Memleket küçük bir vatandır. Vatan sevgisi de imandandır. 

O vatanın içerisinde mukaddesat; Kuranı Kerim ezan, bayrak, ecdat, ana- baba, inanç-manevi- kültürel miraslar, emanetler, yakınlar, akrabalar, komşular, dostlar, sevdiklerimiz, CANlar, hayat var.

Ömrümde memleketime giderken hiç bu kadar zorlanmamış, karışık duygular; hüzün yaşamamıştım. Özlemle, hasretle memleketime gideceğim günü adeta iple çekerdim. Başta anam, babam, ailem, yakınlarım, ailem olmak üzere yarım elma gönül alma şekli de olsa hediyelere zaman ayırırdım.

Hele mevzu baştacım, ayaklarının türabı, gönlümün sultanı, sebebi varlığım, Anacağım olunca…

…Ortaokulu bitirdikten sonra almış olduğum kazancımla Anneme aldığım tülbentteki o mutluluk gözyaşı ile beni bağrına basmasındaki mutluluk hala gönlümde, dokunuşu hala bedenimde sanki!

Memleketime giderken Anacığım masraf etmeyin dese de çok kanaatkâr ve küçük şeylerden mutlu olan Merhum Annem’e ne alınırsa da hoşnut olurdu. Kendisi ve ruhu temiz, kibar, naif Anneciğime adeta rutin hale gemmişçesine küçük cüzdan, ayna, tarak, tülbent, kazak, elbise, gofret, ağrı kesici kremler alırdım. Yavrum hepsini sen aldın çok vardı zaten dese de çok mutlu olurdu Canım Ana’m.

Bir zevkle alışveriş yapardım ki Güllü Can’ıma…

Anacığım da herkes gibi muayyen bir dönem olan dünya hayatını noktalayarak ebediyete irtihal etti 13 Kasım 2022 tarihinde. Merhum Annemin vefatı sonrası ilk defa memleketime gideceğim. Ana’m da yok, Ankara üzerime yıkılıyor sanki! 

Aynalar samimiyetten uzak çokyüzlü çok! Vitrinler anlamsız, cüzdanlar boş, kremler hiçbir acımı dindiremeyecek; ya gofreti artık Anasız nasıl yiyeceğim?

Sadece gidişi mi zor, ya Elazığ’a varışım?

Yücel ne zaman gelecek, karayolu ile mi gelecek, nereye kavuştu, uçakla geldiğinde kim alacak diye merak edip teşbihi çekerek bana dua edecek Anam’ın yokluğu bir başka zor ilklerden!

Bu kadar mı? Sarılarak, elini öpeceğim, şakalaşacağım, hasbihal edeceğim, tek tek bana herkesi sorup hal hatır bilecek, Yücel şu yemekleri sevecek, Yücel geldi beni akrabalarıma götürecek, har an gözü-gönlü- sözü beni arayacak, camdan-balkondan yolumu gözleyecek, aç kalma eve gel diyecek Annam’ın yokluğu da bir başka zor olduğu kadar acı bir ilk!

Her şeyden önce hangi yaşta olursam olayım Anasız bir yetimim artık

Anam anam, garip anam. Sen yoksun yanımdakime dert yanayım. Dünya yaman eller yaman… Ana gibi yar Bağdat gibi diyar olmaz denilse de iki elindeki şehadet parmağını kaldırarak imanla kabre giren Hakkın rızasına verdiği önem kadar, ölümü ile halkı da üzen bir ayrılıkta belki okum yazması yok ama acizane geride hoş bir sada, ölümsüz eser, salih evlat, sadaka-i cariye bırakarak, maşallah geride hayırlı evlat bırakarak her nefsin ölümü tadan belki de veli, şehide, merhume bir Annenin dua almış çocuğu olmanın mesruru olmak da ölümsüz bir kazanç.

Anam benim ilk öğretmenim, başöğretmenim, muallimim, muarrifim, şefkat kucağım, dua merkezim, hayatımın yükünü alan, hayatın değişik yer zamanlarında hayata uyumumu sağlayanım, danışmanım, istişare makamım, her şeyime katlananım, nazımı çekenim, bana katlananım, duygu selim; sevgi yumağımdı. Bir noktada neredeyse ilk stajlarımı Anamın yanında yaptım.

Helalı, haramı, kanaatkarlığı, dürüstlüğü, samimiyeti, muhabbeti, vefayı, adaleti, hasbiliği Hayat Mektebimin Mimarı Annemden öğrendim. Kısaca riyasız, abartısız, kibirsiz, defosuz, taklasız bir hayatı Annemden öğrendim.  

Ölümsüz eserlerin arasında arkada sana dua kırk biri geçin yüz kırk birli hatimler, Kuran-ı Kerimden sureler, ayetler, kelime-i tevhitler, salavat-ı şerifeler, daha kırkın çıkmadan adına umre yapılması İlahi Emri ve Resulullah sav müjdesi ile Senin sadece bedenen öldüğünü ama hala yaşadığının açık delilidir.

Hak vaki oldu, Rabbim emanetini aldı, tebdili mekanla sevdiklerinin yanında olan Anacığım Harput7u bir başka seviyorum şimdi!

Ana bak Sen ölmedin, hep Seninle konuşuyorum; geceleri beni yalnız bırakmayıp Rabbim7in huzuruna kaldırıyorsun, üzermi örtüyorsun. Allah’a kendimi anlattığımda yanımda bir tek sen varsın. Seni hep hatırladığımda hayra yöneltiyorsun ya!

Ölüme giden çok gelen yok. Sen de gittin. Bana en çok Sen güvendin, arkamda durdun Ana. Değin gibi hayatta seni üzmemeye gayret gösterdim. Bana Harput’ta ölürsem yer al dedin. Yanıma Babanı koyarsanız iyi olur. Diğer yanıma de Sen gel ama çocukların da var, yanın boş kalsın derdin ya1

İşte Harput’ta bir yandan Allah dostları, diğer yandan da Şehitlik… 

Bekle Ana Sen Harput’ta yalnız değilsin ve yalnız kalmayacaksın ve Hak vaki olduğunda Harput’a ben de geleceğim…

Annem başta olmak üzere bütün annelere rahmet ve dua temennisiyle…

Memleket küçük bir vatandır. Vatan sevgisi de imandandır. 

O vatanın içerisinde mukaddesat; Kuranı Kerim ezan, bayrak, ecdat, ana- baba, inanç-manevi- kültürel miraslar, emanetler, yakınlar, akrabalar, komşular, dostlar, sevdiklerimiz, CANlar, hayat var.

Ömrümde memleketime giderken hiç bu kadar zorlanmamış, karışık duygular; hüzün yaşamamıştım. Özlemle, hasretle memleketime gideceğim günü adeta iple çekerdim. Başta anam, babam, ailem, yakınlarım, ailem olmak üzere yarım elma gönül alma şekli de olsa hediyelere zaman ayırırdım.

Hele mevzu baştacım, ayaklarının türabı, gönlümün sultanı, sebebi varlığım, Anacağım olunca…

…Ortaokulu bitirdikten sonra almış olduğum kazancımla Anneme aldığım tülbentteki o mutluluk gözyaşı ile beni bağrına basmasındaki mutluluk hala gönlümde, dokunuşu hala bedenimde sanki!

Memleketime giderken Anacığım masraf etmeyin dese de çok kanaatkâr ve küçük şeylerden mutlu olan Merhum Annem’e ne alınırsa da hoşnut olurdu. Kendisi ve ruhu temiz, kibar, naif Anneciğime adeta rutin hale gemmişçesine küçük cüzdan, ayna, tarak, tülbent, kazak, elbise, gofret, ağrı kesici kremler alırdım. Yavrum hepsini sen aldın çok vardı zaten dese de çok mutlu olurdu Canım Ana’m.

Bir zevkle alışveriş yapardım ki Güllü Can’ıma…

Anacığım da herkes gibi muayyen bir dönem olan dünya hayatını noktalayarak ebediyete irtihal etti 13 Kasım 2022 tarihinde. Merhum Annemin vefatı sonrası ilk defa memleketime gideceğim. Ana’m da yok, Ankara üzerime yıkılıyor sanki! 

Aynalar samimiyetten uzak çokyüzlü çok! Vitrinler anlamsız, cüzdanlar boş, kremler hiçbir acımı dindiremeyecek; ya gofreti artık Anasız nasıl yiyeceğim?

Sadece gidişi mi zor, ya Elazığ’a varışım?

Yücel ne zaman gelecek, karayolu ile mi gelecek, nereye kavuştu, uçakla geldiğinde kim alacak diye merak edip teşbihi çekerek bana dua edecek Anam’ın yokluğu bir başka zor ilklerden!

Bu kadar mı? Sarılarak, elini öpeceğim, şakalaşacağım, hasbihal edeceğim, tek tek bana herkesi sorup hal hatır bilecek, Yücel şu yemekleri sevecek, Yücel geldi beni akrabalarıma götürecek, har an gözü-gönlü- sözü beni arayacak, camdan-balkondan yolumu gözleyecek, aç kalma eve gel diyecek Annam’ın yokluğu da bir başka zor olduğu kadar acı bir ilk!

Her şeyden önce hangi yaşta olursam olayım Anasız bir yetimim artık

Anam anam, garip anam. Sen yoksun yanımdakime dert yanayım. Dünya yaman eller yaman… Ana gibi yar Bağdat gibi diyar olmaz denilse de iki elindeki şehadet parmağını kaldırarak imanla kabre giren Hakkın rızasına verdiği önem kadar, ölümü ile halkı da üzen bir ayrılıkta belki okum yazması yok ama acizane geride hoş bir sada, ölümsüz eser, salih evlat, sadaka-i cariye bırakarak, maşallah geride hayırlı evlat bırakarak her nefsin ölümü tadan belki de veli, şehide, merhume bir Annenin dua almış çocuğu olmanın mesruru olmak da ölümsüz bir kazanç.

Anam benim ilk öğretmenim, başöğretmenim, muallimim, muarrifim, şefkat kucağım, dua merkezim, hayatımın yükünü alan, hayatın değişik yer zamanlarında hayata uyumumu sağlayanım, danışmanım, istişare makamım, her şeyime katlananım, nazımı çekenim, bana katlananım, duygu selim; sevgi yumağımdı. Bir noktada neredeyse ilk stajlarımı Anamın yanında yaptım.

Helalı, haramı, kanaatkarlığı, dürüstlüğü, samimiyeti, muhabbeti, vefayı, adaleti, hasbiliği Hayat Mektebimin Mimarı Annemden öğrendim. Kısaca riyasız, abartısız, kibirsiz, defosuz, taklasız bir hayatı Annemden öğrendim.  

Ölümsüz eserlerin arasında arkada sana dua kırk biri geçin yüz kırk birli hatimler, Kuran-ı Kerimden sureler, ayetler, kelime-i tevhitler, salavat-ı şerifeler, daha kırkın çıkmadan adına umre yapılması İlahi Emri ve Resulullah sav müjdesi ile Senin sadece bedenen öldüğünü ama hala yaşadığının açık delilidir.

Hak vaki oldu, Rabbim emanetini aldı, tebdili mekanla sevdiklerinin yanında olan Anacığım Harput7u bir başka seviyorum şimdi!

Ana bak Sen ölmedin, hep Seninle konuşuyorum; geceleri beni yalnız bırakmayıp Rabbim7in huzuruna kaldırıyorsun, üzermi örtüyorsun. Allah’a kendimi anlattığımda yanımda bir tek sen varsın. Seni hep hatırladığımda hayra yöneltiyorsun ya!

Ölüme giden çok gelen yok. Sen de gittin. Bana en çok Sen güvendin, arkamda durdun Ana. Değin gibi hayatta seni üzmemeye gayret gösterdim. Bana Harput’ta ölürsem yer al dedin. Yanıma Babanı koyarsanız iyi olur. Diğer yanıma de Sen gel ama çocukların da var, yanın boş kalsın derdin ya1

İşte Harput’ta bir yandan Allah dostları, diğer yandan da Şehitlik… 

Bekle Ana Sen Harput’ta yalnız değilsin ve yalnız kalmayacaksın ve Hak vaki olduğunda Harput’a ben de geleceğim…

Annem başta olmak üzere bütün annelere rahmet ve dua temennisiyle…

Harput’a geleceğim…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol