Erol, merhum Cem Burak Gülbay’ın vefatında aksaklıkların olup olmadığının araştırılması için Sağlık Bakanlığı’ndan müfettiş talep ettiklerini söyledi.
M.Nafiz Koca ise, Fırat Üniversitesi ile 112 servisi arasında ki iletişimin gecikmesinin vurgusunda bulunarak " "Devlet hasteneleri asli görevi neyse onları yapsınlar, ticareti asla düşünmesinler" dedi.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı ve Günışığı ve Yeniufuk Gazeteleri Genel Yayın Yönetmeni M.Nafiz Koca, Eski CHP İl Başkanı Ethem Gülbay’ın oğlunun Aort yırtılması sonucu vefat etmesinin ardından yaşanan süreçle ilgili basın toplantısı düzenledi.
EROL: “SAĞLIK BAKANLIĞI, MÜFETTİŞ GÖNDERECEK”
Gürsel Erol, Ethem Gülbay’ın verdiği bilgiler doğrultusunda Sağlık Bakan Yardımcısını aradığını ve müfettiş talebinde bulunduğunu söyleyerek “Hiçbir kurumu ve kuruluşu veya kişilerle ilgili şuanda bir yorum yapmak istemem çünkü ortada bir yaşam, hayat kaybı var. Bu hayat kaybıyla ilgili sorumluluk veya suiistimal yalnızca idari bir suiistimal değil bir ihmal değil bunun farklı boyutlarda sorgulanması gerekir onun içinde hiçbir süreci kendim edindiğim bilgiler doğrultusunda bana anlatılanlar doğrultusunda bir yorum, değerlendirme yapmayı doğru bulmam. Ethem Gülbay Bey ile birlikte Sağlık Bakan Yardımcısını aradım. Ethem Bey’in bana verdiği yani can kaybına uğrayan hayatını kaybeden Burak’ın babasının Ethem Bey’in yanında Sağlık Bakan Yardımcısını arayarak ve Ethem Bey’in bana verdiği bilgiler doğrultusunda Sağlık Bakan Yardımcısına bilgi vererek bu konunun araştırılması gerektiğini buraya bir müfettiş görevlendirilmesi gerektiğini aksaklıkların, eksikliklerin ihmal midir suiistimal midir teknik bir donanımın eksikliğinden midir kaynağın personel eksikliğinden midir neden kaynaklı olduğunu doğru tespit edilmesi ile ilgili müfettiş talebinde bulunduk, müfettiş Elazığ’a gelecek bu can kaybıyla ilgili bir araştırma yapacak” dedi.
EROL: “MECLİS GÜNDEMİNDE BU KONUYU GÜNDEME GETİRECEĞİM”
Erol, müfettiş taleplerinin Bakanlık tarafından olumlu karşılandığını belirterek, konuyu TBMM’de de gündeme taşıyacaklarını söyledi. Erol, “Biz Elazığ’daki Şehir Hastanesi gibi teknik donanımı son derece donanımı olan Fırat Üniversitesi gibi son derece akademik kadrosu yeterli olan 2 tane büyük Türkiye’de örnek gösterilen hastanemiz varken ama küçük detaylarla insanlarımız, hemşehrilerimiz canını kaybediyorsa hiç kimse kusura bakmasın ne araştırma üniversitesinin akademik kadrolarının veya hastanenin ismi önemli ne de Fethi Sekin Hastanesi’nin teknik donanımı önemli. Bir ihtimal bir ihmal, suiistimal bir teknik eksiklikten mi kaynaklı bunun nedeni nedir diye bakanlıktan müfettiş gelecek ben bu konuyu gündeme getireceğim. Müfettiş raporlarına göre Sağlık Bakanlığı düzeyinde konunun ve sorunun çözümü bir daha böyle acıların yaşanmaması, anne babaların yüreğine ateş düşmemesiyle ilgili, tedbirler alınmasıyla ilgili görüşmeler yapacağız, meclis gündeminde gündeme getireceğim bu konuyu” ifadelerini kullandı.
Yaşanan bu acı olay ile ilgili açıklama yapan Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı, Günışığı ve Yeniufuk Gazeteleri Genel Yayın Yönetmeni M.Nafiz Koca ise şunları kaydetti;
“BAŞKA BURAKLAR ÖLMESİN!”
“Sıcağı sıcağına köşeme taşıdığım için bugün burada sayın vekilime eşlik etme durumu hasıl olmuştur. Sayın vekilim en güzel şekilde durumu izah ettiler. Ancak burada sayın vekilimin bahsettiği gibi amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir. Burada üzüm yemekte bazı gerçekleri gün yüzüne çıkararak olmalıdır. Dolayısıyla biz olayı yazarken aileyle görüştüğümüzde hastaneler arasında bir iletişim kopukluğu olduğunu, Fırat Üniversitesi ile 112 servisi arasında ki iletişim gecikmeleri neticesinde biz değerli bir kardeşimizi kaybettik. Ben bugün cenazede Merhum Burak’ın babasının o tabuta sarılarak, yüreğinin nasıl yandığını görünce bir empati yaptım. Allah kimseye yaşatmasın.”
SAĞLIK BAKANLIĞINDAN MÜFETTİŞ TALEBİ
“Burada ihmal var mı? Var. Niye biz bunu yine geçmişte Fırat Üniversitesi’nde Göz Bölümünde yaşadık. Göz bölümünde konuyu gündeme taşıdığımızda, gözden sorumlu profesörümüz, hanım hocamız bizi savcılığa verdiler. Neticede o zaman savcılık bizim hakkımızda takipsizlik verdi ama aynı hastanede olaylar düzelmedi. Bugün Burak’ı kaybettik. Bundan sonra düzelmeler olmazsa yeni Burakları, yeni bizleri kaybedeceğiz. Dolayısıyla ben burada sayın vekilime eşlik ederken, sayın vekilim Sağlık Bakanlığı nezdinde görüşmeleri yapıp, işin iç yüzünü öğrenme amacıyla Elazığ’a bir müfettişin tayin edilmesini talep ettiler. Olumlu sonuç alındı. Ancak müfettiş gelinceye kadar hastanemizin ve Sayın rektörümüzün de hastane bünyesinde ve Fırat Üniversitesi bünyesinde iç denetim yaparak, müfettiş gelmeden bu olayı sonuçlandırması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekmektedir.”
"DEVLET HASTENELERİ ASLİ GÖREVİ NEYSE ONLARI YAPSINLAR, TİCARETİ ASLA DÜŞÜNMESİNLER"
“Dolayısıyla ailenin ve bir çok insanın iddia ettiği gibi Fırat Üniversitesi’nde malzeme eksikliğinden dolayı bu tür vakaların yaşandığı söyleniyor. Fırat Üniversitesi devlete ait koca bir hastane. Devlet hastanelerinin ticaret yapma gibi durumları söz konusu değildir. Gerekirse zarar etsinler ama aylardan beridir hepimizi biliyoruz. Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde çalışmalar var. Hastanenin makyajındansa insanlarını sağlığı ön plana alınıp, bundan sonraki ölümlerin önüne geçmeyi sağlamak bugün burada toplanmamamızın amacı budur. Bizim amacımız kurumları yıpratmak ya da onları tu kaka ilan etmek değil. Ama böyle gündeme gelmeyince de yazık ki kurumlarımızda şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da öyle olacak. Kol kırılıp yen içinde kalacak. Ama biz ne kollar kırılsın istiyoruz ne de kırılan kolların yen içinde kalmasını istiyoruz. Biz istiyoruz ki bundan böyle BURAKLAR ÖLMESİN. Bundan böyle insanlarımız bu gerekçelerden dolayı ölmesin. Hastaneler asli görevi neyse onları yapsınlar. Sağlık hizmeti versinler. Ticareti asla ve asla düşünmesinler.” Diye konuştu.
