Harput’ u versen bana sensiz istemem
Buzluk; cehennemdir sensiz,
İçinde sen olmayan soğuk bir espridir.
Teleferik kursan Balakgazi’den şehre
Sensiz inmem.
Hilalkent’ten Fethi Sekin’ e metro yapsan binmem.
İzzetpaşa’ da beklesem, beş vakit dua etsem
Allah’tan seni istesem yorulmam.
Mecburiyet Caddesi’ nde dolaşsam
Kimseyi tanımam.
Sen olmadıktan sonra Sivrice Gölü,
Büyük bir çöldür; yüzsem ıslanmam.
Hazarbaba’da sensiz kaymak
İzlemektir akıp giden ömrü bir yıldız gibi.
Çayda çıra sensiz anlamsız, orcik tatsız
Bu şehirde sensiz köfte bile içlidir.
Bol salçalı tam ekmek yediğim
Köpüklü buz gibi ayran içtiğim
Köfteciler Sokağı bile açmıyor beni
Kapalıçarşı sen yoksun diye bana kesat
Kolaysa beni ömründen kes at
Korkarım sensiz geçtiğim alt geçitler
Gözyaşımla sel olur, boğulurum yaz günü
Gazetelere manşet olurum.
Üst geçitlere kurutulmak için asılan
İsotlar kadar yalnız,
Polis barikatına kurutulmak için asılan
Patlıcanlar kadar kofum.
Sensizlik ne menem bir şey
Nasıl bir teşbihe zorluyor beni.
Gülüşkür’den bu yana sensizlik akıyor Keban ‘a
Kömürhan artık Harput’a değil hüznüme bakıyor.
Nasıl bir yokluk içindeyim sensiz

Üzümler şaraba durmuyor, dutlar pekmeze
Tavır alıyorum sensiz herkese
Bir Baskil fıkrasına bile gülmüyorum
Çırçır’da alabalığa gitmiyorum
Ağın Köprüsü’ nde etrafı gözlüyorum
Palu Kalesi ‘nde Murat’a dalıyorum
Arıcak ‘ta ters lale kokluyorum
Alacakaya ‘da vişneye tutuluyorum
Kovancılar’ın Karakoçan’a gidişini seviyorum
Karakoçan’ın Golan Kaplıcası’nı…
Sivrice’ de Diyarbakırlı olmayı
Maden’de bir sabah uyandığımda maden sahibi olmayı
Sorguluyorum kendimi ve yaşadığım şehri
Neden Pertek’ e köprü yapılmaz
Martılar için mi?
Tüm bunların hiçbirinin anlamı yok sen olmayınca
Bu şehre seninle güzel bakıyorum
Bu şehre sensiz kör oluyorum
Bu şehirde hiç bitmeyen yol onarımı gibi bir şeydir seni sevmek
İnan artık sensiz yol onarımı bile zevk vermiyor
Yıkılan binaları seyretmenin tadı kalmadı
Sensiz yıkılan sadece betondur.
Şimdi bir okul olsan eylülde yıkarlar seni
Sırf kavuşmayayım diye
Bir stad olsan küme düşerim
Bir ev olsan kiram yüzde bin beş yüz artar
Sanayi olsan sağlam girip bozuk çıkarım
Kalkıp da el insaf demenin bir manası yok
Yollara bir kaş çizimi gibi atılan kasisler kadar sıkıcıyım.
Dopdolu bir belediye otobüsünde kartım boş
Sensiz halim hep böyle işte
Vişneli dondurma bile tat vermiyor
Gezin çileği, öküzgözü…
Var gerisini sen getir iki gözüm.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol