Tarih denildiğinde akla gün, ay, yıl ile birlikte zaman, yer, gibi durumlar gelir. Tarihler hafızadır, kayıttır, gündür, veridir.

Kimi zaman tarihler sıradan, alışılagelmiştir; kimi zaman da tarih farklı anlam ve önem arz eder. Bu anlamda insanın doğumu belli bir tarihle başlar, hayatın değişik dönemlerinde tarih ileriye doğu giden bir zaman gibi kayda devam eder.

Bazen tarih doğumu bilmez, ya da kişilerin doğum günleri bilinmez; kesin olarak bilinmez. Ölüm ise bilinen bir son değil.

Annem gibi. Doğum tarihi belli olmasa da ortada tahminler, farklı bilgiler olsa da bir hakikat var ki o da doğum sonrası ölüme kadar akla, hayale gelmeyen bir ömrün yaşanmasıdır.

Maalesef ölüm sonrası keşkelerimiz, amalarımız, oflarımız, vahlarımız, değerini anlayamadık, o nasıl da iyi bir insanmış gibi hayıflanmalarımız ölüme çare olmadığı gibi ölümü, ya da öleni de geri getirmiyor.

Tarih önemlidir, tarih yazmak, tarihe yazılmak önemlidir ama asıl önemli olan da gönle yazılmak, geride hoş bir sada; ölümsüz eser bırakmaktır.

Tarih elbette önemli. Mesela benim için artık 13 Kasım 2022, saat 17:15 çok ama çok önemli. Hele hele ölüm haline tanık iseniz!

Bu tarihte kaybedilen sadece bir anne değildi. Zira sadece bir anneyi değil; birçok şey kaybettik.

Merhum Annemizin şehit ecri ve hükmü ile vefatının, ebediyete irtihalinin gününden uzaklaştıkça hasret, özlem, acı bir o kadar artıyor.

Üniversite, lise, ortaokul, ilkokul mezunu bile değil; dahası okur yazar olan bir insanın arkasındaki hüzün, acı kadar, gönül ikliminde bıraktığı güzellikler. Şükürler olsun ki insanların razı olduğu okuma yazması olmayan bu Yüce İnsan okumuş insanalar âdeta örnek!

Araştırma konularında ihtisaslaşma adına okunması gereken Merhum Annemiz bu nezaketi, zarafeti, kibarlığı, saflığı, kanaatkarlığı, şefkati, tahammül karlığı, kanaatkârlığı… nereden öğrendi acaba?

Bir insanın arkasından; hem de makamı, rakamı, beklentisi olmayan gönül insanın arkasında okunan Hatmi Şerifler, Sureler, Kelime-i Tevhitler, Salavatı Şerifeler, adına yapılan umreler, hayırlar devam ediyor.

Bu arada en büyük miras, servet olan acılarımızı paylaşan dostlarımızın birliktelikleri, taziyelerimiz devam ediyor ve acılarımız da hafifliyor.

 Hiçbir zaman aklımızdan gitmeyen Annemize aklımıza geldikçe Kuran, dua hediye ediyoruz. Aklımdan da hiç çıkmıyor.  Ameli kesilmediğinden hayırlı evlat olmak, sadaka-i cariye de Annemizin farklı bir alemde yaşaması. Şükür elbette, kadere rıza ama çok zormuş meğer. Eskiden Annem vardı. Şimdi Allahu Teala ile baş başa kaldığımızda gözyaşım, niyazımız, duamız, dayanağımız tek tesellimiz. Rahmeti ebedi ve bol olsun.

Acıların paylaşılmasının ne anlama geldiğini en yakınım olan Annemi kaybederek yaşıyorum. Asıl zenginliğin; mirasın, hoş bir sadanın sözden öte Allah'a dayanarak teslimiyet, kadere rıza göstererek sabırla ölümün hakikatini anlayarak hayırlı evlat olmak ve sadakai cariyeyi maksat yapmak Resulullah sav şefaatini murat ederek, bize biz ve bana ben benden içerü Kıymetli Kardeşlerimiz, Dostlarımız, Komşularımız, Arkadaşlarımız, Hemşerilerimiz olduğunu anlayarak şükrediyorum. Öncelikle başta Merhum Annem olmak üzere başta Resulullah sav Hz. Adem'e kadar bütün Resul ve Peygamberlerin, bugünümüze kadar gelen bütün merhum ve merhumelere için İnna Lillahi ve Inna ileyhi raciun diyoruz. Allah hepsine rahmet eylesin mekanları cennet olsun. Allah yakınlarını ebediyete irtihal edenlerin yakınlarına sabırlar versin. Hele hele Merhum ve Merhumelerin Amel defteri kesilmeyecek Merhum Annelerimize ve Babalarımıza da biz evlatları olarak hayırlı evlat olmayı ve sadakai cariyesini nasip etsin.

Yaşınız kaç olursa olsun eğer Anneniz ebediyete irtihal etmişse, sadece yalnız yalnız değilsiniz. Ben şimdi yetimim yetim... Annem Benim Annemdi, Beni anlayan Dava Adamım -Arkadaşım -Komşum- Sırdaşım- Nüktedanım, Dert Ortağım-Şefkat ve dua merkezimdi...Şimdi ise duası ile ayakta ayakta kalmaya, hoş bir sada ile salih evlat olmaya ve sadakai cariye ile Annem ile hemhal oluyoruz. Ama cepten yiyiyorum. Giderek Annemi daha çok özlüyorum. Yetim olsun bebek anasızlığı öğrenince dünyası yıkılır. Ben ise dua, teslimat ve hayır ile ayakta kalmaya çalışıyorum. Annesi olan şanslılar Anneniz hasta olsa, bir et parçası olsa bile kaybetmen kıymetini bilin...

En büyük zenginlik para ve makam değildir. En büyük zenginlik Merhum Annem Hacı Güllü Can'ın vefatı sonrası sizinle olan ve ta çocukluktan beri sizinle olan samimi, hasbi insanlardır. Bir de sizinle olan birkaç kişi ile çıkılan dava, yol arkadaşları vardır. Zamana, zemine, şartlara, rağmen bizimle olan gönül Dostlarımıza şükranlarımızla...

Daha şimdiden seni sadece özlemiyoruz Anne...

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol