Öne Çıkanlar yerelhaber Elazığspor O Hadis-i Şerif Bir Kez Daha Hatırlattı ENDİŞELİ BEKLEYİŞ Halis Zafer Koç Korgeneralliğe Terfi Etti

Bu haber kez okundu.

“Eskisi Gibi Bir Düzene Erişemeyeceğiz”

Pandemi sürecinde özel tiyatrolarda çalışan sanatçılara devlet desteği verilmediğini ifade eden Bulut; “Sanatçılara bu anlamda bir devlet desteği maalesef gerçekleşmedi.

Bizler gibi bir kurumun gölgesinde çalışan ve arkasına devlet desteği alan devlet tiyatroları, belediye tiyatroları ise özel tiyatrolarda çalışan arkadaşlarımıza göre daha şanslı idik.” dedi.

Mehmet Reşat Bulut’un açıklamaları şu şekilde ;

 “2020 YILI ELAZIĞ İÇİN BİR DOĞAL AFETLE BAŞLADI”

“Yıllardır neredeyse bir tek günümün dahi boş geçmedi ya oyuna çıktım ya oyuna hazırlandım ya da oyun sahneye koydum derken geldik 24 Ocak 2020 saat 20:55'e... Evet maalesef, 2020 yılı Elazığ için bir doğal afetle başladı. Yaklaşık 20 küsur yıldır aktivist olarak görev aldığım bu tür organizasyonlardan çok daha farklı bir duygu ile yaşadım o süreci ben. Çünkü insanın kendi memleketinde yardıma koşması demek aynı zamanda elinizi uzattığınız her yerde kişisel tarihinize ait bir hatıra ile karşılaşmanız demekmiş. O süreçte bana eşlik eden bu duygu tatsız bir tecrübe olarak ömrümün sonuna değin içimde yaşayacak sanırım. Öncelikle, tüm hemşerilerimize yaşanan felaketten dolayı geçmiş olsun dileklerimi iletir ve bir daha yaşanmamasını temenni ederim.”

“DEPREM, TİYATRO ÇALIŞMALARINI OLUMSUZ ETKİLEDİ”

“Elbette deprem, tiyatro çalışmalarını olumsuz etkiledi. Yaşanılan depremin şiddeti ve devam eden sayısız artçısı ile kapalı mekan etkinliklerine katılan seyircimizi depremden bir süre sonrada kapalı alanlara girme konusunda tedirgin etti. Haklı olarak yaşanan bu kapalı mekan korkusu, depremin üstünden geçen vakitler için planladığımız çalışmalarımızı tekrar gözden geçirmemize ve bazılarını da iptal etmemize sebebiyet verdi. Ama Elazığ Belediye Konservatuarı olarak, sadece tiyatro bölümü adına değil tüm bölümlerde çalışan hoca arkadaşlarım adına söylemeliyim ki önemsediğimiz en önemli husus can sağlığı ve huzur. Bu iki durumla ilgili alanlarda çalışma üretmek zaten bizim içimize o şekliyle sinmezdi.”

“HEPİMİZ SAHADA GÖREV ALDIK”

“ Konservatuar olarak, kapalı mekan etkinlikleri yapmadık ama 24 Ocak depreminin yaşandığı ilk saatlerden itibaren hepimiz sahada görev aldık. İlk akşam ben kendi adım itfaiye müdürlüğü binasında Türkiye'nin dört bir yanından gelen telefonlara baktım talepleri ya da mevcut durumu ilettim. Sonrasında da enkaz kurtarma çalışma alanlarında bulunarak katkı sağlayacabileceğin anları kolladım. Bir kaç gün sonra sahadaki çalışmalarımıza alanımızla ilgili katkıda bulunmak adına Karagöz Hacivat gölge oyunu ve yine hocalarımızın çalışma alanları ile ilgili önce ilk etapta okul binalarında yaşayan çocukları, sonraki süreçte de çadır kentleri hem merkezde hem de ilçelerde yer alan yerleşkelerin tamamını kapsayacak şekilde çeşitli etkinliklerle sürekli gezdik. Gezerek yaptığımız çalışmalara ek olarak Elazığ Kültür Park yerleşkesinde Deprem Destek Merkezi'ni kurarak gerek Kültür Park alanında gerekse mobil olarak taşınan çocuklara gösteriler ve psikolojik destek çalışmaları düzenledik.   Bu süreçte halen, konteyner kentlerde çocuklarımızın yanında yer almaya devam ediyoruz.”

“BELEDİYEMİZE AİT YOUTUBE KANALINDA YAYINLAR YAPMAYA BAŞLADIK”

“ Elazığ'da depremin ardından aynı zamanda birer depremzede de olarak 2020 yılına acaba kötü mü başladık, sonu hayrolsun diye kendimize telkinde bulunup kendimizi saha çalışmalarına odaklamışken, bütün dünyayı etkisi altına alan corona virüsü Türkiye'de de görülünce ve süratle pandemi özelliği kazanınca, zaten sıkıntılı bir süreç yaşayan tüm Elâzığ halkı gibi, bizlerde hem bilmediğimiz hem de acilen bir pozisyon alarak çalışmalarımızı planlamamız gereken bir deneyimle karşı karşıya kaldık.  Virüs ile ilgili sağlık bakanlığı talimatlarına uygun davranmayı daha en başından  kendimize ilke edinerek yine insanımızın sağlığını merkeze alan bir planlama ile covid19 sürecine başladık.  Sahne etkinlikleri elbette salgın sürecinde eski haliyle olmayacağı için bizde dijital alanda yani belediyemize ait YouTube kanalında yayınlar yapmaya başladık.  Konservatuvar tandanslı bir çalışma olduğu içinde genellikle bizim alanımızla ilgili, çocuklarla ilgili ve konusunda uzman kişilerin kurallara uygun konuk alınması esasıyla çalışmalar yaptık. Bu süreç özellikle Ramazan ayında kendi çalışma sahamıza uygun formda belli bir noktaya kadar getirildi tüm ekibimizce.  Pandemi özelliğine kavuşmuş bir virüs yayılımı elbette yine kapalı mekan etkinlikleri esasıyla çalışılan tiyatroyu ve sanatçıları çok olumsuz etkiledi. Maalesef kapalı olan salonlarımızdan yine sürece uygun online oyunlar ya da konserler vererek devam ettik.”

“SANATÇILARA DEVLET DESTEĞİ MAALESEF GERÇEKLEŞMEDİ”

“ Birçok tiyatro gibi bizde konservatuvar olarak salonumuzu salgın sürecinde kapattık. Elbette bu süreçte Türkiye'nin dört bir yanından meslektaşlarımızla konuşup dertleştik. Maalesef özellikle sahne sanatları alanında çalışan dostlarımız çok büyük sıkıntılar yaşadılar halende yaşamaya devam etmektedirler.  Sanatçılara bu anlamda bir devlet desteği maalesef gerçekleşmedi. Bizler gibi bir kurumun gölgesinde çalışan ve arkasına devlet desteği alan devlet tiyatroları, belediye tiyatroları ise özel tiyatrolarda çalışan arkadaşlarımıza göre daha şanslı idik. Umut ediyorum ki en kısa zamanda sanatçıları da kapsayan bir düzenleme ile doğal yollardan ya da daha amiyane ifade ile durup dururken hayatımıza giren bu salgın süreci en az yara ile atlatılabilir bir statüye kavuşur.  Şunu da özellikle belirtmek isterim ki, devlet desteği dediğimiz şey içinde bir çok paydaşı ilgilendiren, resmiyet ve bürokratik detayları gerektiren bir durum. Devletin bu bağlamda bir çalışma yapması elbette kolay bir şey değil. Ama karşımızda duran fotoğraf gösteriyorki biz artık bu virüs ve hayatımıza etkileri ile yaşamaya alışacağız. Bunun içindir ki ilerleyen süreçte tedbirler düşünülmesi çok kıymetli olacaktır. Bir toplumun sanatçılarına imkan tanınır ise o toplumun zor zamanlarda ki düşünce düzeyide rahat ve huzurlu bir hale dönüşür. Sanatçılar toplumsal motivasyonun belkide en önemli unsurlarıdır demek bu bağlamda yanlış olmayacaktır.”

“ESKİSİ GİBİ BİR DÜZENE ERİŞEMEYECEĞİZ”

“Benim kişisel olarak bu konuda fikrim şu; zannediyorum ki bizler artık hiç bir zaman eskisi gibi bir düzene erişemeyeceğiz.  Belki süreç atlatılsa bile insanların üstündeki travmatik duygu baskısı devam edecek gibi geliyor. Yeni sezona oyunlarımızı planlarken bile oyuncu sayısının az olduğu oyunlar seçerek oyuncu sağlığını düşünmek zorunda hissediyoruz kendimizi. Bu açıdan bakacak olursak, eskisi gibi olmasada mesafe, hijyen ve kurallara uygun şekilde ve temmuz ayında yaptığımız gibi sınırlı sayıda seyirci ile çalışmalarımız devam ettireceğiz.  Eğer olurda eski günlere dönebilirsek elbette bu bizim içinde seyircimiz içinde eşsiz bir armağan olacaktır ve dualarımız bu yöndedir.”

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol