Öne Çıkanlar DUA BEKLİYOR STK Temsilcileri Bakan Soylu İle Görüştü İFLASIN EŞİĞİNDE Defterdarlık Binası Hizmete Açılıyor yıkım

Bu haber kez okundu.

Memur- Sen 26. Yılını kutluyor

Bahşi açıklamasında, Memur-Sen’in sendikal hayata yeni bir soluk getirdiğini vurgulayarak; “Bundan tam 26 yıl önce isminin bütün yönleriyle müsemma bir zeminde Mehmet Akif İnan tarafından insana değer, emeğe güç, mücadeleye örgüt kazandırmak adına kuruldu Memur-Sen… Yaratılmışların şereflisi İnsanı, insanın ilk andan bugüne sürekli ve devam edecek eylemi emeği; insanın kendi olma, doğruyu bulma, hakkı savunma noktasında emekle, akılla ve ahlakla inşa edeceği kolektif gayreti olan mücadeleyi esas alarak sendikal hayata yeni bir soluk getirdi.

Her zaman için öznesi ve önceliği insan, yönü adalet, özgürlük ve hakkaniyet, yöntemi erdemli, akademik ve çözüme odaklı hizmet sendikacılığı olan aksiyoner erdemli sendikacılık kulvarı; hayat buldu, yol açtı, yön çizdi, eşik ve seyir değiştirme noktasında sendikal tarihe zerreden zirveye kayıt düşen bir özne olarak geçti.” dedi

“Memur-Sen, İrfana Ve Ahlaka Yaslanır”

Bahşi açıklamalarını sürdürerek, “Memur-Sen insana ve fıtratına dairdir. Memur-Sen, irfana ve ahlaka yaslanır. Memur-Sen, özgürlük yolculuğunu ve adalet hedefini misyon ve vizyonunun başlangıcı sayar. Daha da ötesi, güçlü olmanın değil, doğru olmanın, haklı olmanın değil hakla olmanın, büyük olmanın değil güzel ve iyi olmanın makuliyetine ve makbuliyetine inanan insanların kurucu irade olarak sorumluluk paylaştığı bir başlangıç öyküsüne sahiptir. Bu öykü, 26 yılda her biri diğerinde hayat bulan ve paylaşmayı, dayanışmayı, birlikte yaşamanın gereği değil onuru sayan erdem ormanının ağaçları ve dalları olarak birlerden bir milyonlara ulaşan çınarın adıdır. 26 yıl önce Ankara’da küçük bir odada başlayan mücadele; bugün dünyada ve yedi kıtada adından, iradesinden, hassasiyetlerinden ve kavramlarından bahsettiren evrensel soylu mücadele platformuna dönüştü. Enaniyet reddedilip emanet esas alınınca, ekalliyet yok sayılıp ehliyet hedef haline getirilince, kibir, şan, şöhret reddedilip hep birlikte, her zaman özveriyle, her yerde inanç ve değerler ilkeselliğine dayanılarak mücadele yürütülünce insanın kazanmasına, emeğe kazandırılmasına, mücadelenin zirveye çıkarılmasına dair başlangıç hikâyesidir, Memur-Sen...” ifadelerini kullandı.

“Her Cümleyi Kurmayı Fazlasıyla Hak Eden Bir Teşkilattır Memur-Sen…”

Bahşi açıklamasının devamında, “Bugün, yüzünü güldürmekten, gözyaşını silmekten, mağduriyetini bitirmekten ve mazlumiyetine dair sıkıntıları sona erdirmekten, mağduriyetleri tüketecek hakları arayan örgütlü gücü harekete geçirmekten mütevellit her cümleyi kurmayı fazlasıyla hak eden bir teşkilattır Memur-Sen... Tam da bu yüzden, üyesinin, ülkesinin, insanlığın ve yerkürenin sorunlarını çözen, çözümlerini hızlandıran, refah ve felah arayışlarına öncü ve paydaş olma iradesini ıskalamayan insani, ahlaki, akli ve diplomatik bir emek hareketine, merhamet teşkilatlanmasına dönüştü.

Memur-Sen... Memur-Sen; 26 yıllık bir erdemliler mücadelesinin öncüsü olmasıyla birlikte, gerçekte ve hakikatte asırlar öncesinden seslenen ve asırlar sonrasına yürüyen inanç kulvarının adıdır.

Emek tarafındaki fikir geliştiricisi, fiil üreticisi, özne ve öncü olmak yönüyle de lider yüklenicisi, teşkilat vasfıyla emeğin tanımını, paylaşımın kurallarını, hak ve hakkaniyet paradigmasını barışın, huzurun ve refahın ortak iradeyle inşasının ve bunların hepsi için bir emek ve adalet hareketi olarak söz söyleyen, söylemine sadık kalan, sadakatiyle kadim kavramlara can suyu arayan ve bulan çabanın adıdır.

İnsan olma erdemini küçülten ve alçaltan, insana ve insanlığa zulmeden, milli iradeyi yok sayan, emeği sömürüye, ekmeği çürümeye mahkum eden küresel sermaye odaklarının, ihtiyaçları sınırsızlaştırıp imkanları kısırlaştıran kapitalist sınıf sisteminin, tüm dünyanın sessiz kaldığı haksızlıkların karşısında bir mevzi, o mevzide başı dik duruşun adıdır, Memur-Sen...

Bu adın mimarı Mehmet Akif İnan, emek mücadelesi tarihinde direniş hattının önemli öznelerinden biri olarak Memur-Sen’i kurdu. Memur-Sen’le başlayan erdemliler hareketi kamu görevlileri sendikacılığında köklü değişim ve dönüşümlere öncülük etti.

Kamu görevlileri sendikacılığının 4688 sayılı Kanun’la yasal zemine kavuşmasından, toplu görüşme garabetini bitirip toplu sözleşme hakkının elde edilmesine;

Başörtüsü yasağı zulmünün sona erdirilmesinden, kılık kıyafet dayatmasına karşı örgütlü direnişe; Cuma Namazı izninden Hac iznine, katsayı engelinden, kesintisiz sekiz yıllık eğitim dayatmasının kaldırılması gibi birçok antidemokratik uygulamaya son verilmesine;

28 Şubat mağduriyetlerinin giderilmesinden Cumhuriyeti vesayet rejimine dönüştürmeye çalışanlarla mücadeleye; 15 Temmuz ulus ötesi darbecileriyle mücadeleden, Anayasa değişikliği sürecine; ILO’da Türkiye’nin çalışan kesimini kamu görevlileri düzleminde temsilden, Uluslararası sendikal bağların geliştirilmesiyle birlikte, emek dayanışmasının saflarını sıklaştırılması ve emeğin sorunlarına küresel düzlemde çözüm üretme kapasitesinin artırılmasına; kamu işvereni ve kamu görevlileri arasında sosyal diyalog zemininin geliştirilmesine varıncaya dek pek çok alanda, sahada ve zeminde kamu emekçilerinin örgütlü gücü olarak Memur-Sen yer almıştır. ”dedi.

“Her Çalışmanın Öncüsü Olmaya Da Paydaşı Olmaya Da Katkı Sunmaya Da Hazırız”

Bahşi açıklamasını şu şekilde sonlandırdı; “Şu bilinsin ki; Memur-Sen emek için ter dökmeye, özgürlükler için irade göstermeye, adaletin yanında durmaya, hakkaniyet ve refah için mücadele etmeye, yasakları sınırlamaları sona erdirerek özgürlük alanlarını genişletmeye, gerçekten demokratik hukuk devletini insan için insanı yaşatmak için tam ve eksiksiz şekilde kurmaya dönük her çalışmanın öncüsü olmaya da paydaşı olmaya da katkı sunmaya da hazırız. Çünkü biz Mehmet Akif İnan’ın zemininde aksiyoner hizmet sendikacılığının hem kurucusu, hem kurgucusu hem de yaşatıcısıyız. Çünkü Memur-Sen, aydınlık ve adil yarınların inşası yolunda; hakkın, refahın, ümidin, geleceğe dair umutların yeşerdiği, karamsarlığın yok edildiği, vaatlerin icraata dönüştüğü, imkânsızlıkların başarıldığı bir iklime doğru yol alırken mücadele azminden taviz vermeden, geri çekilmeden, emeğin, ekmeğin ve alın terinin hakkı için sadece yerel değil evrensel barışın sağlanması için de gece gündüz çalışmanın adıdır.”

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol