Müftülük yemekhanesinde düzenlenen ve buruk bir havada geçen veda yemeğine İl Müftü Yardımcısı Abdurrahim Aytaç ile Zafer Güneş’in yanısıra il vaizleri ve Müftülük personeli katıldı.
Koronavirüs tedbirleri nedeniyle fazla kalabalık tutulmayan yemekte sosyal mesafe kuralına da uyuldu.
“Elazığlılar mutlaka hep hayırla ve iyilikle yâd edeceklerdir!”
İl Müftü Yardımcısı Abdurrahim Aytaç yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“Her kemalin bir zevali olduğu gibi hayatında sonu var. Bir Arap şair diyor ki; “Gençlerin ölümü acıdır. Allah'a kasem olsun ki ondan daha acı bir şey var. O da dostların sevenlerin birbirinden ayrılması…” Sünnetullah ve hayatın bir gerçeği diyeceğiz artık buna.
Müftü Bey ile 1997'den beri gelen bir hukukumuz, bir arkadaşlığımız ve dostluğumuz var. Ayrıca burada beraber çalışma imkânımız oldu. Yüzüne övmek gibi değil ama bir Hakkı teslim etmek adına; beyefendi, kibar ve işinin de hakkını verdiğine ziyadesiyle gayretine bizzat şahit olduk. Elazığ için gece-gündüz demeden çalıştı, özellikle deprem sonrası çalışmalarına bizzat şahitlik ettik. Bütün bunlar Elazığ’a olan muhabbeti ve sevgisindendi. Ben hepiniz adına kendisine teşekkür ediyorum. Bundan sonraki hayatında ailesiyle, çocuklarıyla ve torunlarıyla birlikte sağlık, sıhhat ve afiyet içerisinde bir ömür diliyorum.
Tabi kendisi Elazığ'dan gidiyor ama Elazığlılar mutlaka onu hep hayırla ve iyilikle yâd edeceklerdir. Bunda zerre kadar şüphem yok ama bizim de ondan talebimiz Elazığ ve bizler için artık bolca dua etmesidir. Aslında daha farklı bir ortamda ve tüm arkadaşlarımızın katılımıyla bir planlamamız olmuştu fakat şartlar bizi buna zorladı. Ben tekrar hepiniz adına teşekkür ediyorum, bundan sonraki hayatında sağlık sıhhat ve afiyetler diliyorum.”
Duygulu olduğu gözlerden kaçmayan Müftü Yusuf Sarıkaya ise şöyle konuştu:
“Çok kıymetli mesai arkadaşlarım, ben de sizleri Allah'ın selamı ile selamlıyorum.
Evet hocamızın da dediği gibi her şeyin bir hitamı var. Devlet memurluğunda da 65 yaş çalışılabilecek en son yaş olarak nitelendirilmiş. Biz de bugün itibariyle son mesai günümüzü yaşıyoruz. Allahu Teâlâ sizlere de sağlık afiyetle öyle günleri görmeyi nasip etsin diyorum.”
“Benimde gönlüm bütün arkadaşlarımla birlikte olarak vedalaşmaktı!”
“İhtilaller yaşadık, olağanüstü günler ve olaylar yaşadık. 44 yıl önce Temmuz 1976'da göreve başlamışım ve 40 yıl 4 gün fiili hizmet sürem olmuş. Üniversite nedeniyle istifa etmiştim, ondan sonra yeniden başladık. İmamlık, Kur'an kursu hocalığı, İmam-Hatip Lisesi öğretmenliği, Eğitim Merkezi öğretmenliği, Eğitim Merkezi Müdürlüğü, İlçe Müftülüğü ve il Müftülüğü derken, artık bu işin sonuna gelmiş bulunuyoruz.
Tabi benimde gönlüm bütün arkadaşlarımla birlikte olarak vedalaşmaktı ama imkân olmadı.
Biliyorsunuz önce bir deprem sonra Covid-19 denilen Koronavirüs imtihanı yahut ders çıkarılacak bir olay diyelim ve tabi karantina uygulaması söz konusu oldu. Bu nedenle biz de bütün bu isteklerimizden Devletimizin aldığı kararlara uymak gereği feragat etmek durumunda kaldık.”
“1997'de buraya tayin oldum ve Elazığ ile bütünleştik!”
“Doğrusu Sayın hocamın bizim için söylediği o övücü sözlere inşallah layık oluruz diyelim. Bulunduğumuz zaman içerisinde bende ayrı bir yeri ve önemi olan Elazığ için çalıştık. 1997'de buraya tayin oldum ve Elazığ ile bütünleştik ve yeniden 3 yıl 3 ay çalışmayı ve hizmet etmeyi de Rabbim bana nasip etti. Koşturmaya çalıştık; bunları sizlerle yaptık, din gönüllüsü kıymetli hocalarımla, Kur'an kursu hocalarımla vaizlerimizle, kısacası Elazığ bütün saygıdeğer insanları ile Aziz şehrin Aziz insanları ile birlikte bu çalışma yürüttük. Allah bilir daha fazla şey yapmamız gerekiyor olabilirdi ama demek ki takatimiz gücünüz bu kadar. Ben hepinize benden taraf olacak bir hak varsa helal ediyorum, sizler de helallik diliyorum. Allah izin verirse 5-10 gün artık ne kadar olur bilmiyorum buradayım ve evimde olacağım.”
“Maneviyata çok ihtiyacımız var!”
“Rabbim Teâlâ hepimize bu cennet vatanda özgür bir şekilde sağlık afiyetle ömür sürmeyi, çocuklarımızla, torunlarımızla ve ahfadımızla güzel günler yaşamayı nasip ve müyesser eylesin. Evet zorluklarımız var, duaya çok ihtiyacımız var, hem hepimizin hem tüm insanlık adına hem hemşehrilerimiz adına ne olur maneviyatımızı güçlendirelim. Dünyevileşme bizleri çepeçevre kuşattı ama maneviyata ve çok ihtiyacımız var. Zikrimizi ve fikrimizi İnşallah devam ettirelim. Allahu Teâlâ’ya yakaralım. İnşallah bu musibetten şehrimizi, ülkemizi ve tüm insanlığı Rabbim korusun ve kurtarsın diyorum. Bir an önce o normal günlere dönelim de bir ziyaretimizde canı gönülden el sıkışıp kucaklaşalım. İnşallah o günler de kavuşalım duam budur.
Şahsınızda bütün Elazığımız’ın değerli Diyanet mensuplarına, vakıf mensuplarına teşekkür ediyorum. Elazığ’ın güzel insanlarına saygı ve sevgilerimi arz ediyorum. İnşallah daha güzel günlerde buluşmak üzere diyorum. Elazığ'dan ayrılacağım ama fahri bir Elazığlı olarak Allah ömür verir ise zaman zaman Elazığ'a geleceğim İnşallah. Hepinize tekrar teşekkür ediyor ve Allah yâr ve yardımcımız olsun diyorum. Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuh.”
“Dostluklarımız devam edecek, kapım herkese açık!”
Yaz aylarında Yozgat Boğazlıyan Aşağısarıkaya Köyü’nde, diğer zamanlarda ise Bursa Nilüfer’de ikamet edeceğini ve Allah ömür verirse dostluklarının devam edeceğini belirten Müftü Sarıkaya kapısının daima açık olduğunu ifade etti.
Müftü Sarıkaya’nın veda konuşmasının ardından; deprem nedeniyle illimizde görevlendirilen Müftü Yardımcısı Zafer Güneş, vaizleri temsilen Cezaevi Vaizi Ediz Erşen ve personeli temsilen ise Personel ve İdari Mali İşler Şube Müdürü Ali Gün birer teşekkür konuşması yaptılar.
Konuşmaların ardından İl Müftü Yardımcısı Abdurrahim Aytaç tüm personel adına Müftü Yusuf Sarıkaya’ya bir teşekkür plaketi takdim etti.
Yemeğin ardından İl Müftüsü Yusuf Sarıkaya ile Müftü Yardımcısı Abdurrahim Aytaç arasında devir-teslim töreni gerçekleştirildi.
Elazığ İl Müftülüğü görevini, müftü vekili Abdurrahim Aytaç vekaleten yürütecek.
