Avcıl, açıklamasında bu değişikliğin yasal mevzuatlarla tıkanmış olan inşaat sektörünün önünü açmadığını söyledi.
İlgili yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle on binlerce müteahhidin yönetmelik şartlarından kaynaklı olarak müteahhitlik mesleğini icra etmesinin imkansız hale geldiğini veya müteahhitlik mesleğinden men edildiği bir düzenleme olduğunun altını çizen Avcıl, bu şartlarda 250 alt sektörü hareketlendiren, Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü ve istihdamın dinamik gücü olan inşaat sektörü için tehlike çanlarının çaldığını öne sürdü.
Avcıl, 2017’den beri ekonomik krizlerle boğuşan ve bunalan inşaat sektöründe yaşanan güven kaybının, söz konusu yönetmeliğin yürürlüğe girmesine müteakip daha da arttığını söyledi.
Öteden beri konfederasyon olarak ta taleplerinin sektöre giriş ve çıkışların kanuni bir çerçeve ile disiplinize ederek sektörü kontrol altına alınmasını sağlamak olduğunun altını çizen Avcıl “ Maalesef yönetmenliği işleyiş tarzından anlaşılan, bu vesileyle maksat aşılmış "Başta Anadolu’daki ve diğer büyükşehirdeki küçük ve orta ölçekli müteahhitler diskalifiye edilerek büyük sermaye şirketleri ve devletten beslenen bazı iştiraklerin önleri açılarak haksız rekabet ortamı oluşturularak adeta pazar onlara bırakılmıştır” ifadelerini kullandı.
