"Hayırlısı" ne güzel bir kelimedir değil mi “Değerli Dostlarım…”
Dostun da hayırlısı…
Akrabanın da…
Aşın da…
Eşin de…
İşin de…
Seni seviyorum dedi “Hayırlısı olsun!” dedim.
Hayırsızsa olmasın elbette!
Hele şerliyse…
Lanetliyse…
Uğursuzsa…
Dilime dolandı “Hayırlısı…” Ne de güzel ne de özel ne de mükemmeldir “Hayırlısı…”
Bazıları kabul eder bunu, bazıları reddeder.
Her hâlükârda “Olsun!” der. Mutlaka olsun, illa... Düşünmez neden olmadı diye, akletmez hikmetini, anlamak istemez nedenini. Olmadığına yanar. “Olduğu kadar, olmadığı kader!” der ya Şems, her şeyin hayırlısı, herkesin…
Her durumda ve her zaman, biraz umut, biraz destek, biraz moral olsun diye dilimize pelesenk olur. Can simidi mi dersin, umut ışığı mı, sığınılacak başka bir liman kalmadı mı dersin ahirde “Hayırlısı” dersin. İyi de olur, güzel de!
Seni seviyorum, hadi hayırlısı…
Seni özlüyorum, hayırlısı…
Olumlu işlerin ardından tapu mührü gibi bir şeydir hayırlısı.
Sana aşığım, hayırlısı…
Sana bayılıyorum, hayırlısı…
Bir de olumsuz işlerin ve hallerin ardında söylenir, o da kazık gibi bir şeydir.
Ayrılıyoruz, hayırlısı olsun.
Ölüyoruz, hayırlısı…
Senin için ağlıyorum, hayırlısı…
Yaşıyorum, hayırlısı…
Ölüyorum…
Ezcümle bu âlemde her şeyin ve de herkesin illaki hayırlısı olsun. Kem söze de lüzum yok, laga lugaya da.
Bazen can simididir hayırlısı…
Bazen umut ışığı…
Bazen arzu ettiğimizdir.
Bazen hissettiğimizdir.
Bazen kaybettiğimizdir.
Ama her ne olursa olsun “Hayırlısı olsun.” deriz neticede.
Hayırlısı ilaçtır bazen, miraçtır.
Esasen herkes buna muhtaçtır.
Seni seviyorum, hayırlısı…
Özlüyorum da!
Ağlıyorum da!
Her şeyin hayırlısı…



