Başkan Mevlüt Or yaptığı açıklamada, 24 Ocak depremi sonrasında Elazığ'da hak sahipliği, ekonomik sorunlar ve konteynır kent, kat mülkiyeti, fahiş fiyatlardaki ev kiraları gibi problemler yaşandığını belirterek, bu sorunların halkı canından bezdirdiğini ifade etti.
Elazığ'a verilen sözlerin yerine getirilmediğini ifade eden Or, şunları kaydetti: "İlimiz deprem sonrasında hak sahipliği, Ekonomik sorunlar,ve konteynır kent gibi problemlerle başbaşa bırakılmıştır.
Özellikle, vatandaşlarımızın evlerinin uğradığı hasarlarda kendi kat mülkiyetlerinin verilmemesi, artan fahiş fiyattaki ev kiraları halkımızı canından bezdirmiştir.
Şehrimizde deprem gününden itibaren iki ay kalan bakanlarımız ve yetkililerimiz ilimize her türlü desteği vereceklerini vaat etmişler, fakat yapılacak deprem konutlarında bile ihaleyi kendi yandaşlarına vermişlerdir. Ankara’ya döndükten sonra ilimizle ilgili hiçbir vaat gerçeğe dönüşmemiş ve yerini bulmamıştır. AK Parti'den dört vekilimiz ise adeta kafalarını kuma gömercesine şehrimizin yaşadığı bütün sorunlara duyarsız kalmışlardır. Biz İYİ Parti olarak ilimizde gezdiğimiz tüm ilçelerde, mahallelerde, köylerde gördük ki; halkımız vekillerden şikayetçidir, ve tepkilerini en sert şekilde dile getirmişlerdir.
Geçtiğimiz günlerde TBMM'de ilimizin sıkıntıları, vekillerimiz tarafından gündeme getirilmiş, fakat iki vekilimizin birbirinden kopuk, ayrı ayrı açıklamaları vatandaşlarımızın kafasında ‘acaba iki ayrı Elazığ mı var’ gibi bir soruya neden olmuştur. Millet ittifakı vekilimiz Sayın Gürsel Erol’un depremin yaşandığı ilk günden bu tarafa şehrimizin tüm sorunlarına hakim ve halkımızla iç içe olduğunu ve sorunları meclise taşıdığını görmekteyiz. Vekilimizin yaptığı konuşmalar, ve basın açıklamaları ise kamuoyu tarafından takdirle karşılanmıştır. Meclis çatısı altında bir konuşma yapan ilimiz vekillerinden, Sermin Balık hanımefendinin yaptığı açıklamalar ise; vekillerimizin Elazığ’ın sorunlarına hakim olmadığını ve sıkıntılarımıza soyut kaldığını göstermektedir.
Bir şehrin vekili, kulaktan dolma bilgilerle ilinde yaşanan büyük doğal afete duyarsız kalıp konunun hakimiyetinde değilse, ve şehrine iktidar partisinin vekili olarak yardımcı olup, ilimize her türlü desteği veremiyorsa taktiri kamuoyuna bırakıyoruz.
Bizler İYİ Parti olarak daima, şehrimizin sorunlarının takipçisi olup gündeme taşıyacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Aynı zamanda halkımızın yanında olup mağduriyetlerin giderilmesi içinde her türlü desteği vereceğiz. Bizler ne yazık ki; bir Giresun bir İzmir kadar olamadık. Onlara sağlanan hibenin ilimize kredi olarak yansıtıldığını bu aziz şehire yapılan bir ayrım olarak görüyoruz. Neden İzmir ve Giresun devletin tüm olanaklarından yararlanmışken, fedakar ve devletine bağlılığı ile bilinen yürekli ve mert insanların şehri bu durumdan faydalandırılmamıştır.
İYİ Parti olarak şehrimizin sıkıntılarının hem gündemde yerini korumasını hem de biran önce şehrimizle ilgili adımlar atılmasını istiyoruz. İlimize verilen kredilerin geri ödemesinin en az iki yıl daha uzatılmasını biz İYİ Parti olarak talep ediyoruz.Bütün usulsüz ve eksikliklerin tarafımızda takipçisi olunup üvey evlat muamelesinin bir an önce son bulmasını diliyoruz."
