‘’En Düşük’’ sözcüğü hayatımıza öyle bir girdi ki, artık yadsıdık, kanıksadık, kaderimiz diyerek iman ettik, şükrederek kendimizi avuttuk, ya vermeselerdi diyerek teselli bulduk, artık hayatlarımız ‘’En Düşük’’

‘’En Düşük’’ hayatların en fazla olduğu bir Ülkenin kanaatkâr insanlarıyız biz.

Bir açıklama yapılıyor, en düşük emekli maaşı yedi bin beş yüz oldu diye, iktidar mağrur, muhalefet ben dedim yaptılar diyerek tepiniyor, en düşükler şükür zikrine başlıyor.

‘’En düşüklerin’’ sevincini ‘’Az düşükler’’ kıskanarak izliyor.

Az düşükler, biz en yüksek dereceden prim ödedik, biz en düşüklerden daha çok hizmet ettik, Bu nasıl bir adalet ki, en düşükle aynı seviyeye geldik diyerek sessizce isyan ediyor.

Emek ve Emekli üzerindeki zulüm, sessiz isyana inat devam ediyor.

Devlet, egemen edası ile meydan okuyor sessiz isyana.

Daha ne istiyorsunuz nankör adamlar, adalet dediniz adaletli olduk, hepinizi en düşükte eşitledik diye adalet dersi veriyor.

Açlık ve Yoksulluk sınırının çok altında eşitlendi yaşayan ölüler, ölü canlar.

Asgari ücretli ve en düşük emekli maaş artışlarındaki İstatistik sonuçları diğer emekliler ile mukayese edildiğinde tam bir rezalet.

Yüksek prim ödeyen, azami çalışma süresini tamamlayan emeklilerin maaş artışları en düşük emekli maaş artışları ile mukayese edildiğinde hak kaybı % 63, bu hak kaybını kimse izah edemiyor, egemen Devlet aklı ben böyle takdir ettim bana bu hakkı sen verdin diye ölü canlara, yitik hayatlara meydan okuyor.

Muhalefet ise İktidarın bu vurdumduymaz, umursamaz, zengine şefkatli, gariban ve yoksula öfkeli politikalarından cesaretlenerek sadece konuşup, iktidara gelince İMF politikaları uygulanacağı sözünü verip yoksulluk ve çaresizliğin aratacağını müjdelemekten sıkılmıyor.

Sıkılmadığı gibi, yıllar öncesinin kasaba politikacıları edası ile her şeyi vaat ederek, ben çözerim, benim elimde sihirli değnek var diyerek meydanlarda bağırıp seçmeni aptal yerine koymayı marifet zannediyor.

Muhalefetin çaresizliğini, ucuz politikalarını anlarız da, Ak Partinin bu tutarsız politikasını anlamakta güçlük çekiyoruz.

Güçlük çekiyoruz çünkü Ak Partiyi Ak Parti yapan dar gelirli seçmenlerdir.

Ak Parti seçmen beklentisi nedir, seçmen davranışları nasıl şekillenir çok iyi bilir, bu güne kadar bu deneyimleri ile her seçimden başarıyla çıktı, bu gün yaptıkları ile on yıl önceki Ak Partinin uygulamalarını karşılaştırdığımızda Ak Partiyi tanımakta güçlük çekiyoruz.

Ne diyelim metal yorgunuyuz dedi Reis, umarız öyledir eğer korozyon oluştu ise O zaman çaresi yok bu tutarsızlığın.

Siyasetin, siyasetçinin, Devletin, hükumetlerin yoksula, garibe, emekliye, emekçiye yan gözle, hışımla bakışını yazmaktan bıktık artık.

Bıktık ama halen daha Devleti kutsal, hükumetleri tabu, siyasetçiyi efendi görmekten bıkmadık.

Bu köle duruşunu, köle psikolojisini, köle yaşamını biz kendimiz edindik, doğal olarak köle gibi yaşamayı da fazlasıyla hak ettik. 

Tercih ettiğimiz kader düşmanımız oldu.

Tercih ettiğimiz Kader biz kölelerin zindanı ve zinciri oldu.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol