Salgın, Dünya şaşkın, çaresiz, ne olduğu tam olarak bilinmeyen bir bela.

Her ülke kendince, kendi gücüne, kendi deneyimine göre tedbir alıp mücadele etmeye çalışıyor, başarı öyküleri inandırıcı değil, vaka sayılarına şüphe ile bakılıyor, ölüm oranları ha keza şaibeli, bağımsız gözlem ve inceleme yapan kurumlar ile devletlerin yaptığı açıklamalar bir birini tekzip ediyor.

Bunlar çaresiz Dünyanın gerçekleri, sadece bir ülkeye has çelişki ve çaresizlikler değil.

Çok uzunca yazılması gereken bir çöküşün öyküsü bu.

Medeniyetler çatışmasından, medeniyetlerin çöküşüne uzanan bir öykü.

Bunları zamanla yazarız, başlangıç olarak bir iki yazımız oldu.

Bu bilinmezlik ve çaresizlik ortamında dün gece bir istifa yaşandı, İç İşleri Bakanı SOYLU istifa etti.

Ak Parti içinde, bakan düzeyinde, alışılmamış üslupta bir açıklama, zehir zemberek bir açıklama, suçlayıcı, hedef gösterici, örtülü imalar ile dolu bir açıklama.

Sevinenler oldu, üzülenler oldu, anlam veremeyenler oldu, bir iki saat sonra Cumhur Başkanı istifayı kabul etmediğini duyurdu.

Yazımın konusu, salgın olmayacak, salgın ile başlamak bu ara bir zorunluluk gibi adeta, zaten istifa salgın öznesi ile açıklandı.

Biz de yazıya öyle başlamış olduk.

Soylunun istifası bir gerçeği ortaya çıkardı, O gerçek de bizim başlangıçtan itibaren söylediğimiz koalisyon gerçeği idi, evet Ak Parti büyük bir koalisyon, liderin etrafında örgütlenmiş bir koalisyon.

Bu koalisyonun bileşenleri sadece siyasal akımlar değil, tarikat ve cemaatler de koalisyona dahil edilmiş durumda.

Doğal olarak bu bileşenler arasında, zaman zaman çatışmalar kaçınılmaz oluyor.

Liderin güçlü duruşu bu çatışmaların dağılma ile sonuçlanmasını bu güne kadar önledi.

Soylu istifa açıklamasında içerideki çelişki ve çatışmaları çok açık bir şekilde kamu oyuna duyurdu.

Bu tarz pek alışılmış bir tarz değil, genellikle ''Kol Kırılır Yen İçinde kalır'' mantığının hakim olduğu tarz, bu kez açık bir şekilde ihlal ediliyor, çelişki ve çatışmalar kamu oyu ile bir bakan tarafından paylaşılıyordu.

Bu dikkat çekici istifa kimi çevreler tarafından bir tiyatro olarak görülüyor, saygı duyarız, siyaset kurumunda her zaman Tiyatro yapılmıştır.

18 yıllık bir iktidarın, doğal olarak yıprandığı, yorulduğu gerçeğinden hareketle, bu bunalım ve kaos yıllarında Ak Parti iktidarının çok daha yıpranmış ve yorulmuş olarak çıkacağı bir realite olarak karşımızda duruyor.

Ülkede çok merak ile sorulan bir soru daha var, Ak Parti sonrası nasıl olur?

Çok zor bir soru bu, aynen KORONA salgını nasıl sonuçlanır sorusu gibi bir soru bu.

Siyasi yapıdaki bilinmeyenler ve ön görülemeyenler, aynen KOVİT 19 da ki bilinemeyenler, ön görülemeyenler gibi.

Kovit öncesi ve Kovit sonrası, sadece salgın için başlangıç ve bitişi anlatmıyor, Siyasette de önce ve sonra olacak gibi.

- - - -

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol