GÜZEL BİR SÖZ DE…

“Güzel bir söz sadakadır.” Belki de insan ölse de geride kalan hoş bir sada ölümsüz bir eser, insan ölse de ebediyete kadar yaşayan bir hakikattir.

“…Söz ola kese savaşı, söz ola bitire aşı. Söz ola ağılı aşı bal ile yağ ede bir söz…” der Gönül Adamı Yunus Emre.

Kalem söz ile bazen Dili Can olur gönüllerde, bazen de Hılfıl Fudül Cemiyetin’ e kadar uzanır İdareci ve Bürokratlar Birliği Derneği ile. Söz özdür, hedefe giden oktur, pusuladır, kalbi sevgi ile doldurmak, huzur ile yaşamaktır.

Gelin yürüyelim sahradan gidelim sonsuzluk rayihası ile gül, çiçek bahçelerine…

Samimiyet, Sadakat, Sevgi, Saygı, Selam...önemli S’lerdir.

Her şeyden önce iyi niyetliyiz, hassasiyetlerimiz var, milli-manevi-kültürel değerlerimiz, inançlarımız, hasletlerimiz, hassasiyetlerimiz var. Bizler bir canlının adeta parçaları gibiyiz. Herkes kalp, beyin olmak isteyebilir ama kim bir kılın ve tırnağın bile amaçsız ve faydasız olduğunu söyleyebilir ki?

Ve bizler insanı kâinatın halifesi gördüğümüz için her insanın bir değer olduğuna, yaratılanın Yaratandan ötürü hoş görülmesi gerektiğine inanıyoruz.

Elbette ki mükemmel değiliz, eksikliklerimiz, kusurlarımız, hatalarımız olabilir. Bu kasti değil, insan olmanın gereğidir. Bizi yıkıcı olarak değil, yapıcı ve destekleyici olarak eleştiriniz.

Biz birlikte havale etmeden, neyime lazım tavrı takınmadan kar taneleri gibi büyük, güçlü olabiliriz. Bizler birbirimizin gözü, ayakta duran iskeleti, her şeye hassas davranan kalbi olabiliriz. Bizim gönül iklimimiz vardır. Bu iklimde istediğiniz mevsimleri yaşayabilirsiniz.

Bizler her zamankinden daha çok samimiyete, sevgiye, saygıya, hürmete, şefkate, fedakarlığa, kanaatkarlığa, birlikteliğe, paylaşmaya, kardeşliğe ihtiyaç duyuyoruz. Ve biz, her insanın bir değer olduğuna inanarak bu değeri birlikte büyütmek, istifade etmek istiyoruz.

Bizdeki ben enaniyetin değil, bendeki benin ta kendisidir. Bizdeki biz ise ben merkezinden öte kardeşlerimize öncelik vermektir. Biz bilgiyi paylaşmadaki cimrilikten uzak kalmaktan tutun mülkümüzdeki tüm varlıkları cömertçe insan için paylaşmadan da zevk alırız.

Özde, sözde, gönülde, güçte, paylaşmada, birlik ve beraberliktedir asıl mesele.

Vefayı unutturanlar sadece vefasız olmaz. Başka hasletlerini ve hassasiyetlerini de kaybederler. Vefa anlamsız olsaydı adına hiç bu kadar mısralar dökülür müydü, adına şiirler söylenir, şarkılar bestelenir miydi?

Bizim en kötü dayağımız anlayana anlamlı bir bakıştır.

İnsanı insan yapan değerleridir, kişiliğidir, haysiyetli olmasıdır, hassasiyetlerinin olmasıdır. Bu özelliklerde olan insan maalesef istenmeyen, korkulan, hatta dışlanan insan olarak hak edilmeyen davranışlara maruz kalmaktadır. Oysa bu özelliklerle birlikte, aynı zamanda liyakati olan ve insanlara yakın olan insan, idareci ve bürokrat halkın özlediği ve değer verdiği kimsedir. Hatta bu insanlar maalesef tehlikeli görülmektedir. Devleti yönetenlerin bu vasıfları taşıyanları özellikle arayıp bulup değerlendirmesi gerekiyorken maalesef bu kişiler samimiyetlerinden olacak ki kendilerini ifade etmekten çekinir tavır sergilemekte, hala geçmişte olduğu gibi ihtiyaçları varsa beni bulsunlar güveni ile mutedil bir duruş sergilemektedirler.

Vefa adı Boza, semt, spor kulübü ile anılarak revirde can çekişir olmuş. Oysa insanı insan yapan değerleridir, hasletleridir, hassasiyetleridir, farkındalıklarıdır. Yani omurgalı insanda samimiyet, sadakat, vefa gibi hasletlerle birlikte diğer özellikler adeta birbirini tamamlar nitelikte olmalıdır. İdareci ve Bürokratlar Birliği insani, kültürel ve inanç değerlerinin varlığında rol üstlenmeye gayret göstermektedir. Bu anlamda unutulan değerleri, kişilik özellikleri ve vasıfları zenginleştiren paylaşımlarınız insanlık adına önemli adımlardır. Bu paylaşımlarınız bizim için önemlidir.

Bizi Hak en iyi bilendir, Hak ile bizi bilen de en iyi bilendir. Maksadımız Hakkın rızalığıdır, halkın değil. Bize sizi nasıl anlatırlarsa anlatsınlar biz sizi başkalarından değil, sizden sizi bilir ve tanırız.

İnsanı seveni, her şartta insana hizmet edeni, yaratandan dolayı yaratılanı hoş göreni, makama ve rağmen değişmeyeni, defosuz olanı, ara renk olmayanı, şekilden öte insan olanı, gönül iklimine önem vereni, hakka taraf olanı, ihanete- arkadan vurmaya kapalı olanı, vefayı-samimiyeti yaşatanları, inananın derdini kendine dert edineni unutmadık, unutmayacağız. Tabii ki Allah için seveni ve hareket edeni de Allah da unutmaz. Dualarınızda siz de bizi unutmayınız.

Yol uzun ve bu yol birlikte samimiyeti, birbirini tamamlamayı gerektirir. Yola devam…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol