Uzman Diyetisyen Kübra Tekay, Ramazan Ayı’nı rahat bir şekilde geçirmek isteyenlere altın değerinde önerilerde bulundu. Orucun bağışlık sistemini güçlendirdiğini de kaydeden Tekay kronik rahatsızlığı olmayan herkese oruç tutmaları yönünde tavsiyede bulundu. Uzman Diyetisyen Kübra Tekay’ ın önemli tüyolarda bulunduğu haberimizin detayları ise şu şekilde oldu.
“Kesinlikle Oruç Tutulmasını Öneriyoruz.”
Herhangi bir kronik rahatsızlığı bulunmayan ve nakil hastası olmayan herkese oruç tutması yönünde tavsiyede bulunan Uzman Diyetisyen Kübra Tekay , “Bu yıl ki Ramazan Ayı’na geçen yıl olduğu gibi pandemi gölgesinde girdik. Pandemi dolayısıyla akıllara hep şu soru geliyor; oruç tutuğumuzda bağışıklığımız düşer mi? Bunun tedirginliği yaşanıyor. Bilim insanlarının yaptığı araştırmaya göre herhangi bir kronik rahatsızlığınız yoksa ve doktorunuz yasaklamadığı takdirde orucun bağışıklığı güçlendirdiği görülmüştür. Bu nedenle herhangi bir kronik hastalığımız ile sürekli kullandığımız bir ilaç yoksa ve sürekli yemek yemek ve su içmek zorunda değilsek, nakil hastası değilseniz kesinlikle oruç tutulmasını öneriyoruz.” dedi
“Şekerli ve Karbonhidratlı Ürünlerden Uzak Durmakta Fayda Var”
Bağışıklığı güçlendirmenin yolunun doğru beslenmeden geçtiğini dile getiren Tekay, “Bu süreçte bağışıklığımızı güçlendirmek için doğru beslenmemiz gerekiyor. Uzun süreli açlık sonrasında şeker düşüşüne bağlı olarak iftarlarda direk olarak şekere yöneliyoruz. Şekerli ve karbonhidratlı ürünlerden uzak durmakta fayda var. Çünkü bu besinler bağışıklığı düşürmektedir. Bu besinlerin yerine bol lifli ve posalı sebze, meyve, tam buğdaylı ürünleri tüketilmesi gerekiyor. Aynı zamanda kaliteli protein almayı da ihmal etmememiz gerekiyor. Kaliteli protein ürünleri peynir, yumurta, yoğurt, kefirdir. Akşam yemeklerinde ise et, tavuk, balık ve kuru baklagiller tüketilmelidir. Yeterli miktarda su içmeyi de unutmamamız gerekiyor. Çünkü uzun süreli açlığın sonunda susuz kalan hücrelerin yenilenmesi için günlük olarak 2,5 litre su içilmelidir. Bu su miktarının iftardan sahura kadar yayarak tüketilmesini öneriyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Ağır Yemekler Mide ve Kalbe Baskı Oluşturabilmektedir”
Sahur ve iftarda yemek tüketim alışkanlıklarımıza dikkat etmemiz gerektiğini dile getiren Tekay ağır yemeklerden uzak durulmasını tavsiye etti. Tekay, “ İftar ve sahurlarda ağır yemek tüketmekten kaçınılmasını öneriyoruz. Çünkü ağır yemekler mide ve kalbe baskı oluşturabilmektedir. Sahurda tüketilen ağır yemekler kalitesiz bir uykuya da neden olabilmektedir. Metabolizma hızımız düşük bir seyir izlerken tüketeceğimiz ağır gıdalar ekstra kaloriye de neden olmaktadır. Bu da bize kilo olarak dönmektedir. Bu nedenle sahurda hafif bir kahvaltı iftarda ise hafif bir başlangıç yapıp en az iki saat sonra yemeğe geçilmelidir. ”dedi.
“Ramazan Ayı’nda Çay ve Kahve Tüketiminin Azaltılmasını Öneriyoruz”
Oruç sırasında susuzluk sıkıntısı ile karşılaşılmaması için kahve ve çay tükeminin azaltılması yönünde tavsiyede bulunan Tekay, “Biz toplum olarak çay ve kahveyi çok seviyoruz. Çok fazla tüketiyoruz. En azından Ramazan Ayı’nda çay ve kahve tüketiminin azaltılmasını öneriyoruz. Çünkü çay ve kahve vücuttan suyu atarlar. Bu nedenle suyu su olarak tüketmekte fayda var. Su yerine limonata, çorba, ayran, komposto ve hoşaf da tüketebiliriz. Ancak çay ve kahve tam tersi bir etkiye sahip olduğu için azaltmalıyız. “şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
“Ramazan Ayı’nda Kilo Kontrolü Sağlanabilir”
Ramazan Ayı sürecinde beslenmeye dikkat edilmesi halinde kilo verilebileceğini kaydeden Tekay, “Ramazan Ayı’nda kilo kontrolü de sağlanabilir. Ramazan Ayı’nın Karaciğerin detoksfikasyonu, vücudun toksinlerden arınması ve yararlı hücrelerimizin çoğalmasını sağlamada ki faydalarını da göz ardı etmemeliyiz. Ramazan Ayı’nda ölçülü bir şekilde yemek yenirse kilo kaybı da sağlanabilmektedir. Şuanda popüler olan aralıklı oruç da bildiğimiz oruçla aynıdır. “diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
