Bir vesile ile kendisi ile tanıştım, sohbet ettim, ara sıra telefon ile görüşmelerim devam etti, birlikte fotoğraflar çektirdik, yayınladık, Ak Parti de görevli idim O yıllarda, görselleri gören arkadaşlar Abi bu ne iş, senin Sinan OGAN ile ne işin var gibi şaşkınlık cümleleri kurdu.
Sosyal bir kişiliğim var, medeni davranmaya çalışıyorum, öteki kavramı bana çok yabancı bir kavram, uzak duruyorum bu kavramdan, öteki kavramından uzak durmam beni eleştirel yazılar yazmaktan alı koymuyor, olması gereken budur diyerek çizgimi muhafaza etmeye çalışıyorum.
Sinan Bey yıllarca kendini bir Türk milliyetçisi olarak ifade etti, kendince bu çizgide mücadele sürdürdü, Vatansever kimliği Atatürkçü görüntüsü kendisine olan ilgiyi artırdı, Cumhur ve Millet ittifakına mesafeli seçmenin de teşviki ile Cumhurbaşkanlığına aday oldu, hatırı sayılır bir oy oranını da yakaladı.
Buraya kadar çok normal, takdir etmek gerekir.
Sonradan takındığı tavır, söylem değişikliği sevenlerinde hayal kırıklığına yol açtı, bu muydu bizim kahramanımız, bu muydu Sinan OGAN diyerek üzüntü cümleleri kurdu.
Sevenlerini üzmek bir ‘’Kahramana’’ yakışmadı.
Şahsen ben de üzülenlerdenim, kendisine oy vermedim, çok şükür ki vermemişim.
Benim üzüntümün esas nedeni, Sayın Cumhurbaşkanının Sinan OGAN için ‘’Eleman’’ ifadesini kullanmasıdır, bu ifade karşısında Sinan Ogan’ın susması ve içine sindirmesidir.
Sayın Cumhurbaşkanı çok zeki biridir, özellikle siyasi şahsiyetleri çok iyi tanır, tanıdığı bu şahsiyetlere gerekli tavrı gösterir, lafını esirgemez, lafını hiç tereddüt etmeden çakar, bu tavrını teğmen Çelebi olayında da gördük, bırakın bu ayakları, gidin siz çocuk yapın diyerek O oynak kişiliğe kak ettiği dersi verdi.
Sayın Cumhurbaşkanı kendine güveni olan bir devlet adamı olarak gerekeni yapıyor, gelene gelme demiyor, kimseyi de gel bize katıl diye aman, aman yanına çağırmıyor, olması gereken de budur.
Sorun güce, şöhrete, makama, tav olup ilkelerini, sözlerini, duruşunu, ideallerini terk eden siyasi figürlerde, kötü örnek oluyorlar, genç nesiller bu tipleri görerek siyasetten nefret ediyor, temiz kalması gereken siyaset kurumu hızla kirleniyor.
Eleman kötü bir şey değil, eleman iş yapan emekçidir, eleman kendisine verilen her görevi layıkıyla yapan sadık kişidir.
Sinan OGAN;
Madem sen bir eleman idin, Cumhurbaşkanlığına niye aday oldun.
Madem sen eleman olmayı kendine daha uygun görüyordun, Cumhurbaşkanlığı gibi O yüce makamı bu kişiliğin ile niye hafife aldın, eleman arayan çok işyeri, siyasi kurum var, nitekim O kurumlardan biri seni eleman yaptı.
Çok ayıp ettin Sinan OGAN, sevenlerini üzdün, seni umut olarak görenlerin umudunu kırdın.
Mevki, makam, şan, şöhret, para, pul, güç insanı insan yapmıyor, İnsanı insan yapan erdemidir, tutarlı şahsiyetidir, bunları yok saydın Sinan OGAN, kendine yazık ettin.
Nurculuk dönemimden hafızama kazınan bir cümle ile yazıya son vereyim.
‘’Şeytanın ve Siyasetin Şerrinden Allah’a Sığınırım.
