harcayan herkes emekçidir.

Hiç kimse ben beyaz yakalıyım, ben askerim, ben polisim, doktorum, öğretmenim diye kendine paye vermesin, bu lanet olası Dünya düzeninde çalışan herkes, emek veren, üreten, öğreten, ameliyat yapan, proje çizen herkes emekçidir, bu gerçeği aklınıza kazıyın, bu gerçekle yaşayın, yaşayın ki aklınız başınıza gelsin, kim olduğunuzu öğrenin.

Siz emekçiler, siz helal lokmaya talipsiniz, helal lokmanıza sahip çıkın.

Evet ben de emekçiyim DİSK içinde sendikacılık yaptım, emek nedir bilirim, emek sömürüsü nedir çok daha iyi bilirim, emeğin hakkı nasıl alınır yaşayarak öğrendim, vermek istemeyenlere hak nasıl alınır gösterdim.

Bedel ödedim, acı çektim, Ülkenin geldiği bu durum kanıma dokunuyor, emekçinin pasif ve çaresiz durumu beni kahrediyor.

Evet bedel ödedim, ödemek zorundaydım, bedel ödenmeden, direnmeden hak alınmayacağını çok iyi biliyordum.

Bedel ödemeden özgür olunmayacağını hayat bana öğretmişti.

Bedel ödemeyi göze alamayanların gönüllü köle olduğu da kafama kazınmıştı.

Çok mu anarşistçe bir giriş oldu? Evet bir anarşist gibi düşünüp öyle yaşıyorum.

Anarşizmi de size tersinden öğretti bu namussuz Dünya düzeni, Anarşizm bir felsefi akımdır, size öğretildiği gibi silahlı eşkıyalık değildir.

Anarşizm benim anladığım kadarıyla ALLAH dan başka otorite tanımamaktır,     yani İnsandan gelen, insan düzeni kaynaklı her baskıya her zulme ‘’LA’’ diyebilmektir.

Zulme, soyguna, talana, hak gaspına, efendiye, beye, ağaya, şeyhe, babaya teslim olmamak, boyun eğmemektir.

Bu bağlamda ‘’LA’’ diyemeyen bir insan iman etmiş olamaz.

Benim inanç sistemim bu, ben Dünyaya böyle bakıyorum.

O yüzden bana kızmayın, ben düşüncelerimi açık, açık yazan biriyim, yazım çok sert bir yazı değil, ben reel politik yapıyorum, ben topluma ayna tutuyorum, ben kendinizle yüzleşin istiyorum.

Beni boş verin, beni çöpe atın!

Sen, kim olduğunun farkına var.

Sen, ne olduğunu bil.

Sen, zavallı değilsin bunun farkına var.

Sen Köle değilsin.

Sen, sana verilen sadakaya şükretme, ALLAHIN verdiği nimetlere sahip çık sadece Ona şükret.

Dilenci gibi yaşamak sen insana yakışmıyor, bunu kavra.

Korkma! Haklarına sahip çık, sen korktukça zalimin güçlendiğini unutma.

Sen küçüldükçe zulmün büyüdüğünü aklından çıkarma!

Bu anarşist ne zırvalıyor diyen Müslüman, yukarıda yazdığım hakikatlerin çoğu Kurandan süzüp çıkardığım hakikatlerdir.

Bir daha söyleyeyim, beni çöpe atın, beni boş verin, haklarınıza sahip çıkın, uydurulmuş Muaviye-Yezit dini ile amel etmeyin, O din sizi uyuşturuyor, sizi diri ve güçlü yapacak olan Allah’ın dini Kurana uyun.

Emekçi;

Hür olmadığın halde kendini hür sanıyorsun, aslında sen gönüllü kölesin.

Sanma ki kölelik kaldırıldı, sadece ismi değişti, insanın kölesi, artık sermayenin kölesi oldu.

Allah seni özgür yaratmışken sen başkasına gönüllü köle oluyorsun.

Seni köle yapan adaletin olmadığı zalim Dünya düzenidir, bu düzene isyan etmedikçe özgür olamazsın.

Şunu kafana kazı emekçi köle; özgürlüğün en büyük düşmanı halinden memnun olan köle psikolojisidir.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol