TELEKOM, Varlık Fonu’nda, Varlık Fonu direkt Cumhurbaşkanına bağlı ama TELEKOM tepe yöneticileri ne hikmetse kendi iradelerini Sayın Cumhurbaşkanının iradesinin üzerinde görüyorlar.

Bu bir özgüven midir, hadsizlik midir yoksa: “Nasıl olsa Sayın Cumhurbaşkanı her dediğinin tam tersini yapıyor.” düşüncesinde olup rahat davranma mıdır bilmiyoruz.

Malum bir EYT meselesi vardı bu ülkede.

Son birkaç yıl EYT’liler kıyameti kopardılar: “ille de emeklilik, ille de emeklilik” deyip durdular.

Bu EYT kitlesi her meydana çıkıp; “Emeklilik istiyoruz” dediğinde Sayın Cumhurbaşkanı da karşı açıklamalarda bulunarak çok radikal çıkışlarla; “Siyasi geleceğime bile mal olacağını bilsem asla EYT’ye geçit vermem” mealinde beyanatlarda bulunuyordu.

Ta ki; CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu; “İktidara gelirsek ilk işimiz bilmem kaç milyon kişiyi ilgilendiren EYT Yasasını çıkartacağım.” deyinceye kadar.

Derken ülke 14 ve 28 Mayıs seçimlerine giderken Sayın Cumhurbaşkanı baktı pabuç pahalıya mal olacak eski konuştuklarını bir kenara bırakıp CHP’nin çözeceği EYT’yi ben hayli hayli çözerim düşüncesiyle yasayı çıkartarak Milyonlarca EYT’linin emekli olmasını sağladı.

Tabi bunu yaparken de Sayın Cumhurbaşkanı EYT Yasası çıksa da emekliliğin zorunlu tutulmayacağını şerh düşmüştü.

Ortada Sayın Cumhurbaşkanının böyle bir şerhi, bir de kendi uhdesinde olan Varlık Fonun’da yetkisi var.

TELEKOM’un yüzde 85’inin de Varlık Fonu’nda olduğunu düşünürsek, doğal olarak irade kimde olmalı: tabi ki Sayın Cumhurbaşkanında.

Ama TELEKOM yetkilileri kendi iradelerini Cumhurbaşkanının iradesinin üzerinde görüyor olacaklar ki bu hafta birimlerine gönderdikleri bir kurum içi genelgeyle EYT’den emekliliği dolanların dilekçelerini vermelerini istemişler.

Binlerce kişi aileleriyle birlikte mağdur olmanın huzursuzluğunu yaşayarak yetkililerin bu duruma bir el atmasını istiyorlar.

Ciddi bir mağduriyet söz konusu ve birileri bu keyfi uygulamaya dur demezse, her işçinin yaklaşık 300 ile 400 Bin Lira arasında hak kaybı var.

20 Ekim 2023’e kadar süre verilmiş çalışanlara.

Bu süre içerisinde dilekçe verilmezse; (ki; kimse bunu kabul etmez) TELEKOM tek taraflı iş akitlerini feshedecek.

4 S Kuralı yani; ya seve seve, ya da ….

Bununla da kalmamış TELEKOM, 2 – 3 yıl sonra emekli olacakları da bu kapsama dahil etmiş.

Bunun anlamı: 01 Ocak itibariyle hükümet tarafından arttırılan katsayı ve maaş farklarından bu çalışanların faydalanmaması.

Sözüm ona kendi kurumlarının maddi menfaatlerini korumaya çalışıyorlar ama bu haksızlıkta bile çifte standartlı davrandıklarının farkında değiller.

Lisans diploması olanlar, Yönetici, üst düzey direktörler, İl Müdürleri, Grup Müdürleri ve Bölge Müdürleri bu uygulamadan beri tutulmuş.

Anlayacağınız yine mağdur edilenler alın terlerini halka ve ülkesine hizmete dönüştüren emekçiler…

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı başta olmak üzere, Cumhurbaşkanı Yardımcıları ve Sayın Cumhurbaşkanının bu mağduriyetin önüne geçmesi gerekir.

Hatta TELEKOM çalışanlarının bağlı bulunduğu sendikalar ve bu sendikaların üyesi olduğu federasyonlar ve konfederasyonlar bu konuyu bir an önce gündemlerine almalı ve binlerce çalışanın durup dururken böylesine keyfi mağduriyetlere kurban verilmesinin önüne geçmeliler.

Geçmeliler, zira binlerce insanın hesapta olmayan bu keyfi uygulamayla çok mağdur olabileceklerini bilmeliler.

Bu insanlar eğitim öğretim döneminin start aldığı böyle bir dönemde yıllık harcamalarını, çoluk çocuklarının maişetlerini ve maddi planlamalarını alışık oldukları seyirle tamamlamışken piyangodan çıkar gibi böyle bir acı sürprizi hak etmiyorlar.

Kaldı ki; bu insanların içerisinde tanıdığımız o kadar çok insan var ki çalıştıkları kurumun da toplumumuzun da yüz akları olan.

Tecrübe ve deneyimlerinin yanı sıra bir de kurumsal ciddiyetleriyle TELEKOM’a ziyadesiyle katma değerler sunan bu insanların haksız bir uygulamaya mahkum edilerek mağdur dilmesi ne insani ne de vicdanidir.

Hele bir de 6 Şubat’ta yaşanan K.Maraş ikiz depremleriyle Afet Bölgesi ilan edilen illerde çalışan öyle cevval TELEKOM’cular var ki bunlar hiç mi hiç hak etmiyorlar sırça köşklerde taşraya hükmetmek isteyen bir grup insanın iki dudağının arasından çıkan bir kararla mağdur edilmeyi.

Yazık, yüzde 85’i Varlık Fonu’nda olan bir kurumun kendi iradesini Cumhurbaşkanı’nın iradesinin üzerinde görerek veya Cumhurbaşkanı’nın EYT Yasası ile birlikte kimse emekli olmaya zorlanmaz şerhini hiçe saymaları…

Sadece yazık da değil: boyutu sınırsız olan bir vicdansızlık…

Yerel seçimlere birkaç ay kalmışken TELEKOM’un almış olduğu bu kararı aslında Cumhur İttifakı da masaya yatırmalı.

Zira bu karar Cumhur İttifakının 31 Mart tarihinde gireceği yerel seçimleri de sabote etme kararı olabilir.

Dolayısıyla CHP, EYT’de olduğu gibi bu konuyu da gündemine almadan Cumhur İttifakı iradesini göstermeli ve TELEKOM’a; “Yerel seçimlere ayar mı veriyorsunuz?” diye sormalı.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol