Kim ne derse buradayım diyordu.
Kim ne ararsa buradayım diye ayağa fırlıyordu.
Kendini sevdirmeye çalışan ilk mektep çocuğu gibiydi.
Başkan olmaya karar verdi.
Bir türlü kendi olamıyordu, Kürtçüsü ile Kürtçü, Fetöcüsü ile Fetöcü, solcusu ile solcu, liberali ile liberal, ülkücüsü ile ülkücü, Natocusu ile Natocu, sağcısı ile sağcı, tarikatçısı ile tarikatçı olmaya karar verdi.
Eğitmeni iyi yetiştirmişti, bir dediğini iki etmiyordu hocasının, hocasını çok seviyordu, malik hanesinin on dördüncü katını eğitmenine tahsisi etmiş, kimseye göstermiyordu, gözü gibi bakıyor, kem gözlerden uzak tutuyordu.
Masa kuruldu, ittifak oluşturuldu, binlerce sayfalık program hazırlandı, yok yoktu, bakanları, yardımcıları bile hazırdı.
Yıllarca emek vermişlerdi, bu sefer kesin kazanacaktı masanın lideri, ilk mektep talebesi çok hevesli idi başkanlığa, on dört seçimi kaybetmiş, mayısın on dördünü on dört gözle bekliyordu, O kutlu gün geldi çattı, yine kaybetti, kendisi hariç herkes kazanmıştı.
Bir umut daha vardı, on dört sihirli rakamdı, on dört gün sonra bir şansı daha vardı, ben buradayım, bir yere kaçmadım diye bağırdı.
Kimse kaçmasını beklemiyor, aman aman bir yere kaçmasın diye dua ediyordu, sürekli kazananlar rahat bir nefes aldı.
Sınıftan kaçmamıştı sınıfının kırk elinde kırk marifet olan ama hiçbir şeyi beceremeyen, herkesi kazandıran ama kendisi bir türlü kazanamayan fedakâr, cömert, hümanist talebesi.
Sihirli rakam on dört gün sonra yine kaybetti.
Derin bir sessizliğe büründü, suç bende değil bu On dörtte diye söylenerek ortaya çıktı, ben buradayım, mutlaka kazanacağım diye bağırmaya başladı.
Ortaklarını çağırdı, O meşhur toplantıların sonuncusu yapıldı, masanın lideri ortaklarından açıklama umuyordu, hep bir ağızdan biz buradayız bir yere kaçmadık demelerini bekliyordu olmadı, gecenin geç saatlerinde genel merkez arka kapısından usulca sıvıştı ortakları.
On dördüncü kata hocasının yanına sığındı.
Rakibinin balkon konuşması başlamıştı.
Gözü televizyona takıldı.
İki damla gözyaşı aktı, hocası teselli etmeye başladı, bir gün mutlaka her şey güzel olacak, bir gün mutlaka kazanacaksın diye talebesini teselli etmeye başladı.
Sabahı bekleyecekti, ben buradayım temalı mutfak videoları çekmek için.
Bir türlü pes etmiyordu, sınıfının her kılığa giren ama bir türlü kendi olamayan talebesi.
