Yazıya başlamadan önce lütfen aşağıdaki fotoğraflara bir göz atınız.
Bir göz atınız ki bu şehrin ne kadar sahipsiz olduğunu bir kez daha anlayasınız.
Fotoğraflarda gördüğünüz bu metruk bina bir eğitim kurumu: Gazi Lisesi.
Bir zamanlar kapalı Cezaevi olarak kullanılan bu alana dönemin ufku açık, şehrin eğitimini önemseyen ve önceleyen bürokratları tarafından eğitim kurumu yapmışlardı.
İlimizin en köklü ama gelişmişlikte geri kalmış mahallelerinden biri olan bu mevkide böyle bir okulun inşa edilmesi oldukça anlamlıydı.
Dönemin maarif yöneticilerinin çok nitelikli öğretmenleri bu okulda görevlendirmeleri neticesinde sayısız öğrenci çok çok iyi üniversiteleri kazanarak hayatlarını kurtardılar.
Yakinen biliyorum zira iki yeğenim bu okul çıkışlı olup biri Hukuk Fakültesinden diğeri de Sağlık Yöneticiliği Fakültesinden mezun olarak hayata atıldılar.
Allah bir daha öyle felaketleri yaşatmasın: 2020 depremi sonrası hasar almış olacak ki, okul boşaltıldı.
Başka şehirlerde olsa çoktan yıkılıp yerine yenisi yapılmıştı.
Ama ne yazık ki bizde işler öyle işlemedi.
Müteaddit defalar yazdığımız, bundan sonra da kim bilir daha kaç kez yazacağımız o günleri hatırlatacak olursak dönemim maarif yöneticileri bir taraftan yıkılmaması gereken okulları alelacele, üstelik kanunsuz nizamsız içlerini boşaltmadan yıkıp talan ederken diğer taraftan Kızılay’ın bir elemanı gibi çadırkentlerde iaşe dağıtıp çektikleri fotoğrafları sosyal medyada paylaşma yarışına girdiler.
Tarihi Mehmet Akif Ersoy Lisesi ile şehrin hafızası olan ve kökleri 1800’lü yıllara kadar uzanan Elazığ Lisesi bunlardan sadece ikisiydi.
Hele o Mehmet Akif Lisesini yıkmaya başladıkları zaman okul müdürü ve bazı öğretmenlerin akıllı tahtaları iş makinalarının önünden kurtarmaya çalışırkenki görüntülerini asla unutamam.
Dedim ya Allah tekrarını yaşatmasın.
Sağlam okul binalarını acımasızca yıkanlar ne yazık ki; tehlike arz edip yıkılması gereken okul binalarını da yıkmayıp adeta uyuşturucu kullanan gençlere mekân olarak hediye ettiler.
Az önce baktığınız fotoğraflardaki o devasa bina işte yıkılması gerekirken yıkılmayıp kendilerini zehirleyen gençlere veya tedarikçilerine terkedilen Gazi Lisesinin metruk binası.
Mahalle sakinlerinin şikâyeti üzerine muhabirlerimizi gönderdik.
Genç habercilerimiz kime mikrofon uzatmışsa zehir zemberek açıklamalara muhatap olmuşlar.
Okul civarındaki esnaf oldukça dertli, her gün şahit oldukları nahoş gelişmelerden muzdarip ve şehir yöneticilerinin bu yaraya neşter vurmayı akıl edememelerinden müşteki.
Bina sözüm ona metruk ama oldukça aktif kullanımda.
Uyuşturucu kullananların kullanım mekânı, torbacıların pazarlama alanı olmuş.
Sadece uyuşturucu olsa bari…
Koskoca eğitim kurumunda aynı zamanda fuhuş vakaları da söz konusu.
Anlayacağınız bir zamanlar sadece eğitim veren bina şimdilerde çok amaçlı kullanımda.
Binanın içerisinde uyuşturucu aparatlarından tutun da üzerinde yatacak veya tepinecek yataklar bile var.
Bunları geçtik de asıl önemli olan okulu terk edenlerin okula ve öğrencilere ait özel dosya ve kişisel verilerin olduğu evrakları bırakıp gitmeleri.
Sayısız dosya ve bu dosyaların içinde birçok öğrenciye ait kişisel bilgilerinin olduğu evraklar gelişi güzel savrulmuş ortalığa.
Sahtekârlığın ve kişisel verilerin ele geçirilmesiyle yapılan dolandırıcılığın kol gezdiği günümüzde bir eğitim kurumundaki görsellik akla ziyan bir durum değil de nedir.
Fotoğraflara tekrar alıcı gözle bakarsanız vahametin ne kadar büyük olduğunu göreceksiniz.
Sahte diploma haberlerinden tiksindiğimiz bu günlerde boş TAKDİR BELGESİ ile benzeri şahsa ve ilgili eğitim kurumuna münhasır evrakların terkedilen okulda bırakılmasındaki mantığı anlamakta zorluk çekiyorum.
Hele Cumhuriyetin Kurucusu ve Başöğretmen Atatürk posterlerinin üzerindeki dışkılar tam bir rezalet örneği.
Okulun dış cephesinden çekilen fotolara baktığınızda pencerelerin duman isleriyle kararmasından okul içerisinde yangın çıkartıldığı da anlaşılmaktadır.
Yıllar önce metruk bir YİMPAŞ Binası vardı, hatırlarsınız. Bahse konu Gazi Lisesinin 150 metre aşağısındaydı. Yerine Turizm ve Uygulamalı Otelcilik Okulu yaptılar.
O bina da yıllarca metruk kaldı ama çok amaçlı kullanıldı. Hatırlayın polis bile giremiyordu. Küçük bir kız çocuğuna tecavüz edip öldürmüştü kansızın biri.
Yarın bir gün bu okul binasında da böyle vakalar olursa kimse şaşırmasın.
Onun için Valimiz Sayın Numan Hatipoğlu’na çağrımızdır…
Sayın Valim hep deriz ya; sinekleri öldürmekle vakit kaybedeceğinize bataklığı kurutun diye.
Şehrin göbeğinde korkunç bir bataklık var ve bu bataklık Milli Eğitim uhdesinde.
Dolayısıyla sizi de ilgilendiriyor.
Bu nedenle tez elden aksiyon alarak önce bu bataklığın kurutulması için ilgili yerlere gerekli talimatları ivedilikle vermeli bu talimatlar gereği ilgili mekânda bulunanlarla alakalı kapsamlı rapor almalı, ardından sorumluları hakkında gerekli soruşturmaları başlatmalısınız.
Mevsim gereği havalar sıcak barınma amaçlı iç mekânlara ihtiyaç duymayan bu dezavantajlı bireyler havaların soğumasıyla burayı daha yoğun kullanacaklar.
İçeride hatırı sayılır derecede ahşap dolaplar ve eşyalar mevcut.
Allah korusun ısınmak için kullanırken çok daha büyük vakalara sebep olabilirler.
Bu nedenle oradaki eşyaların ihtiyacı olan okullara veya köy okullarına transferi anlamlı olur.